ÖZET

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında ticaretin ve rekabet ortamının korunmasına yönelik bazı düzenlemeler getirilirken; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ikincil mevzuat kapsamında da tüketicilerin korunması amacıyla reklamlara ilişkin bazı hükümler düzenlenmiştir. Haksız rekabet ve reklam hukukuna ilişkin bu düzenlemeler çoğu zaman birbiriyle kesişmekte ve bu düzenlemelerden birine aykırılık, diğeri bakımından da hukuka aykırılık oluşturabilmektedir.

Çalışmamızın konusu, haksız rekabet hallerinin, haksız rekabetin meydana geldiği mecralardan birini oluşturan aldatıcı reklamlar çatısı altında ortaya çıkabileceği durumlar hakkındadır. Bu doğrultuda aldatıcı reklam yoluyla meydana gelen birtakım haksız rekabet halleri ilgili mevzuat ve uygulamadan örnekler kapsamında incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Haksız Rekabet, Aldatıcı Reklam, Aldatıcı Açıklamalar.

GİRİŞ

Haksız rekabet hükümleri, dürüst ve bozulmamış rekabet ortamının korunması amacıyla getirilmiştir. Bozulmamış rekabet ortamının bütün katılanlar menfaatine olacak şekilde korunması hedeflendiğinden, haksız rekabet sadece rakipler arasında vuku bulmaz. Benzer şekilde sadece rakipler tarafından gerçekleştirilen fiiller de haksız rekabet olarak değerlendirilmez ve rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen haller de haksız rekabet teşkil edebilir. Bu doğrultuda rekabet ortamına yönelik açıklamalar içeren reklamlar, haksız rekabetin oluşmasına uygun bir zemin teşkil etmektedir. Tüketicinin korunmasına yönelik mevzuat uyarınca aldatıcı olarak kabul edilen bir reklam, bu yönüyle hem hukuka aykırı olacak ve reklam hukukuna yönelik yaptırımlara tabi olacak hem de içerdiği açıklamaların başka bazı unsurları da barındırması halinde haksız rekabet teşkil edecektir.

Haksız rekabet hükümleri ile reklamlara ilişkin düzenlemelerin birbiriyle etkileşim halinde bulunduğu bu durum nedeniyle, çalışmamızda ilk olarak haksız rekabet ve ticari reklam ile aldatıcı reklamlara ilişkin temel unsurlar incelenecek; akabinde bu kavramların birlikte karşımıza çıktığı belli başlı bazı haksız rekabet halleri Reklam Kurulu ve Yargıtay kararlarından örneklerle açıklanacaktır.

1. HAKSIZ REKABET VE ALDATICI REKLAM KAVRAMLARI

A. GENEL OLARAK HAKSIZ REKABET

Haksız rekabet, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK")'nun 54. maddesi ve devam eden hükümlerinde düzenlenmiştir. TTK kapsamında, haksız rekabetin açık bir tanımı yapılmamakla birlikte, haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin amacı ile genel ilkeleri belirtilmiş ve haksız rekabet teşkil eden başlıca eylemlerin sayılması yolu tercih edilmiştir. TTK'nın 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, haksız rekabete dair düzenlemelerin temel amacı, bütün katılanların menfaatine olacak şekilde, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. TTK'nın 54. maddesinin 2. fıkrasında ise, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olacağı hükme bağlanarak haksız rekabetin genel esaslarına ilişkin bir çerçeve oluşturulmuştur.1

TTK'nın 54. madde hükmünün gerekçesinde, maddede alınan "tüm katılanlar" ibaresiyle rekabet hukukunun ünlü üçlüsü olan "ekonomi", "tüketici" ve "kamu"nun kastedildiği belirtilmiştir.2 Doktrinde ise, maddede açıkça "bütün katılanlar menfaatine" denmiş olmasından yola çıkarak haksız rekabete ilişkin hükümlerin yalnızca rakipleri değil tedarikçiler, üreticiler ve tüketiciler de dahil rekabet ortamıyla ilgili olan herkesi kapsadığı ifade edilmiştir.3 Bu doğrultuda, haksız rekabetin sadece rakipler arasındaki ilişkilere özgü olarak gündeme gelmediğini, düzenlemenin kapsam alanının piyasadaki tüm aktörlerin etkileşimi dikkate alınarak geniş tutulduğunu söylemek mümkündür.

TTK'nın haksız rekabeti düzenleyen genel ilke ve amaçlarının yanında, TTK'nın 55. maddesi dairesinde, haksız rekabet teşkil eden bazı örnek durumlara yer verilmiştir. Buna göre, bir davranış veya uygulamanın TTK'nın 55. maddesinde sayılan haksız rekabet hallerine doğrudan veya örnekseme yoluyla dahil olması halinde, haksız rekabet teşkil edeceği kabul edilmiş; eğer söz konusu davranış ve uygulamanın anılan maddede sayılan haksız rekabet hallerinden birinin kapsamına girmediği tespit edilirse, bu halde TTK'nın 54. maddesindeki genel hüküm uyarınca araştırma yapılması gerektiği ilkesi benimsenmiştir.4

TTK'nın 55. maddesine göre, başlıca haksız rekabet teşkil eden haller: (i) dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar, (ii) sözleşmeyi ihlâle veya sona erdirmeye yöneltmek, (iii) başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak, (iv) üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek, (v) iş şartlarına uymamak, (vi) dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak şeklinde sayılmış ve bu ana başlıklar altında uygulamadan örneklere yer verilerek madde kapsamının anlaşılması sağlanmaya çalışılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki madde hükmünde yer verilen haksız rekabet halleri, uygulamada sık karşılaşılan örnekler baz alınarak sayılmıştır ve sınırlayıcı nitelikte değildir.5

B. REKLAM VE TİCARİ REKLAM KAVRAMI

Haksız rekabet, çeşitli davranış şekilleri veya sözlü, yazılı yahut haksız rekabetin ortaya çıkmasına elverişli herhangi bir vasıta aracılığıyla meydana gelebilmektedir. Haksız rekabetin gündeme gelmesine aracı olan ve uygulamada en çok karşılaşılan vasıta ise, ticari hayatın aktörlerinin mal ve hizmetlerinin geniş kitlelere ulaşması amacıyla sıklıkla başvurduğu reklamlardır.

Reklamları, bir ihtiyacın ortaya çıkmasını sağlayan ve bu ihtiyacın karşılanması için belli bir mala veya işletmeye karşı talep yaratmak üzere alıcıya yönelik yapılan beyanları içeren bir araç6 veya en geniş anlamıyla, bir malın veya hizmetin sürümünü artırmak amacıyla yapılan herhangi bir tanıtım7 şeklinde ifade edebiliriz.

Reklamlar, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ("TKHK")'da "ticari reklam" başlığı altındaki tanımıyla, hukuki düzenlemeye kavuşturulmuştur. TKHK'nın 61. maddesinde8 yapılan tanıma göre reklamlar, bir mal veya hizmetin pazarlanmasına yönelik olan ve herhangi bir mecrada gerçekleştirilen iletişim faaliyetleri olarak tanımlanabilir.9 Gerek tüketicilerin korunması gerek dürüst ve ahlaka uygun piyasa koşullarının sağlanması amacıyla, TKHK ve Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği'nde ("Yönetmelik") reklamlarda uyulması gereken temel ilkeler ve hukuka uygunluk şartları belirlenmiştir. TKHK'nın 61. maddesinin 2. fıkrası ve Yönetmeliğin 7. maddesi uyarınca, ticari reklamlar genel olarak, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, doğru ve dürüst olmalıdır. Aynı zamanda ekonomik ve sosyal sorumluluk bilinci içinde, haksız rekabete yol açmayacak şekilde ve ortalama tüketicinin algılama düzeyi ile reklamın tüketici üzerindeki olası etkisi göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır.

C. ALDATICI REKLAMLAR

Haksız rekabetin vücut bulduğu kanallardan birini oluşturan aldatıcı reklamlar en geniş haliyle, tüketicilerin ekonomik davranışlarını etkileyebilecek nitelikte yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgi içeren ve hitap ettiği kesimde orta seviyedeki (makul) tüketiciyi aldatan veya aldatma ihtimâli bulunan reklamlar şeklinde tanımlanabilir.10 Bir diğer deyişle bir reklam, içeriği, reklam sahibinin şahsı, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı bilgiler içeriyorsa aldatıcı reklamdan ve bu yolla gerekli diğer şartlar da mevcutsa TTK kapsamında haksız rekabetten söz etmek mümkündür.11

Buna göre, bir reklamın yanlış veya yanıltıcı olması ya da eksik bilgi içermesi, reklamın hedef aldığı orta seviyedeki tüketiciyi aldatması veya aldatma ihtimâlinin bulunması ve reklamdaki aldatıcılığın tüketicinin kararını etkileyebilecek nitelikte olması, aldatıcı bir reklamın varlığı için yeterlidir.12

Bir reklamın aldatıcı olduğundan söz edebilmek için reklamdaki unsurların yanlış olduğunun objektif ölçütlerle ispat edilebilmesi gerekmektedir. En yalın ifadesiyle, bir reklam yanlış ise esas itibarıyla aldatıcıdır. Aldatıcı reklamlara örnek olarak yerli malı bir ürünün yabancı kökenli olduğunun belirtilmesi ya da eski veya kullanılmış bir tüketim malının reklam vasıtasıyla tüketicilere yeni olarak tanıtılması gibi haller verilebilir.13 Ancak kimi durumlarda, reklamın yanlış olması, aldatıcı nitelik taşıdığı anlamına gelmez. Örneğin reklamlarda tüketicilerin gerçek olmadığını aşikâr biçimde ayırt edebileceği derecede belirgin abartılara yer verilmesi ve yanlış ifadeler kullanılması aldatıcı olarak değerlendirilemez.14

Bir reklamın aldatıcı nitelikte olmaması için, reklamda yapılan açıklamanın ana vaadinin, reklamın ana mesajında net bir şekilde verilmesi gerekir. Eğer reklamdaki söz ile vaat arasında bir ilişki yoksa ve ifade vaadi kanıtlayamıyorsa o reklam yanıltıcı olarak nitelendirilecektir. Kimi zaman reklamdaki ifade doğru bile olsa, tüketiciler için önemli bilgileri ve gerekli açıklamaları içermiyorsa bu reklamın da aldatıcı olduğu kabul edilir.15 Örnek olarak, satılan ikinci el arabanın daha önce bir sürücü kursuna ait olduğunun veya taksi olarak kullanılmış olduğunun veya elbisenin çabuk alev alan bir kumaştan yapılmış olduğunun reklamda açıklanmamış olması, reklamın aldatıcı nitelik taşıdığının göstergesidir.16

Bir reklamın aldatıcı olup olmadığını belirlemede, hangi tüketici kitlesinin kıstas olarak alınması gerektiği de önem taşır. Yönetmeliğin 7. maddesinde reklamların ortalama tüketicinin algılama düzeyi ile tüketici üzerindeki olası etkisi göz önünde bulundurularak hazırlanması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Yönetmelik hükümleri ve doktrin görüşleri çerçevesinde, bir reklamın aldatıcı olup olmadığının saptanmasında, ortalama bilgi ve dikkat seviyesindeki tüketicilerin göz önüne alınması ve reklamın bu kişiler açısından aldatıcı olup olmadığının tespiti gerekir.17 Yönetmeliğin 4. maddesine göre bir reklamın aldatıcı olup olmadığı kriterinde dikkate alınacak ortalama tüketici "ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden, tüketici işlemi ya da tüketiciye yönelik uygulamaların her aşamasında makul düzeyde bilgiye sahip olan gerçek veya tüzel kişi" şeklinde tanımlanmıştır. Bu noktada ayrıca belirtmek gerekir ki reklam özel bir kesime hitap ediyorsa, bu kesim kapsamına dahil ortalama tüketicinin reklamı anlama algısına göre reklamın aldatıcı olup olmadığı tespit edilmelidir.18

2. ALDATICI REKLAM YOLUYLA HAKSIZ REKABET

Çalışmamızın ilk bölümünde haksız rekabet hükümlerinin temel amacının, bütün katılanların menfaatine olacak şekilde, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olduğunu belirtmiştik. Devam eden kısımlarda açıklandığı üzere reklamlar ise, bir ürün veya hizmetin pazarlanması amacıyla gerçekleştirilen iletişim faaliyetleridir ve bu bakımdan reklamların ekonomik ortamı etkileme kabiliyetleri vardır. Haksız rekabet ve aldatıcı reklam kavramlarının aynı ortama ilişkin kavramlar olması ve reklamların rekabet ortamını etkileme kabiliyeti nedeniyle19, reklamların bazı haksız rekabet hallerinin gündeme gelebileceği tek değil ancak önemli bir mecra olduğu söylenebilecektir.20 Nitekim haksız rekabet halleri, rekabet ortamını bozma riski taşıyan hallerdir ve reklamlar da rekabet ortamını etkileyebileceği için bu riskin gerçekleşmesi için uygun bir zemin sağlamaktadır.

TTK'nın haksız rekabete ilişkin hükümleri kapsamında da reklamların piyasa olan etkisi göz önünde bulundurulmuş ve TTK'nın haksız rekabet hallerini örnekleyen 55. maddesinin 1. fıkrasının a bendinde "dürüstlük kuralına aykırı reklamlar"ın haksız rekabet hallerinden başlıcaları olduğu belirtilmiştir.21 İlgili bendin devamında, bu hallere ilişkin spesifik bazı örnekler de verilmiştir.

TTK'nın 55/1-a maddesi kapsamında, dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar olarak örneklenen haksız rekabet hallerinden; kötüleme (TTK m. 55/1-a.1), gerçek dışı ve/veya yanıltıcı açıklamalarda bulunma (TTK m. 55/1- a.2), kendini üstün yetenekli gösterme (TTK m. 55/1-a.3), karıştırılma (TTK m. 55/1-a.4) ve karşılaştırma (TTK m. 55/1-a.5) aldatıcı reklam yoluyla karşımıza çıkan haksız rekabet halleridir.22

Örneklenen bu haksız rekabet halleri incelendiğinde, rekabet ortamına katılanların aldanmasına, yanılmasına, iradelerinin gerçeğe uygun olmayacak şekilde manipüle edilmesine sebebiyet veren fiillerin haksız rekabet olarak kabul edildiği görülecektir. Bir diğer deyişle bu haksız rekabet hallerinin temelinde kişileri aldatıcı bir açıklama bulunmaktadır.

TTK m. 55/1-a.1 uyarınca, bir başkası hakkında negatif bir algı oluşturacak şekilde bu kişinin ürünleri, fiyatları gibi ticari işletmesine veya faaliyetlerine yönelik yanlış veya yanıltıcı yahut gereksiz yere incitici bir açıklama yapılması halinde kötüleme yoluyla haksız rekabet hali oluşur.23 Bu haksız rekabet halinin aldatıcı reklam yoluyla vuku bulduğu bir duruma örnek olarak, Reklam Kurulunun bir kararında, bir şampuan markasının reklamlarında diğer şampuanların ancak oyuncak olabileceği gibi açıklamalarla bu şampuanların işe yaramadığı yönündeki açıklamalarının kötüleme içerdiği ve dolayısıyla aldatıcı reklam olduğuna hükmedilmiştir.24

TTK m. 55/1-a.2 uyarınca, kişinin kendisini ya da üçüncü bir kişiyi ticari işletmesiyle ilgili gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarla rekabette öne geçirmesi haksız rekabet olarak kabul edilmiştir. Uygulamada bu haksız rekabet hali çoğunlukla aldatıcı reklam olarak karşımıza çıkmaktadır.25 Bu hale örnek olarak Reklam Kurulu tarafından verilen bir kararda, tüketicilerin sabit hat avantajını seçmesi halinde daha az görüşme ücreti çıkacağına yönelik açıklamalarda bulunulmasına rağmen, gerçekte daha fazla ücret çıkması nedeniyle reklamın aldatıcı olduğuna karar verilmiştir.26 Bu örnekte açıklama konusu, kişinin sağladığı fiyatlara yöneliktir ve gerçeği yansıtmamaktadır. Dolayısıyla bu örnekteki aldatıcı reklam, aynı zamanda TTK m. 55/1-a.2 hükmü uyarınca haksız rekabet teşkil etmektedir. Yargıtay'ın başka bir kararında ise ilgili yasal düzenlemeler ve TSE kuralları uyarınca, oto gazların güvenlik amacıyla belirli bir kokusunun bulunması gerekirken bir reklamda "Kokusuz gaz: Kokulu otogaz kalitesizdir, kokulu ve kalitesiz otogazlarla, bir milli servet olan otomobillerinizin ömrünü kısaltmayın" şeklinde açıklamalar yapılmasının eTTK m. 57/327 uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğine karar verilmiştir.28 Zira yasal düzenlemeler gereği oto gazlara bazı maddeler karıştırılarak, kaçak halinde tanınması sağlanmalıdır ve bu durumda reklam konusu oto gazın hiç kokusunun olmaması mümkün değildir. Bu durumda kişinin mallarına ve dolayısıyla ticari işletmesine ilişkin olduğu söylenebilecek bu açıklama, aldatıcı olması ve tüketiciler nezdinde kişiye avantaj sağlayabilecek olması nedeniyle hem aldatıcı reklam hem de haksız rekabet teşkil etmektedir.

TTK m. 55/1-a.5 hükmünde karşılaştırma yapmak yoluyla haksız rekabet hâli düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca, karşılaştırmalı reklamların hukuki sınırlar dahilinde yapılmaması halinde haksız rekabet gündeme gelecek ve aynı zamanda gerçeğe uygun olmayan veya yanıltıcı olan karşılaştırmaları içeren reklam da aldatıcı olacaktır. Örneğin bir boya markasının, boyada birinci olduğu yönünde ifade içeren bir reklamı hakkında Yargıtay tarafından verilen kararda, hangi bakımdan birinci olunduğu belirtilmeden kullanılan birincilik ifadesinin diğer markaları ikinci konuma ittiği değerlendirilerek diğer markalarla yanıltıcı bir karşılaştırma içeren reklamın aldatıcı olduğuna ve haksız rekabet teşkil ettiğine hükmedilmiştir.29

SONUÇ

Haksız rekabet hükümleriyle, bütün katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması amaçlanmıştır. TTK kapsamında haksız rekabetin başlıca hallerine örnekseme yoluyla yer verilmiş, haksız rekabetin genel ilke ve amaçlarını ihlâl edecek nitelikteki davranış ve uygulamaların da haksız rekabet teşkil edeceği kabul edilmiştir. Haksız rekabet, çeşitli vasıtalarla gündeme gelebilecek olmakla birlikte uygulamada en sık karşılaşılan durum haksız rekabet teşkil eden açıklamaların reklam vasıtasıyla beyan edilmesidir.

TTK'nın haksız rekabet hallerine yer verilen 55. maddesinin 1. fıkrasının a bendinde "dürüstlük kuralına aykırı reklamlar" haksız rekabet olarak kabul edilmiş ve bu haksız rekabet haline ilişkin bazı örnekler verilmiştir. Başta yanlış veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak, karşılaştırma yapmak ve kötüleme olmak üzere, ilgili maddede sayılan örneklerde yer alan haksız rekabet halleri aynı zamanda tüketicinin korunmasına ilişkin mevzuat uyarınca aldatıcı reklam olarak da nitelendirilebilecektir.

Haksız rekabetin aldatıcı reklamlar vasıtasıyla oluşabileceği durumlar gerek TTK kapsamında gerekse TKHK ve Yönetmelik çerçevesinde hukuka aykırılık teşkil edecektir. Bu sebeple, reklamların çok yönlü olarak ele alınması ve anılan mevzuatın bütününe uygun olarak dürüstlük kuralı çerçevesinde yapılması gerekmektedir.

Footnotes

1. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 54: "(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır."

2. Madde gerekçesi için bkz.: Gönen ERİŞ, Açıklamalı- İçtihatlı 6335-6552 Sayılı Kanunlarla Güncellenmiş TTK Hükümlerine Göre Ticari İşletme ve Şirketler Cilt 2, Güncellenmiş 2. Baskı, Ankara, 2014, Seçkin Yayıncılık, s. 1298

3. N. Füsun NOMER ERTAN (Hüseyin ÜLGEN/Mehmet HELVACI/Arslan KAYA), Ticari İşletme Hukuku, 6. Bası, İstanbul, 2019, Vedat Kitapçılık, s. 557-558

4. NOMER ERTAN (ÜLGEN/HELVACI/KAYA), Ticari İşletme Hukuku, a.g.e., s. 559

5. Sabih ARKAN, Ticari İşletme Hukuku, Son Değişikliklere Göre Hazırlanmış ve Genişletilmiş 24. Bası, Ankara, 2018, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayını, s. 351

6. Savaş BOZBEL, Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukukunda Karşılaştırmalı Reklam Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006, s. 28

7. Başak BAYSAL/Emrehan İNAL, Reklam Hukuku ve Uygulaması, İstanbul, 2008, On İki Levha Yayıncılık, s. 5

8. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 61/1 "Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır."

9. N. Füsun NOMER ERTAN, Haksız Rekabet Hukuku, 1. Baskı, İstanbul, 2016, On iki Levha Yayıncılık, s. 154

10. BAYSAL / İNAL, a.g.e., s. 17

11. NOMER ERTAN, Haksız Rekabet Hukuku, a.g.e., s. 154

12. BAYSAL / İNAL, a.g.e., s. 17

13. Nihal ÇINAR, Türk Ticaret Kanunu'na Göre Haksız Rekabet ve Yaptırımları, Ankara, 2015, Seçkin Yayıncılık, s. 67; Celal GÖLE, Ticaret Hukuku Açısından Aldatıcı Reklamlara Karşı Tüketicinin Korunması, Ankara, 1983, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, s. 101-105

14. BAYSAL / İNAL, a.g.e., s. 17; GÖLE, a.g.e., s. 64

15. ÇINAR, a.g.e., s. 68; GÖLE, a.g.e., s. 185

16. BAYSAL / İNAL, a.g.e., s. 17

17. BAYSAL / İNAL, a.g.e., s. 17; GÖLE, a.g.e., s. 74

18. ÇINAR, a.g.e., s. 68; GÖLE, a.g.e., s. 75

19. İktisadi rekabet hakkının reklam yoluyla kullanıldığı ve reklamların oluşturdukları etki bakımından tüketimi teşvik ettiği yönündeki açıklamaları için bkz.: Ahmet TAMER, Yanlış veya Yanıltıcı Beyan ve Hareketlerle Haksız Rekabet, 1. Baskı, Ankara, 2011, Adalet

Yayınevi, s. 111

20. NOMER ERTAN, Haksız Rekabet Hukuku, s. 154; TAMER, a.g.e., 119-120

21. TAMER, a.g.e., s.118

2.2 NOMER ERTAN, Haksız Rekabet Hukuku, s. 157

23. NOMER ERTAN (ÜLGEN/HELVACI/KAYA), Ticari İşletme Hukuku, a.g.e., s. 568

24. 08.04.2003 T. ve 02/61 dosya numaralı Reklam Kurulu kararına yapılan atıf ve karara ilişkin açıklamalar için bkz.: TAMER, a.g.e., s. 119-120

25. NOMER ERTAN, Haksız Rekabet Hukuku, s. 154

26. 11.12.2007 T. ve 2007/138 dosya numaralı Reklam Kurulu kararına yapılan atıf ve karara ilişkin açıklamalar için bkz.: TAMER, a.g.e., s. 130

27. Kararda atıf yapılan madde TTK m. 55/1-a.2 hükmüne karşılık gelmektedir.

28. Yargıtay HGK'nun 07.11.2007 T. ve 11839/825 sayılı kararı ile bu karara ilişkin açıklamalar için bkz.: Erdoğan MOROĞLU / Abuzer KENDİGELEN, İçtihatlı – Notlu Türk Ticaret Kanunu ve İlgili Mevzuat, Güncelleştirilmiş 10. Bası, İstanbul, 2014, On İki Levha Yayıncılık, s. 99; NOMER ERTAN, Haksız Rekabet Hukuku, s. 159-160

29. Karar ve karara ilişkin açıklamaları için bkz.: NOMER ERTAN (ÜLGEN/HELVACI/KAYA), Ticari İşletme Hukuku, a.g.e., s. 582

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.