Meta Platforms, Inc. ("Meta"), diğer ürün ve hizmetlerin yanı sıra Facebook, Instagram, Messenger ve WhatsApp gibi ünlü platformların işleten ve bu şirketlerin sahibi olan çok uluslu bir Amerikan teknoloji şirketidir. 2021 yılında WhatsApp, Türkiye'deki kullanıcılarına, kullanıcıların WhatsApp'ı kullanmaya devam edebilmeleri için ön koşul olarak kişisel verilerinin Meta grup şirketleriyle paylaşılmasını kabul etmelerini gerektiren güncellenmiş gizlilik hüküm ve koşullarını açıklamıştır. Söz konusu gizlilik şartlarının ortaya çıkmasının ardından, kamuoyunda Meta'nın ve iştiraklerinin ilgili ürün ve hizmet pazarlarında sahip oldukları hakim durumu kötüye kullanıp kullanmadıklarına ilişkin şüpheler oluşmuş ve bu kapsamda Rekabet Kurulu ("Kurul") tarafından res'en soruşturma başlatılmıştır.

  • Kurul incelemesi sırasında öncelikle Meta'nın "kişisel amaçlı sosyal ağ hizmetleri", "tüketici iletişim hizmetleri" ve "çevrim içi görüntülü reklamcılık hizmetleri" ürün pazarlarındaki hâkim durumuna ilişkin bir değerlendirme yapmıştır. Bu değerlendirmelerde aylık ve günlük aktif kullanıcı sayıları, teşebbüslerin bu sayılar üzerinden hesaplanan pazar payları, ilgili hizmetlerin kullanım sıklığı ve tüketici tercihlerinin yanı sıra pazara giriş engelleri ve alıcı gücü de dikkate alınmıştır. Kurul, elde ettiği bulgulara dayanarak Meta'nın belirtilen ürün pazarlarında hâkim durumda olduğu sonucuna varmıştır.
  • Dijital pazarlarda kullanıcı verilerinin işlenmesi hususu da rekabet hukuku perspektifinden analiz edilmiştir. Kurul, Meta iştiraklerine ait platformlar tarafından elde edilen kullanıcı verilerinin birleştirilmesine dair uygulamanın, WhatsApp'ı kullanmanın bir ön koşulu olarak kullanıcı verilerinin Meta şirketlerine aktarılmasını dikte etmek suretiyle hem sömürücü bir kötüye kullanım hem de pazara giriş engelleri yaratarak ve rakiplerin ilgili pazarlarda faaliyet göstermesini zorlaştırarak dışlayıcı bir kötüye kullanım teşkil ettiği sonucuna varmıştır.
  • Ayrıca Meta ve iştiraki olan platformlarda toplanan verilerin birleştirilmesi sonucunda elde edilen verilerin 4V (çeşitlilik, hız, hacim, değer) formülü üzerinden analiz edilerek süper profiller oluşturduğu anlaşılmıştır. Meta platformlarının (Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger) kendi kategorilerinde en yüksek kullanıcı sayısına, en yüksek kullanıcı bağımlılık oranına ve en yüksek kullanıcı etkileşimine sahip uygulamalar olarak öne çıktığı nazara alındığında, bu süper profillerin Meta'yı reklam verenler için en önemli ve hatta vazgeçilmez bir mecra haline getirdiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla, kullanıcı verilerinin birleştirilmesi uygulamasının rakiplerin faaliyetlerini zorlaştırdığı, ilgili pazarlara girişte engeller yarattığı, tüketici alternatiflerini azalttığı ve kilitlenme etkisini artırdığı sonucuna varılmıştır.
  • Önemli bir not olarak Kurul, WhatsApp'ın gizlilik hüküm ve koşullarının güncellenmesi ile birlikte kullanıcıların özgür iradeye dayanan açık rızalarının alınmasını öngören farklı bir yapıya geçilecek olsa dahi, söz konusu durumun WhatsApp verilerinin diğer Meta platformlarında/hizmetlerinde kullanılmasının yarattığı rekabete aykırı etkileri değiştirmeyeceğini belirtmiştir.

Bu çerçevede Kurul, Meta Platforms, Inc. (eski adıyla Facebook Inc.), Meta Platforms Ireland Limited (eski adıyla Facebook Ireland Limited), WhatsApp LLC ve Madoka Turkey Bilişim Hizmetleri Ltd.Şti.'nin hâkim durumlarını kötüye kullanmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un ("Kanun") 6. maddesini ihlal ettikleri iddialarına ilişkin kararını1 ("Karar") vermiştir. Kararda, Meta'nın iştirakleri tarafından elde edilen verileri birleştirme politikasının rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırması, ilgili pazarlara giriş engeli oluşturması ve dolayısıyla tüketici refahını azaltması nedeniyle Kanun'u ihlal ettiği belirtilmiştir. Sonuç olarak Kurul, Meta'ya idari para cezası vermiş ve davranışsal tedbirler öngörmüştür. Bu bağlamda Meta'ya 346.717.193,40 TL idari para cezası ile birlikte muhtelif davranışsal tedbirler uygulanmıştır.

Konuyla ilgili olarak, Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasa Otoritesi de Meta'nın iştiraklerinin topladığı verileri bütün olarak kullanmasına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında Meta ile bir anlaşmaya varmıştır2. Meta, reklam veren müşterilerinin verilerini istismar etmesini önleyecek taahhütler imzalamış, bu taahhütler ile de işletmelerin ve nihayetinde tüketicilerin korunması amaçlanmıştır. Belirtmek gerekir ki, söz konusu taahhütlerin uygulanmaması halinde Meta'nın, ilgili piyasalarda rekabeti engelleyecek haksız bir avantaja sahip olma riski bulunmaktadır. Verilen taahhütler çerçevesinde Meta platformlarında reklam veren ve Facebook Marketplace'in rakibi konumundaki teşebbüsler, kendilerine ait verilerin Facebook Marketplace'i geliştirmek amacıyla kullanılmasını devre dışı bırakabilecektir. Meta, rakiplerine reklam verileri üzerinde daha fazla serbestlik tanımanın yanı sıra, ürünlerini geliştirirken reklam verilerini kullanma yöntemini sınırlamak konusunda da taahhütte bulunmuştur. Sonuç olarak Meta, reklam müşterilerinin verilerini, bu reklam müşterileri tarafından satılan ürün veya hizmetlerle rekabet ederken kendisine haksız bir avantaj sağlamak için kullanamayacaktır.

Meta'nın iştirakleri tarafından elde edilen verileri birleştirme politikasının rekabet hukuku ihlali teşkil ettiği ve birçok rekabet otoritesinden yaptırım aldığı dikkate alındığında; Meta'nın, iştiraklerinin sahip olduğu platformlardaki kullanıcıların kişisel verilerini, pazarlama stratejisini geliştirmek ve kârlılığını artırmak için kullanmasına yönelik uygulaması daha tartışmalı hale gelmektedir. Hal böyleyken, Facebook, Instagram, Messenger ve WhatsApp kullanıcılarından gelen her kişisel verinin "Meta" verisi olmadığı sonucuna varmak mümkündür.

Kurul'un gerekçeli kararı öncesinde, İngilizce olarak hazırladığımız, "The Intersection Of Personal Data And Competition Law In Light Of Recent Developments In Türkiye And The EU" başlıklı yazımızda Kurul'un AB'deki son gelişmeler ışığında kişisel veriler ve rekabet hukukunun kesiştiği noktalara odaklanmasını ele almıştık. Ayrıca, Dijital Piyasalar Kanunu'nun (Digital Markets Act) dev teknoloji şirketlerinin faaliyetleri üzerindeki etkilerini rekabet hukuku perspektifinden, yine İngilizce olarak hazırladığımız, "Is The DMA A Friend Or Foe To BigTech Companies?" başlıklı bir önceki yazımızda incelemiştik. Söz konusu yazılarımızda da belirttiğimiz üzere, birçok farklı ülkedeki rekabet otoriteleri, dijital pazarlarda etkin rekabetin sağlanması için büyük teknoloji şirketlerinin faaliyetlerini inceleme ve düzenleme konusundaki eğilimini gün geçtikçe artırmaktadır.

Footnotes

1 Rekabet Kurulu'nun 20.10.2022 tarih ve 22-48/706-299 sayılı kararı.

2 Daha fazla bilgi için, lütfen web sitesini ziyaret edin (https://www.gov.uk/government/news/cma-secures-improvements-in-ways-amazon-and-meta-treat-competitors-benefitting-customers)

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.