2021 yilinda yayinlanan "Fikir Liderligi" belgemizde de aktarildigi üzere, yapay zekanin yaraticilik ve zeka ürünü olarak kabul edilen eserleri üretmeye baslamasi ile bu eserlerin aslinda kimin tarafindan olusturuldugu, ilgili eserler üzerinde kimin hak iddia edebilecegi ve bu telif hakkinin nasil ileri sürülecegi konulari dünya genelinde tartismali olan hususlardir.

Geçtigimiz yil boyunca, ülkemizde veya dünya genelinde, bu sorulara cevap olabilecek yeni bir mahkeme karari veya mevzuat düzenlemesi ile karsilasilmamis olsa da, Amerika Birlesik Devletleri Telif Haklari Ofisi Yeniden Inceleme Kurulu'nun yapay zekanin eser sahibi olup olamayacagi konusunda degerlendirmeler içeren 14 Subat 2022 tarihli karari1 bu konuda önemli tespitler içermektedir.

Ilgili uyusmazlikta, yapay zeka teknolojileri alaninda çalismalar yapan Stephen Thaler, "yaraticilik makinesi" adini verdigi algoritmanin meydana getirmis oldugu ve asagida görseline yer verilen "a recent entrance to paradise" isimli  eser üzerindeki telif haklarinin tescili talebiyle basvuruda bulunmustur. 

Stephen Thaler basvurusunda ilgili eserin "yaraticilik makinesi" algoritmasi tarafindan otonom sekilde meydana getirildigini, ilgili eserin "work made for hire" doktrini uyarinca siparis üzerine yaratilan bir eser oldugunu, sundugu devir beyani uyarinca da kendisinin makinenin maliki olmak suretiyle tescil basvurusunu yaptigini belirtmistir. Ancak Ofis gerçeklestirdigi ilk incelemede ilgili basvurunun böylesi bir telif hakki iddiasi için aranan "gerçek kisi eser sahipligi" gerekliligini saglamadigini belirterek basvuruyu reddetmistir. Thaler ise tescil için "gerçek kisi eser sahipligi" seklinde bir sartin aranmasinin anayasaya aykiri oldugunu ve böylesi bir gerekliligin ne yasada ne de içtihatlarda yer aldigini belirterek ilk kararin yeniden gözden geçirilmesi talebinde bulunmustur.

Bunun üzerine yapilan incelemede, Ofis ilk degerlendirmelerini yineleyerek ve Thaler tarafindan ilgili çalismaya insan tarafindan yeterli seviyede yaratici girdi saglandigini veya müdahalenin gerçeklestigini ispatlayacak delil de sunulmamis oldugunu ifade ederek, bu talepleri tekrar reddetmistir. Böylece, Ofis ABD Telif Hakki Yasasi, Yüksek Mahkeme ve diger mahkeme kararlarina dayandirarak olusturdugu ve uzun yillardir benimsemis oldugu "bir eserin ancak bir insan tarafindan meydana getirildiginde telif hakki korumasindan yararlanabilmek için gerekli hukuki ve sekli sartlari karsilamis olacagi" seklinde yorumunu terk etmeyecegini de açikça belirtmistir.

Thaler ilgili karara da itiraz ederek, telif hakki ile ilgili düzenlemelerin çoktan "work made for hire" doktrini kapsaminda gerçek kisi olmayanlara da eser sahipligi imkani tanidigini ve bunun bilgisayarlar tarafindan meydana getirilen eserler için de uygulanmasinin önünde herhangi bir engel bulunmadigini belirterek, Ofisin red gerekçelerinde günümüz ihtiyaçlarina cevap vermeyen eski görüslere dayandigini ileri sürmüstür.

Bu itirazlari degerlendiren Yeniden Inceleme Kurulu ise, diger hususlarin yani sira,  yasanin ancak insan zihninin yaratici gücünde bulunan fikri emegin meyvesini korudugunu belirtmistir. Kurul sadece makine veya bir mekanik süreç tarafindan ve insanin yaratici katkisi veya müdahalesi olmaksizin meydana getirilen eserlerin korumadan yararlanamayacagini, nitekim yasanin eserin bir insan tarafindan meydana getirilmesini sart kostugunu belirterek itirazlari yerinde bulmamistir. Kurul önceki tarihli kararlara da atif yaparak, insan disinda örnegin hayvanlar ya da spritüal varliklar tarafindan meydana getirildigi belirtilen eserler için de daha önce korumanin saglanmamis oldugunun altini çizmistir. "Work made for hire" doktrinin ise bu olaydan bagimsiz oldugunu ve bu doktrin için de yine gerçek kisi tarafindan eserin meydana getirilmesinin sart oldugunu belirtmistir.

Sonuç olarak Kurulun ilgili karari, ABD'deki mevcut yasal düzenlemeler ve içtihat uyarinca, insan zihni ve yaratici ifade arasindaki bagin telif hakki için en temel unsur olarak görüldügünü ve insanin yaratici katki ve müdahalesi olmaksizin olusturulan çalismalarin mevcut yasal düzlemde telif hakki korumasindan yararlanmasinin mümkün olmadigini göstermistir. 

Her ne kadar mevcut düzenlemeler kapsaminda, eser sahibinin gerçek kisi olmasi gerekliliginin aranmaya devam edildigini görsek de, yapay zeka sistemleri kullanilarak meydana getirilen eserlere koruma saglanmasi gerekliligi ve bunun nasil bir koruma olacagi hususu dünya genelinde tartisilmaya devam etmektedir.

Nitekim Birlesik Krallik Fikri Mülkiyet Ofisi yapay zeka ve telif hakki iliskisi bakimindan, gelisen bu teknoloji sonucu ortaya çikarilan ürünler üzerinde eser korumasi ve hak sahipligi konulari bakimindan kamuoyundan 07 Ocak 2022 tarihine kadar görüs talep etmistir. Bu kapsamda, katilimcilara, diger hususlarin yani sira,  bilgisayarla yaratilan eserler konusunda, ilgili eserin meydana getirilmesi sürecinde, gerekli ayarlamalari/düzenlemeleri yapan gerçek kisiye telif hakki sahipligi taniyan mevcut yasal düzenlemenin, yapay zeka alanindaki gelismelere cevap verip vermedigi/yeterli tesvik mekanizmasini tasiyip tasimadigi hususlarinda görüsleri sorulmustur. Ilgili kamuoyu görüsünün sonucu ve planlanan yasal düzenlemeler henüz kamuoyuyla paylasilmamis olsa da, böylesi bir görüse basvuruluyor olmasi dahi, ilgili otoritelerin bu konuya daha yakindan egildigini, her geçen gün kendini daha da fazla hissettiren düzenleme ihtiyacinin karsilanmasi için yavas da olsa adimlar atilmaya baslandigini göstermektedir.

Bunun yani sira yapay zeka teknolojisinin eser sahipliginden dogan haklar bakimindan kullanim alanlari ve etkilerini daha yakindan inceleyen ve 20 farkli senaryo ile durum degerlendirmesi yapan, Avrupa Birligi Fikri Mülkiyet Ofisi de Eser Sahipliginden Dogan Haklarin ve Tasarim Hakkinin Icrasi ve Bu Haklarin Ihlali Hallerine Yapay Zekanin Etkisi üzerine gerçeklestirdigi çalisma raporunu2 Mart 2022'de yayinlamistir. Ilgili rapor özetle yapay zekanin, bu haklarin kullanilmasi asamasinda ve hak ihlallerinin tespitinde etkili sekilde kullanilabilecegini ancak bu teknolojinin de kendi içerisinde teknik kisitliliklarinin oldugunu ve hatta tecavüz teskil eden eylemlerde kullanilmalari bakimindan artan bir egilim görüldügünü ve etik, gizlilik ve temel haklar bakimindan endiseleri de beraberinde getirdigini belirtmistir.

Görüldügü üzere her geçen gün yeni gelismelere sahne olan ve gündemde yer tutmaya devam edecegine süphe bulunmayan bu alanda, bizler de gelismeleri takip etmeye devam edecegiz.

1 Copyright Review Board, United States Copyright Office, Second Request for Reconsideration for Refusal to Register A Recent Entrance to Paradise (Correspondence ID 1-3ZPC6C3; SR # 1-7100387071), 14 February 2022.

https://euipo.europa.eu/ohimportal/en/news/-/action/view/9230001

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.