Anayasa Mahkemesi (AYM), ayni isyerinde çalisan bazi isçilere kres imkâni saglanirken; bazilarina saglanmamasini, aile hayatina saygi hakkiyla baglantili olarak ayrimcilik yasaginin ihlali olarak yorumladi.

Somut olayda basvurucu, çalistigi isyerinde bazi çocuklu kadinlara kres imkâni saglanirken bazilarina bu imkânin saglanmadigi dolayisiyla da isverenin esit islem yükümlülügüne aykiri davrandigi iddiasiyla ayrimcilik tazminati isteminde bulunmustur. Yargitay ilgili hukuk dairesince; ilk derece mahkemesinin verdigi karar isverenin esit islem borcu bakimindan; dil, irk, cinsiyet, siyasal düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayali olarak ayrimcilik yapmasinin yasaklanmis oldugu gerekçesiyle basvurucu aleyhine bozulmustur.

Basvurucunun, çocugunu krese gönderemedigi için hem aile hayatinin hem de is yasaminin etkilendigini belirterek özel hayata ve aile hayatina saygi hakkiyla baglantili olarak ayrimcilik yasaginin ihlal edildigi iddiasiyla yaptigi bireysel basvuru üzerine AYM; aile hayatina saygi hakkiyla baglantili olarak ayrimcilik yasagi yönünden inceleme yapilabilmesi için öncelikle aile hayatina saygi hakkinin kapsamina giren bir menfaate müdahalede bulunuldugunun tespiti gerektigine deginmis, kresten yararlanmanin ailenin huzur ve refahini etkiledigi açik oldugundan 4857 s. Kanun'un mülga 88. maddesi ve buna dayanilarak çikarilan Yönetmelik'te düzenlenen kres imkaninin Anayasa'nin 20. maddesinde güvence altina alinan aile hayatina saygi hakki kapsaminda kaldigi sonucuna ulasarak, Anayasanin 10. maddesinde güvence altina alinan ayrimcilik yasagi kapsaminda inceleme yapmistir.

AYM yaptigi degerlendirmede, Anayasanin 10. maddesinde düzenlenen esitlik ilkesinin Anayasada güvence altina alinan hak ve özgürlüklerden yararlanilirken nesnel ve hakli bir neden olmaksizin ayni veya benzer durumda bulunan kisilere farkli muamelede bulunulmasini yasakladigini; hukuksal durumlari ayni olanlara yönelik farkli muamelenin öngörülen mesru amaç ile orantili oldugu, diger bir ifadeyle farkli muameleye tabi tutulan kisilere asiri ve olaganin ötesinde bir külfet yüklenmedigi hallerde esitlik ilkesinin ihlal edilmeyecegini belirtmistir.

Farkli muamelenin varliginin ilk bakista anlasilabildigi hallerde basvurucunun herhangi bir ispat çabasina girismesinin beklenmeyecegini söyleyen AYM, somut olayda isverenin basvurucuya kres imkani saglamamasinin farkli muamele teskil ettiginin ilk bakista anlasilabilecek nitelikte oldugunu, olayda isverenin hangi sebep dahilinde basvurucuyu kres imkanindan yararlandirmadiginin anlasilamadigini söylemekle, salt sebebin bilinmemesinden hareketle farkli muamelenin bulunmadiginin söylenmesinin Anayasanin 10. maddesiyle güvence altina alinan ayrimcilik yasaginin içinin bosaltilmasina sebep olacagina, dolayisiyla da ilk bakista anlasilabilen farkli muameleler yönünden, farkli muameleye maruz kalan kisiden farkli muamelenin ispatini saglamasini beklenmenin yeterli olacagi, bunun sebebinin gösterilmesinin de isleme maruz kalana yükletilmesinin kimi durumlarda farkli muamelede bulunanin zihninde sakli olan sebebin bulunup ortaya konulmasi yükümlülügü anlamina gelecegini, objektif ve makul nedene dayanmayan her türlü farkli muamelenin otomatik olarak ayrimcilik yasagini ihlal edecegi gerekçeleriyle aile hayatina saygi hakkiyla baglantili olarak ayrimcilik yasaginin ihlal edildigine karar vermistir.


Ilginizi Çekebilir:

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.