Bir şirketin yönetimi hâlihazırda kolay değil iken şirketler büyüdükçe ve çoğaldıkça yönetilmeleri daha da zorlaşır. Bu nedenle hem şirketlerin yönetilmesini kolaylaştırmak hem de şirketlerin pazar paylarını büyütmek için şirketler bir araya getirilmektedir. Ülkemizde kurulmuş ve bilinen holdingler vardır. Ancak bu holdinglerin tam olarak ne olduğu, nasıl kurulduğu ve holding kurmanın ne gibi avantajları olduğu gibi konular ilgi çeken konular olmalarına rağmen çok da bilinen konular değillerdir. Bu nedenle iş bu makalede genel olarak holding kurulumu, holding kurmanın avantajları ve holding ile çok karıştırılan bir kavram olan ‘‘şirketler topluluğu'' detaylıca incelenecek ve açıklanacaktır.

HOLDİNG

Türkiye'de holding genel olarak çok iyi bilenen bir kavram değildir. Bunda Türk hukukunun da payı vardır zira Türk hukukunda holdingler üzerinde çok durulmamıştır. Anonim, limited, kolektif, komandit ve paylı komandit şirketler gibi diğer şirket türleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda detaylı olarak düzenlenirken holding şirketler sadece aynı kanunun 519. maddesinde düzenlenmiştir. Bu nedenle holding şirketlere ait hususların açıklanması tarafımızca büyük önem arz etmektedir. 

Holding; bir veya birden çok girişimci kişinin, farklı alanlarda iş yapan birden fazla şirketi, kâr etmek amacıyla bir araya getirmesiyle oluşan ticari yapıdır. Holding, üretim ve satış gibi faaliyetlerde bulunamaz ancak bu alanlarda faaliyet gösteren şirketlere iştirak eder. Çoğunlukla iştirak ettiği şirketlerin büyük ortağı konumundadır veya başka yollarla hâkimiyeti elinde bulundurur. Holdingin şirketlere iştirak etmesinin amacı, mali yollarla bağlı olunan şirketlerin tek elden yönetilmesidir. Holdinglere bağlı şirketler, tek merkezden yönetilip, farklı alanlarda faaliyet gösterirler. Holdingler bağlı şirketlerine; Ar-Ge, finansman yaratma, yönetim danışmanlığı, bilgi teknolojileri ve insan kaynakları danışmanlığı, hukuk müşavirliği gibi birçok alanda hizmet verebilirler. 

15 Kasım 2012 tarihli Tebliğ ile holdinglerin kuruluşu Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın iznine tabii tutulmuştur. Holdinglerin esas sözleşme değişikliği işlemleri yine aynı Tebliğ tarafından Bakanlık iznine tabii kılınmıştır. Türk Ticaret Kanunu'nda Holding şirketlerin türü tanımlanmamaktır ancak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın ilgili Tebliğine göre, Holdingler bakanlıktan izin alınarak anonim şirket türünde kurulabilir.  Bu da demektir ki, Holding şirketin en az bir gerçek ya da tüzel kişi tarafından kurulması ve  kuruluştaki esas sermayesinin 50.000,00-TL'den, kayıtlı sermaye sistemini kabul eden ancak halka açık olmayan holding şirketin kuruluştaki esas sermayesinin ise 100,000-TL'den az olmaması gerekir. 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü'nden izin alınarak anonim şirket statüsünde doğrudan saf holding kurulabileceğinden bahsetmiştik. Aynı zamanda doğrudan saf holding kurmak yerine, hâlihazırda var olan bir anonim şirketin holding şirkete dönüştürülebilmesi de mümkündür. Bu yöntemde, hâlihazırda mevcut olan bir anonim şirketin esas sözleşmesinin ticaret unvanı ile işletme konusu maddelerinde değişiklik yapıldıktan sonra Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan izin alınır. Bakanlığın bu izni vermesi ile ortaklık holding şirkete dönüştürülür. 

Holding kurmanın çeşitli avantajları vardır. Holdinglerin avantajlarını kısaca şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Yönetimlerin tek bir merkezden yapılması
  • Daha fazla yatırım gücüne sahip olmak 
  • Riskin dağıtılabilmesi
  • Rekabet ve pazarlama güçlerinin daha fazla olması
  • Bazı vergisel avantajlar elde etmek
  • Pazarlama ve rekabet gücünü artırmak
  • Oluşan karın aynı grup içinde kalması
  • Uluslararası boyut kazanmak
  • Daha geniş finansman imkânlarının yaratılması

Holding kurmanın şüphesiz en iyi avantajlarından biri de vergisel avantajlardır. Holding olmanın verdiği vergisel avantajları da kısaca şu şekilde sıralayabiliriz;

  • İştirak edilen şirketlerin kar dağıtımı halinde, Holdinge dağıtılan kâr payı üzerinden, gelir vergisi stopajı yapılmaz. 
  • Holding mensubu şirketler, holding aktifleri arasında bulunan iştirak hisselerini satması durumunda, elde edilmiş olan gelirlerin %75'inin kurumlar vergisini ödemezler. 
  • Holding aktifinde 2 yıl süreyle bulundurulan iştirak hisselerinin satışında katma değer vergisi ödenmez.
  • Holdinge dağıtılan kar paylarına iştirak kazançları istisnası uygulanmaktadır.
  • Holding banka ve finans kuruluşlarından temin ederek aynı şartlarla  iştiraklerine kullandırdığı borçlanmalar, örtülü sermaye sayılmamaktadır.
  • Ellerindeki başka şirketlere ait hisse senetlerini holdinge ayni sermaye olarak koyan ortakların bu işlemi, hisse senetlerinin satışı mahiyetindedir. Bu satıştan elde edilen kazanç değer artışı kazancıdır. Ancak Gelir Vergisi Kanunu'nda hisse senetlerinin 2 yıl süre ile elde tutulmasından sonra elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç değer artış kazancı sayılmaz ve vergilendirilmez.

ŞİRKETLER TOPLULUĞU

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 195'inci maddesinde yer alan tanımlamaya göre;

a) Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketinin doğrudan veya dolaylı olarak;

  • Oy haklarının çoğunluğuna sahipse veya,
  • Şirket sözleşmesi uyarınca, yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilmek hakkına haizse veya,
  • Kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte, oy haklarının çoğunluğunu oluşturuyorsa,

b) Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hakimiyeti altında tutabiliyorsa,

Birinci şirket hakim, diğer şirket bağlı şirkettir. Bu şirketlerden en az birinin merkezi Türkiye'de ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'ndaki şirketler topluluğuna ilişkin hükümler uygulanır.

Şirketler topluluğu, bir teşebbüs veya şirket ile bunlara belirli hâkimiyet araçları ile doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan ticaret şirketlerinden oluşan, tüzel kişiliği olmayan hukuki yapıdır. Ticaret Sicili Yönetmeliğine göre şirketler topluluğunun oluşabilmesi için hâkim konumda bir şirketin olması durumunda ona bağlı iki şirket, hâkim konumda bir teşebbüsün olması durumunda ise ona bağlı üç şirketin varlığı gerekir.

Şirketler topluluğunda yönetimde karar verici konumunda olan şirkete “hâkim şirket”, diğerlerine ise “bağlı şirket” denir. Yönetim hâkimiyeti doğrudan olabileceği gibi başka şirketler aracılığıyla yani dolaylı da olabilir. Hâkimlik ve bağlılığın iki taraflı olduğu durumlar da olabilir ki bu durum, ortak şirketlerin birbirlerinin hisselerinin en az %25'ine sahip olduğu durumlarda olur. 

Hâkimiyet araçlarına baktığımızda, en temel hâkimiyet aracı oy haklarının çoğunluğuna sahip olmaktır. Bunun dışında yönetim organının çoğunluğunu seçebilme gücüne sahip olma, bir hâkimiyet sözleşmesi ile diğer şirketi kontrol altında tutmak da hâkimiyet araçlarından bir kaçıdır.

Kanunda şirketler topluluğuna ilişkin düzenlemeler olmasının temel amacı; şirketler topluluğunun oluşma durumlarını belirlemek ve ana-yavru ortaklıklar arasında menfaat ile hesap verebilirliği sağlamaktır. 

HOLDİNG VE HÂKİM ŞİRKET KARŞILAŞTIRILMASI

Şirketler topluluğundaki hâkim şirket ile holding sıklıkla karıştırılmaktadır. Oysa Holding ile şirket toplulukları farklı iki kurumdur. Kanunda olmasa da en azından uygulamada hâkim şirketin şirketler topluluğundaki durumuna holding  denir. Ancak kanunda holding kurmak için hâkim şirket olmaya gerek yoktur.

Özet olarak holding ve şirket toplulukları arasındaki temel farklılıklar şunlardır;

  • Şirketler topluluğundan bahsedebilmek için hâkimiyet ve kontrol gücü aranır. Bu demektir ki şirketler topluluğunda hâkimiyeti sağlayacak oranda iştirak etmek gerekmektedir. Oysa holdingin diğer şirketlere iştirak seviyesi önemsizdir.
  • Daha önceden açıklamış olduğumuz üzere Holdinglerin anonim şirket olarak kurulmuş olması gerekir. Ancak şirket topluluklarında hâkim şirket olabilmek için anonim şirket olmasına gerek yoktur. Hâkimiyeti elinde bulunduran kişi herhangi yapıdaki bir şirket olabilir hatta gerçek bir kişi dahi olabilir.

SONUÇ

Yukarıdaki açıklamalar kapsamında Holding kurmak isteyen şirket ortağı tarafından çok kısa bir sürede Holding kurulabilir. Holdinglerin kuruluş maliyeti 10.000,00-TL ve 20.000,00-TL arasında değişmektedir. Holding olmanın vergisel avantajlarından yararlanmak için diğer şirketleri anonim şirkete dönüştürüp hisse basarak hiçbir vergi yükü çıkmadan 2 yıl sonra Holdingin iştiraki haline getirilebilir.

Şirketler topluluğu ile holdingin karıştırılmamasının önüne geçilmesi için holding şirketin şirketler topluluğu oluşturup oluşturmadığı somut olay bazında değerlendirilmesi gerekir. Zira her holding şirkete şirketler topluluğu hükümleri uygulanmaz; şirketler topluluğundan bahsedebilmek için de tepedeki şirketin holding şirket olması aranmamaktadır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.