Türkiye, neredeyse 9 bin kilometrelik sahil şeridi ve 550'den fazla mavi bayraklı plajıyla, her yıl yaz sezonunda milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlamaktadır. Yaz tatili için en popüler olan bölge Türk Rivierası olarak bilinmekte ve başta Antalya ve Muğla olmak üzere, Aydın ve İzmir illerinin de bazı bölgelerini kapsamaktadır. Burada Türkiye'nin güneyinden batısına doğru özellikle Alanya, Antalya, Kemer, Fethiye, Marmaris, Bodrum, Kuşadası ve Çeşme ön plana çıkmaktadır.

2020 yılındaki pandemiye bağlı olarak toplam turist sayısında bir düşüş olsa da, bilindiği gibi pandemi herkesin yaşam tarzını değiştirmiş ve hayatımıza "evden çalışma" kavramını getirmiştir. Bunun sonucunda da büyük şehirlerden Türk Rivierası'ndakiler gibi daha küçük il ve ilçelere taşınmak pandemi sırasında sıkça rastlanan bir durum olmuştur.

Ayrıca, Türkiye'deki büyük çaplı depremler, Rusya-Ukrayna savaşının etkileri ve Ortadoğu'dan göç gibi nedenlerle çok sayıda insan Türk Rivierası'ndaki yerleşim yerlerine taşınmıştır. Dahası, son yıllarda turizmin çeşitlenmesiyle, örneğin golf ve futbol kampları gibi olanaklar da sağlayan bu yerleşim yerleri giderek daha da popüler hale gelmiştir.

Nüfusun artışıyla, taklitçiler bunu bir fırsat olarak görmüş ve eylem alanlarını genişletmiştir. İhlalcilerin bazıları, üretim tesislerini ve depolarını bu bölgelere taşımakta ve büyük bir kısmı, sadece yaz aylarında değil yılın tüm sezonlarında taklit ürün satışlarına devam etmektedir. Taklit ürün alışverişi amacıyla gelen ziyaretçilerin sayısındaki artış da bu bağlamda taklitçileri cesaretlendirmiştir. Son zamanlarda, büyük şehirlerde olduğundan daha fazla oranda, tekstilden elektroniğe neredeyse tüm sektörlerde ünlü markaların birçok taklidi olduğu gözlemlenmektedir.

Bu nedenle, sektörel faktörlerin anlaşılması ve taklitçilere karşı erkenden önlem alınması özellikle önem arz etmektedir. Örneğin, yaz döneminde piyasaya sunulacak olan tekstil ürünleri bakımından, taklit ürünlerin hem iç pazara hem de başka ülkelere dağıtımının ve satışının engellenmesi için, marka sahiplerinin yaz sezonunu beklemeden öncelikle üretim tesislerini ve depoları hedeflemesi önerilmektedir. Benzer şekilde, kışlık ayakkabı konusunda ise marka sahiplerinin üretim tesisleri ve depoları yaz sezonunda hedeflemeleri önerilmektedir. Diğer yandan, perakende mağazaları bakımından ise, iç pazara taklitle aktif mücadeleye yönelik güçlü bir mesaj vermek ve taklit ürünlerin görünürlüğünü azaltmak için yıl boyunca aksiyonlara devam edilmesi tavsiye edilmektedir.

Türkiye'nin batı ve güney sahillerinde taklitle mücadele ederken, Türk Rivierası içinde yer alan yerleşim yerlerindeki yasal uygulamaların büyük şehirlerdekinden farklı olabileceğinin de dikkate alınması gerekmektedir. Savcıların bir kısmı taklit ürünlerin üretimini/satışını gösteren faturayı ve/veya diğer somut delilleri sulh ceza hakimliğinden arama ve el koyma kararı talep etmek için yeterli bulurken, bazıları da şikayete konu hedef hakkında polis tespiti yapılmasına karar verebilmektedir. Bir diğer önemli not da sulh ceza hakimliklerinden her durumda arama ve el koyma kararı almak mümkün olmayabilmektedir. Bazı durumlarda, taklit ürünlerin üretimini/satışını gösteren tüm kanıtlara rağmen, hakimler arama ve el koyma taleplerini basit bir gerekçe ile reddedebilmekte ve ret kararı itiraza tabi olabilse de, itirazı inceleyecek olan mahkemenin iş yüküne bağlı olarak itirazın incelenmesi ve karar verilmesi birkaç ay sürebilmektedir. Bu nedenle, şikayet dilekçelerinin sunulacağı zamanın belirlenmesi de oldukça önem arz etmektedir ve Türkiye'nin batı ve güney sahillerine özel güçlü bir strateji oluşturabilmek için, her somut olayın bölgeye, sektöre ve taklitçilerin iş kapasitesine bağlı olarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, uzun yıllardır yürütmekte olduğumuz ve Türkiye'nin batı ve güney sahillerindeki taklitçileri hedef alan özel bir projemiz bulunmaktadır. Çok sayıda müvekkilimizin ihtiyacı göz önüne alındığında, batı ve güney sahillerindeki yerleşim yerlerinde düzenli olarak baskınlar yapmaktayız. Hatta, son zamanlardaki tecrübelerimize dayanarak, baskınların yıl boyunca yapılması gerektiği kanaatindeyiz.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, taklitçilerle etkin bir şekilde mücadele edebilmek ve taklit ürünlerin görünürlüğünü azaltmak için, batı ve güney sahillerindeki baskınların yalnızca yaz sezonunda değil tüm yıl boyunca yapılması tavsiye edilmektedir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.