MGC Legal ekibinin kaleme aldığı işbu "Abonelik Sözleşmeleri" başlıklı makalemizi okumanıza sunarız.

Abonelik sözleşmeleri, günümüzde en yoğun uygulama alanı bulunan ve süreklilik arz etmesi nedeniyle en çok uyuşmazlığın yaşandığı sözleşme tiplerinden birisidir.

Ülkemizde elektrik, su, doğalgaz, internet, uydu, GSM abonelikleri düşünüldüğünde abonelik sözleşmelerinin hayatın her alanında kaçınılmaz olarak uygulama alanı bulduğunu görmekteyiz.1

Abonelik sözleşmesi, tüketicinin, belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmelerdir. İnternet, elektrik, telefon, gazete abonelikleri, spor salonları gibi sürekli hizmet alınan üyelikler adı altında yapılan sözleşmelerin adları her ne kadar farklıda olsa hepsi birer abonelik sözleşmesidir.2

Genel Hatlarıyla Abonelik Sözleşmeleri Nedir?

Abonelik sözleşmesi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) m. 52/I'de tanımlanmıştır. Bu tanıma göre abonelik sözleşmesi; tüketicinin, belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmelerdir.

TKHK m. 52 ve 84'e dayanılarak çıkarılan Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği (ASY) de aynı tanıma yer vermektedir (ASY m. 4/Ia). Buna karşılık, Elektronik Haberleşme Kanunu'nda (EHK) daha kapsamlı bir tanım bulunmaktadır.

Bu Kanunda abonelik sözleşmesi; işletmeci ile abone arasında akdedilen ve işletmecinin bir bedel karşılığında dönemsel ya da sürekli olarak bir hizmeti yerine getirmeyi veya mal teminini üstlendiği ya da her ikisini birden kapsayan sözleşme olarak tanımlanmaktadır (EHK m. 3/I-b).

Ülkemizde abonelik sözleşmelerinin  Yargıtay Kararlarına konu olması da oldukça eskiye dayanmaktadır. Yargıtay, 5.4.1944 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararında, abonelik sözleşmelerini iltihaki sözleşme olarak nitelendirip; bu sözleşmelerin özel hukuk sözleşmeleri olduğunu, bu sözleşmelerle ilgili çıka uyuşmazlıkların özel hukuk kuralları çerçevesinde çözümleneceğini belirtmektedir.

Abonelik Sözleşmelerinde Şekil Şartı Nedir?

Abonelik sözleşmelerinin birçok türü bulunmaktadır. Zira konusu uygun olmak şartıyla, her türlü sözleşmenin abonelik şartı eklenerek, abonelik sözleşmesi şekline getirilmesi mümkündür.

Abonelik sözleşmesi, satıcı veya sağlayıcının bir mal ve/veya hizmeti düzenli veya sürekli bir şekilde aboneye sunmayı taahhüt ettiği, abonenin ise bu mal ve/veya hizmetin bedelini peşin veya dönemsel olarak ödemeyi üstlendiği, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme olarak tanımlanabilir.

Abonelik sözleşmesinin özellikle üyelikten ayırt edilmesi gerekmektedir. Üyelik belirli bir grubun sunduğu avantajlardan yararlanmak amacıyla kişilere kazandırılan bir statüdür. Bu grup ya da topluluk; dernek, sendika, kulüp vs. olabilir. Abonelik ise tüketicinin, abonelik bedeli karşılığında, belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmelerdir.

Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği'ne göre;3

Sözleşmenin Şekli

MADDE 5

(1) Satıcı veya sağlayıcı, sunulan mal veya hizmete ilişkin olarak tüketici ile bir abonelik sözleşmesi kurmak zorundadır. Yazılı veya mesafeli olarak kurulan abonelik sözleşmelerinin bir örneğinin kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur.

(2) Abonelik sözleşmeleri; en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenir.

Sözleşmenin Zorunlu İçeriği

MADDE 6

(1) Abonelik sözleşmelerinde aşağıdaki bilgilerin yer alması zorunludur:

a) Tüketici ile satıcı veya sağlayıcının isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa MERSİS numarası ile diğer iletişim bilgileri,
b) Sözleşmenin konusu ve varsa süresi,
c) Sözleşmenin düzenlendiği tarih,
ç) Malın ilk teslim tarihi veya hizmetin ifasına başlama tarihi,
d) Mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı,
e) Sözleşme konusu mal veya hizmet bedelinin bir tarife üzerinden hesaplanması durumunda; tüketici tarafından seçilen tarifenin adı, içeriği ve sözleşmenin düzenlendiği tarihteki birim tüketim bedeli ile tüketim dönemi,
f) Fatura bedelinin süresi içerisinde ödenmemesi durumunda, hizmet sunumunun ne şekilde ve ne kadar süre içerisinde durdurulabileceğine; fatura bedelinin sonradan ödenmesi durumunda ise hizmet sunumunun ne şekilde ve ne kadar süre içerisinde başlatılacağına ilişkin bilgi,
g) Mal veya hizmetin temini için abonenin kullanımına sunulan sayaç, modem ve benzeri cihazların değişiminin yasal yükümlülüklere uygun olarak yapılabileceğine ilişkin bilgi,
ğ) Sözleşme konusu mal veya hizmet sunumunun mücbir sebeplerle kesintiye uğrayabileceği belirtilmişse bu sebeplerin neler olduğuna ilişkin bilgi,
h) Satıcı veya sağlayıcının kusurundan kaynaklanan nedenlerle sözleşmede belirtilen nitelikte mal veya hizmet sunulamaması halinde tüketicinin, Kanunun 11 inci veya 15 inci maddelerinde yer alan haklarına ilişkin bilgi,
ı) Sayaç ve benzeri ölçüm cihazlarının kullanıldığı durumlarda, bu cihazlarda meydana gelen arızalar nedeniyle belli bir süreyle tüketim miktarının hiç veya doğru şekilde tespit edilememesi halinde, söz konusu süre için tüketim miktarının ne şekilde tespit edileceğine ilişkin bilgi,
i) Tüketiciye sunulan mal veya hizmetin bedeli dışında tüketiciden ilgili mevzuat gereği tahsil edilmesi zorunlu bedeller söz konusu ise, bu bedellerin neler olduğu ile bunların sözleşmenin düzenlendiği tarihteki tutarı ve değişmesi durumunda yeni tutarların tüketiciye ne şekilde bildirileceğine ilişkin bilgi,
j) Tüketicinin temerrüde düşmesinin hukuki sonuçlarına ilişkin bilgi,
k) Tüketiciden güvence, depozito veya teminat adı altında bir ücret alınması söz konusu ise bu ücretin tutarı ve aboneliğin sona ermesi durumunda tüketiciye ne kadar süre içerisinde ve ne şekilde iade edileceğine ilişkin bilgi,
l) Sözleşmenin feshi ve sonuçlarına ilişkin bilgi,
m) Sözleşmenin feshedilmesi halinde, modem, telefon, uydu alıcısı ve benzeri cihazların iadesi öngörülüyorsa nasıl iade edileceğine veya geri alınacağına ilişkin bilgi,
n) Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını tüketicimahkemesine veya tüketici hakem heyetine yapabileceklerine ilişkin bilgi.

(2) Elektrik, su, doğal gaz ve elektronik haberleşme sektörü dışındaki abonelik sözleşmelerinde birinci fıkranın (e), (f), (g), (ı), (k) ve (m) bentlerinde belirtilen bilgilere yer verilmeyebilir.

(3) Elektrik, su ve doğal gaz sektörüne ilişkin abonelik sözleşmelerinde birinci fıkranın (d) bendinde yer alan bilgi aranmaz.

Abonelik Sözleşmesinin Türleri Nelerdir?

Hayatımızın birçok yerinde farklı abonelik sözleşmeleriyle karşılaşmaktayız. Örneğin, enerji (su elektrik doğalgaz) abonelik sözleşmeleri, otopark abonelik sözleşmeleri, elektronik haberleşme ve taahhütlü abonelik sözleşmeleri verilebilecek örneklerdendir.

1. Elektronik Haberleşme Sözleşmeleri

Elektronik Haberleşme Sözleşmeleri, Elektronik Haberleşme Kanunu ile düzenlenmektedir. EHK madde 3-b bendinde bu sözleşmeler; "İşletmeci ile abone arasında akdedilen ve işletmecinin bir bedel karşılığında dönemsel ya da sürekli olarak bir hizmeti yerine getirmeyi veya mal teminini üstlendiği ya da her ikisini birden kapsayan sözleşmeyi, ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.

2. Taahhütlü Abonelik Sözleşmeleri

Bu sözleşmeler ASY madde 14- 18 arasında düzenlenmiştir. ASY madde 14' de "Taahhütlü abonelikler, satıcı veya sağlayıcının, taahhütnamede belirtilen süre kadar abone kalmayı taahhüt eden tüketicilere; a) Sözleşme konusu mal veya hizmetin bedelinden indirim yapmayı, b) Sözleşme konusu malın teslimi veya hizmetin ifası ile birlikte taahhüt konusu malın mülkiyetini veya kullanım hakkını devretmeyi ya da hizmeti ifa etmeyi, taahhüt ettiği aboneliklerdir." olarak tanımlanmıştır. Tüketicinin korunması adına aynı maddenin 2. fıkrasında da tüketici aleyhine sözleşme ve taahhüt koşullarında değişiklik yapılamayacağı belirtilmiştir.

Abonelik Sözleşmesinin Sona Ermesi

A. Sürenin Dolması

Abonelik sözleşmelerinin sürekli edimli borç ilişkisi ile kurulan sözleşmeler olduğunu söylemiştik. Taraflar sözleşmeyi kurarken belirsiz süreli kurabilecekleri gibi belirli bir süre ile de kurabilirler. Bu sürenin dolması ile de sözleşme sona erer.

Sürenin sona ermesine rağmen satıcı veya sağlayıcı, malı veya hizmeti hala aboneye sunmaya devam ettiği durumlarda satıcı veya sağlayıcının aboneden ücret talep etme hakkı bulunmayacaktır.

Eğer süre dolmuş olmasına rağmen satıcı veya sağlayıcı malı veya hizmeti sunmaya devam ediyorsa ve abone de ücret ödemeye devam ediyorsa bu belirli süreli sözleşme artık belirsiz süreli sözleşmeye dönmüş kabul edilmektedir.

Aynı zamanda TKHK madde 52 fıkra 3 ile de belirli süreli sözleşmelerin süresinin uzatılmasına dair hüküm şöyle düzenlenmiştir: "Belirli süreli abonelik sözleşmelerine sözleşmenin belirlenen süre kadar uzayacağına ilişkin hükümler konulamaz; ancak abonelik sözleşmesinin kurulmasından sonra, sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar tüketicinin talepte bulunması veya onay vermesi hâlinde abonelik sözleşmesi uzatılabilir."4

B. Ölüm, Fiil Ehliyetinin Sınırlandırılması veya Kaybı, Aciz Hali

Abonenin ölmesi halinde sözleşmenin sona ermesine ilişkin farklı görüşler bulunmaktadır. Kural olarak ölüm hali belli bazı istisnalar dışında sözleşmeyi sona erdiren bir sebeptir. Ölüm halinin sözleşmeyi sona erdirmesi için sözleşmenin taraflarından birinin kişiliği ön planda olmalıdır. Aksi sözleşmelerde mirasçılar sözleşmenin tarafı konumuna gelerek sözleşmenin feshi gerçekleşmez.

Bir görüşe göre abonelik sözleşmesi tarafın kişiliğinin ön planda olduğu bir sözleşmedir. Bu nedenle ölüm halinde sözleşme kendiliğinden sona erer.5 Diğer bir görüş işe abonelik sözleşmelerinde ölüm hali meydana geldiğinde mirasçılar sözleşmeye devam eder ancak olağanüstü fesih hakkından yararlanarak sözleşmeyi sona erdirebilirler.6

Fiil ehliyetinin sınırlandırılması veya kaybı durumunda mahkemece atanan yasla temsilcinin sözleşmeyi feshetme hakkı vardır. Taraflardan birinin aciz hale düşerek borcunu ödeyemeyecek hale gelmesi durumunda ise hakkı tehlikeye düşen tarafın sözleşmeyi feshetme hakkı bulunmaktadır.

C. Sözleşmenin Olağan Feshi

Taraflar olağan fesih ile olağanüstü fesih durumunda olduğu gibi herhangi bir sebebe ihtiyaç duymamaktadırlar. Olağan fesih istisnaları bulunmasıyla birlikte kural olarak belirsiz süreli sözleşmeler için yapılmaktadır.

Abonelik sözleşmesinde ise ASY madde 22 ve TKHK madde 52 fıkra 4 ''Tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir. Süresi bir yıldan az olan belirli süreli abonelik sözleşmesinde satıcı veya sağlayıcı tarafından sözleşme koşullarında değişiklik yapılması hâlinde de tüketici sözleşmeyi feshedebilir. Fesih bildiriminin kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, abonelik sözleşmesinin feshi için sözleşmenin tesis edilmesini sağlayan yöntemden daha ağır koşullar içeren bir yöntem belirleyemez.'' hükmü ile bir yıldan uzun süreli olan belirli süreli abonelik sözleşmelerinde de olağan fesih hakkı tanımıştır.

Aynı zamanda elektronik haberleşme sektöründeki abonelik sözleşmeleriyle ilgili EHK madde 50 fıkra 4 belirli süre belirtmeden yalnızca yazılı şekilde bildirme şartı ile abonelik sözleşmesinin olağan feshinin olabileceğini hükmetmiştir.7

Abonenin sözleşmenin yapılış şekli ile aynı olacak şekilde karşı tarafa fesih bildiriminde bulunması gerekmektedir. Satıcı veya sağlayıcı bu fesih talebini aldıktan sonra ASY madde 24 fıkra 1 ile belirtilen süreler içinde talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Satıcı veya sağlayıcının bu yükümlülüğü yerine getirmemesi durumunda ise azami yedi gün içerisinde sözleşme ileriye dönük olarak sona erecektir.

ASY madde 25 fıkra 3 ise ''Satıcı veya sağlayıcı, fesih bildiriminin hüküm ifade etmesinden itibaren on beş gün içinde tüketici tarafından ödenmiş olan tutarın geri kalan kısmını ve varsa tüketiciden güvence, depozito veya teminat adı altında alınan ücretlerin güncel tutarlarını kesinti yapmaksızın iade etmekle yükümlüdür.'' hükmü ile satıcı ve sağlayıcının fesih bildirimi sonrasında meydana gelen yükümlülüğünü düzenlemiştir.

D. Sözleşmenin Olağanüstü Feshi

Olağanüstü feshin meydana gelmesi için taraflardan birinin tek taraflı irade beyanıyla haklı bir sebepten sözleşmeyi ileriye dönük olarak sona erdirmesi gerekmektedir. Abonelik sözleşmesinde bu haklı sebeplerin ikisi ASY madde 22 fıkra 2 de şöyle düzenlenmiştir;

''Süresi bir yıldan az olan belirli süreli abonelik sözleşmesinde < usatıcı veya sağlayıcı tarafından sözleşme koşullarında değişiklik yapılması halinde veya tüketicinin hizmetten yararlanmasına engel olabilecek geçerli bir sebebin varlığı halinde tüketici sözleşmeyi feshedebilir.''

Abone fesih bildirimini satıcı veya sağlayıcıya yaptıktan sonra sözleşmeyi sona erdirebilecektir. Aynı zamanda ASY madde 24 ile süreler düzenlenmiştir. Yukarıda belirttiğim ASY madde 25 fıkra 3 hükmü de olağanüstü fesih durumunda geçerlidir. Eğer abone haklı sebepten dolayı zarara uğrarsa tazminini talep edebilecektir.8

E. Tarafların Anlaşması

Taraflar abonelik sözleşmesinin niteliği gereği ileriye etkili olarak kendi aralarında anlaşarak sözleşmeyi sona erdirme hakkına sahiptirler.

F. İfa İmkansızlığı Sebebi

Abonelik sözleşmelerinde ifa imkansızlığından dolayı sözleşmenin sona ermesi durumu satıcı veya sağlayıcı tarafından meydana gelmektedir. Abonenin asli edimi para borcu olan ücret ödeme borcudur.

Para borçlarında ifa imkansızlığından bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle satıcı veya sağlayıcının malı veya hizmeti sunmasının imkansız hale gelmesi durumunda abonelik sözleşmesi sona erecektir. İmkansızlık durumunda satıcı veya sağlayıcının kusurunun bulunması durumunda meydana gelen olumlu zararın tazmini ile yükümlü olacaktır.9

Taahütlü Abonelik Sözleşmelerinin Sona Ermesi Durumu

Taahhütlü abonelik sözleşmelerinin sona ermesinde farklı sebepleri vardır. Bunlar:  fesih, sözleşmenin sona ermesi ve ikaledir.

A. Sözleşmenin Kendiliğinden Sona Ermesi

Sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi, ölüm, ifa imkansızlığı, fiil ehliyetin sınırlandırılması veya kaybı ve aciz hali durumlarında yukarıda açıkladığım hususlar geçerlidir.

B. İkale

Taraflar aralarındaki sözleşmeyi ikale anlaşması ile ileriye yönelik sona erdirebilirler. Aynı zamanda, taraflar yenileme yoluyla da sözleşmeye son verme imkanları vardır.

C. Fesih

Taahhütlü abonelik sözleşmelerinde fesih ASY madde 16'da düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre eğer abone taahhütlü abonelik sözleşmesini haklı bir sebebe dayandırmadan sonlandırıyorsa satıcı veya sağlayıcıya belirtilen unsurları 10tahsil etmek zorundadır.

Ancak abonenin haklı sebebe dayanarak olağanüstü fesih hakkı bulunmaktadır ve bu durumda satıcı veya sağlayıcıdan zararını tazmin talebinde bulunabilecektir.

Aynı zamanda, ASY madde 16 fıkra 2 abonenin yerleşim yerinin değişmesi ve taahhüt konusu hizmetin aboneye yeni yerleşim yerinde aynı nitelikte sunulmasının fiilen imkansız olması durumunda da sözleşmeyi feshetme hakkını düzenlemiştir. Bu hüküm gereğince; meydana gelen fesihlerde de abone satıcı veya sağlayıcıya 1. fıkrada belirtilen tutar ve bedelleri ödemekle yükümlü değildir.

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan İcra Takipleri

19.12.2018 tarihli Resmi Gazete ile "Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun" ismini taşıyan 7155 Sayılı Kanun ile icra hukukumuzda yeni bir takip yolu kabul edilmiştir. Bu takip yolunun amacı, abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan para alacaklarının elektronik ortamda yürütülmesi ve haciz aşamasına kadar işlemlerin elektronik sistem üzerinden gerçekleştirilmesidir.

Ancak bilinmesi gereken, 7155 Sayılı Kanun, salt abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarının takibini düzenlememiş, aynı zamanda zorunlu arabuluculuğa, konkordatoya ve genel icra hükümlerine ilişkin de bazı değişiklikler yapmıştır.

Bu yeni takip yoluyla, abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklar bakımından, abonelik sözleşmesinin mal veya hizmet sunan tarafının başvuracağı ayrı ve özel ilamsız bir takip yöntemi getirilmiştir. Kanun'un bu ilgili hükümlerinin yürürlüğe giriş tarihi 01.06.2019 olup yürürlük tarihinde derdest olan takipler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmayacak, bu takipler Geçici 1. madde uyarınca açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan hükümlere göre yürütülecektir.

UYAP bünyesinde oluşturulan Merkezi Takip Sistemi (MTS) üzerinden başlatılacak ve haciz aşamasına kadar bu yolla yürütülecek olan işbu takip yoluna, abonelik sözleşmesinin diğer tarafı tüketicilerce başvurulamayacak, ancak genel hükümlere göre takip yürütülebilecektir.

Abonelik sözleşmesinin mal veya hizmet sunan tarafının paradan başka bir talebi mevcut ise, bunu özel takip yolu ile değil talebin konusuna göre özellikle ilamlı  icra yolu ile takip etmesi gerekecektir.

Örneğin; abonelik sözleşmesinin gereği olarak tüketiciye bazı özel cihazların kullandırılması söz konusu olmuşsa, bunların değişmesi ya da geri verilmesi gerekmesine rağmen, tüketici hizmet sunana bunları teslim etmiyorsa dava açılmalı, akabinde ilamlı icra yoluna başvurulmalıdır.

Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağının bu yolla takibi için, sözleşmeye göre tüketiciye sunulmuş "bir mal veya hizmet" bulunmalı, ayrıca bu mal veya hizmetin bedeli de "faturalandırılmış" olmalıdır. Bir faturaya yansıtılmamış mal veya hizmetin dayanağı ne olursa olsun bu yolla tahsili söz konusu olamayacaktır.

Ancak bu faturanın bir abonelik sözleşmesine dayanması şarttır. Faturalandırılmış olsa dahi mal veya hizmet sunan tarafın alacağının temelinde bir sözleşme yoksa, sadece mal veya hizmetinden yararlanılmış olması bu yolla takibe başvurulması imkanı veya diğer yönüyle zorunluluğu doğurmaz.

Örneğin, uygulamada "kaçak kullanım" olarak ifade edilen, hukuka aykırı bir şekilde sözleşme dışı bir mal veya hizmet kullanımı söz konusu ise, bu hizmeti kaçak kullanan taraftan talep edilecek parasal alacaklar için (faturalandırılmış olsa dahi) bu yola başvurulamaz ve bu takip yoluna başvurmak ancak "avukat aracılığı ile" mümkündür.

Önemle vurgulamak gerekir ki; diğer takip yollarında alacağın tahsili aşamasında ödeme icra dairesi hesabına yapılmakta iken, bu takip yolunda ödeme alacaklının veya avukatının MTS sistemi ile ilişkilendirilmiş hesap numarasına yapılmaktadır. Bu ise, özellikle alacağın doğrudan tahsili anlamına gelen ve takip masrafları, vekâlet ücreti gibi konularda sorun doğuracak bir yöntemdir.

Kaynakça & Referanslar

1. Melike Ünal, Özgün Law.

2. Arş. Gör. Mehmet ASLAN, Tüketicilerle Yapılan Abonelik Sözleşmelerinin

Sözleşme Özgürlüğü İlkesi Bakımından İncelenmesi, hakemli makale, dergipark, 1 ocak, 2020.

3. ABONELİK SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ, 6. bölüm.

4. ERGİN s. 140-142.

5. KAMA s. 82.

6. ERGİN s. 143.

7. ERGİN s. 145-148.

8. KAMA s. 88-93.

9. KAMA s. 84.

10. MADDE 16 – (1) Taahhütlü aboneliklerde tüketicinin süresinden önce taahhütlü aboneliğini sonlandırması halinde, satıcı veya sağlayıcının talep edeceği bedel, tüketicinin taahhüdüne son verdiği tarihe kadar tüketiciye sağlanan indirim, cihaz veya diğer faydaların bedellerinin tahsil edilmemiş kısmının toplamı ile sınırlı kalmak zorundadır. Ancak, tüketiciden taahhüt kapsamında tahsil edileceği belirlenen bedellerin henüz tahakkuk etmemiş kısmının toplamının, bu tutardan düşük olması halinde sınır değeri olarak tüketici lehine olan tutarın esas alınması zorunludur.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.