GİRİŞ

Halka arz, firmaların ihtiyacını karşılamasında kullandıkları önemli yöntemlerden biridir. Firmaların ihtiyaçları halka arz ile karşılanırken yatırımcılar da tasarruflarını sermaye piyasası araçlarına yönlendirmektedir. Hisse senedi halka arzı ise sermaye piyasalarının önemli finansal araçlarından biridir. Hisse senedi halka arzı ile birlikte tüketicilerin ekonomik kalkınmaya hem sermaye hem de ekonomi bilgisi anlamında dâhil edilebilme imkânı sağlanmış olmaktadır. Hisse senedinin bir diğer avantajı ise şirketlerin finansman açısından sıkıntılı oldukları durumda finansman aracı olarak kullanılabilmesidir. Denetim açısından ise halka arz neticesinde kurumsallaşan ve bir standarda girmiş olan firmalar, devlet tarafından kolay bir şekilde denetlenebilmektedir. Bu bakımdan halka arzlar her kesim açısından merak ve ilgi uyandırmaktadır.

Halka arz edilen paylar ile ilgili tüm gerekli bilgiler izahname ile açık ve anlaşılır bir şekilde kamuya açıklanması sağlanarak, yatırımcının karar verebilmesi için tüm bilgilere erişilmesi sağlanmaktadır. Hukukçu raporları ise izahnamenin bir parçası olup olmaması meselesinde Kotasyon Yönergesi Başvuru Belgeleri 4 no.lu Ek'e bakıldığında, bağımsız hukukçu tarafından verilmesi gereken beyan yazısında hukukçu raporunun sermaye piyasası aracına ilişkin izahnamenin bir parçası olarak yayımlanacağının bilindiği hususu kabul ve taahhüt edilmektedir. 

Şirketlerin yıllık faaliyet raporlarında tebliğ ekinde yer alan kurumsal yönetim ilkelerine uyup uymadığına dair uyum raporu hazırlaması gerekmekte olup eğer kurumsal yönetim ilkelerine uyulmuyorsa da bunun nedenleri ve bunun sebep olabileceği çıkar çatışmalarına dair açıklamalara yer vermesi gerekmektedir. Hukukçu firma tarafından düzenlenen şirketlerin üretim ve faaliyetleri kapsamında hukuki süreçlerinin açıklanması, şirket faaliyetlerinin hukuki durumunun mevzuata uygun olduğu yönünde hukukçu raporu gerekmektedir. 

İşbu çalışmamız kapsamında, halka arz süreçlerinde hukukçu raporunun izahnamenin bir parçası veya izahnameye dayanak bir rapor olup olmadığı değerlendirilerek hukukçu raporundan doğan sorumluluğun hukuki çerçevesi tespit edilmeye çalışılmıştır. 

I.PAYLARIN HALKA ARZI VE İZAHNAME 

A.Halka Arz Kavramı 

Kanun'da ve İzahname Tebliği'nde halka arz; “Sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan yapılan genel bir çağrı ve bu çağrı devamında gerçekleştirilen satış” olarak tanımlanmıştır (Kanun m. 3/1/(f), İzahname Tebliği m. 4/1/(e)).

Firmaların işletme sermayesi ihtiyacı, yeni yatırımların finansmanı, ekonomik konjonktüre bağlı olarak farklı nedenleri ile fon ihtiyacı duyabilirler. Bunlardan ilki para piyasası ikincisi ise sermaye piyasalarıdır. Para piyasaları bir yıldan kısa vadeli fon arz edenler ile fon talep edenlerin karşılaştığı piyasa olarak tanımlanabilir. Sermaye piyasaları ise şirketlerin bir yıldan uzun vadeli olan fon arz ve taleplerinin karşılanmasına hizmet etmektedir (Ümit ATAMAN, 1999). Halka arz, sermaye Piyasası Kanunu açısından sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan halka çağrıda bulunulmasını, halkın bir anonim ortaklığa katılmaya veya kurucu olmaya davet edilmesini, hisse senetlerinin borsalar veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem görmesini, göre halka açık anonim ortaklıkların sermaye artırımları dolayısıyla paylarının satışını ifade eder (Ünal, 1997).

Halka arz, şirketlerin finansman ihtiyaçlarını karşılamada kullandıkları yöntemlerden biridir. Kavram olarak halka arz, Sermaye Piyasası Kanununun (SPK) 3'üncü maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre halka arz şekilleri şu şekilde sıralanabilir (UŞAKLI, 2010).

  •  Sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan halka çağrıda bulunulması, 
  •  Halkın anonim bir ortaklığa katılmaya veya kurucu olmaya davet edilmesini, 
  •  Hisse senetlerinin borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem görmesini,
  •  SPK'na göre halka açık anonim şirketlerin sermaye artırımları dolayısı ile paylarının satışını ifade etmektedir.

B.Payların Halka Arzında Hazırlanacak İzahname

İzahname ve Halka arz belgelerinin hazırlanması, kurul tarafından onaylanması halka arz sürecinin en önemli adımlarındandır. İzahnamenin tanımında ise 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununda “İhraççının finansal durum ve performansını geleceğe dair beklentilerini, faaliyetlerini, ihraç edilecek veya borsada işlem görecek olan sermaye piyasası araçlarının özelliklerini ve bu menkul kıymetlerin sağlayacağı hakların, risklerin yatırımcıların değerlendirme yapabileceği nitelikteki tüm bilgileri içeren kamuyu aydınlatma metni” olarak belirtilmiştir. Kısaca izahname yatırımcıların sermaye piyasası aracını iktisap etme kararını almaları konusunda verecekleri kararları etkileyen bilgilerin yer aldığı dokümandır (Gürbüz, 2023).

Kamuyu aydınlatma kapsamında izahname, şirketlerin en geniş kapsamlı bilgilerini içeren ve halkın ihraç eden veya halka arz edenle ilgili olarak olumlu, olumsuz, finansal ve hukuki gerekli tüm bilgileri edinmesini, almasını sağlayan ve yatırımın geleceğiyle ilgili bilgi veren önemli belge olarak nitelendirilebilir (Kara, 2015).

İzahname, sermaye piyasası araçlarının halka arzlarında ve borsada işlem görme başvurularında yayımlanması öngörülen kamuyu aydınlatma belgesidir. Kamuyu aydınlatma belgesi vasfı Kanun'da ifade edilen izahname (SerPK m. 3/1-j ve 32/1); kamuyu aydınlatma esaslarına aykırılık iddiaları bakımından da, bir ispat vasıtası mahiyetindedir (GÖZÜYEŞİL, 2019). İzahname içeriğinde, ihraççıya veya halka arz edene ve halka arz edilecek paylara ilişkin olmak üzere yatırımcıların yatırım kararında etkili olabilecek her türlü bilginin açık ve ayrıntılı olarak yer alması gerekmektedir (Çetin, 2014).

II.İZAHNAME VE HUKUKÇU RAPORU ARASINDAKİ BAĞLANTI 

A.Hukukçu Raporlarının İzahname Kapsamında Düzenlenmesi 

Kamuyu aydınlatma ilkesinin temel amacı yatırımcılara sermaye piyasası araçları hakkında özellikle yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki bilgileri sunmaktır. Bu sayede güvenli bir sermaye piyasası oluşturulmuş olmakta, yönetim yapısı kurumsallaştırılarak küçük yatırımcıların şirket yönetimine ve hâkim ortaklığa karşı korunması sağlanmaktadır. Adaletsizliğin ve dengesizliğin ortadan kaldırılarak etkin bir sermaye piyasasının oluşturulması amaçlanmaktadır (İhtiyar, 2006). 

İzahname ve kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan sorumluluk 6362 sayılı Kanun ile detaylı bir biçimde düzenlemiştir. 6362 sayılı Kanun'un 32'nci maddesinde kamuyu aydınlatma belgeleri genelinde, 10'uncu maddesinde ise izahname özelinde bilgilerin gerçeği yansıtmaması nedeniyle yatırımcılar nezdinde ortaya çıkabilecek zararlardan kaynaklanan sorumluluk düzenlenmiştir. Hukukçu raporlarına karşı doğrudan bir atıf 6362 sayılı Kanun'da açık bir şekilde görülmemektedir. Diğer taraftan “hukukçu raporu” ve “hukukçu raporunu hazırlayanlar” kavramları 6362 sayılı Kanun'da açıkça zikredilmemiştir.

Hukukçu raporu, 6362 sayılı Kanun'un tali bir düzenlemesi olan Borsa İstanbul Anonim Şirketi Kotasyon Yönergesi (“Kotasyon Yönergesi”) altında düzenlenmiştir. Hukukçu raporu kapsamında Kotasyon Yönergesi'nin 8/1 hükmünde “Üretim ve faaliyetini etkileyecek önemli hukuki uyuşmazlıkların bulunmaması ve bu hususla birlikte, ortaklığın kuruluş ve faaliyet bakımından hukuki durumu ile payların hukuki durumunun tâbi oldukları mevzuata uygun olduğunun, ortaklık ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi olmayan bir hukukçu tarafından düzenlenen hukukçu raporu ile belgelenmesi” şeklinde belirtilmiştir. 

Hukukçu raporunda incelenecek olan hususlar şu şekildedir:

  • Şirketin tâbi olduğu mevzuatın listesi, 
  • Şirketin faaliyetlerini yürütmesi için alması gereken yetki, ruhsat, vb. belgelerin olup olmadığı, 
  • Şirket Yönetim Kurulu ve Genel Kurul kararlarının Türk Ticaret Kanunu kapsamında toplantı ve karar nisaplarına uygun olarak alınıp alınmadığı,
  • Şirketin faaliyetlerini etkileyebilecek hukuki uyuşmazlıkların listesi ve bu hukuki uyuşmazlıkların şirketin aleyhine sonuçlanması durumunda, şirketin faaliyetlerine mevcut ve muhtemel etkisi, 
  • Şirketin aktifine kayıtlı varlıklar ve bu varlıklar üzerinde yer alan kısıtlamalar,
  • Şirketin faaliyetlerin yürütülmesi için imzalanan sözleşmelerin önemli maddeleri ve şirketin finansal kuruluşlarla imzalanan sözleşmeleri incelenmektedir.

Kotasyon Yönergesi 'ne göre Hukukçu raporunun izahname ekinde Borsa'ya sunulması, sunulurken bağımsız hukukçunun hukukçu raporunun sermaye piyasası aracına ilişkin izahnamenin bir parçası olarak yayımlanacağını bildiğini kabul ve taahhüt etmesi, kamuya yayımlanan izahnamenin ekinde izahnameye dayanak bir rapor olması ve hukukçu raporunda yer alan tespitlerin önemli bir kısmının izahnamenin içine de derecelendirilmesi, izahname içinde de bağımsız hukukçunun unvanına atıf yapılması ve izahnamenin ekleri ile bir bütün olması dikkate alındığında hukukçu raporunun aynı zamanda izahnamenin de esaslı ve tamamlayıcı bir parçası olduğu değerlendirilmektedir.

Kotasyon Yönergesi Başvuru Belgeleri 4 no.lu Ek'e göre bağımsız hukukçu tarafından verilmesi gereken beyan yazısında hukukçu raporunun sermaye piyasası aracına ilişkin izahnamenin bir parçası olarak yayımlanacağının bilindiği hususu kabul ve taahhüt edilmektedir. 

B. İzahnameden Doğan Kamuyu Aydınlatma Sorumluluğun Hukuki Niteliği

İzahnameden doğan sorumluluk bakımından öncelikle 6362 sayılı Kanun'un “İzahnameden Sorumlu Kişiler” başlıklı 10'uncu maddesi, bu maddede düzenlenmeyen hususlara ilişkin olarak ise “Kamuyu Aydınlatma Belgelerinden Doğan Sorumluluk” başlıklı 32'nci madde uygulanacaktır. 6362 sayılı Kanun'un 32. maddesine bakıldığında, 10. maddesinde sorumlu olduğu belirtilen kişiler ve kamuyu aydınlatma belgesini imzalayanların kamuyu aydınlatma sorumluluğunun olduğunu belirtmiştir. Kanunun 10. maddesinde ise “İzahnamede yer alan yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgilerden kaynaklanan zararlardan ihraççılar sorumludur. Zararın söz konusu kişilerden tazmin edilememesi veya edilemeyeceğinin açıkça belli olması hâlinde; halka arz edenler, ihraca aracılık eden lider aracı kurum, varsa garantör ve ihraççının yönetim kurulu üyeleri kusurlarına ve durumun gereklerine göre zararlar kendilerine yükletilebildiği ölçüde sorumludur.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “Bağımsız denetim, derecelendirme ve değerleme kuruluşları gibi izahnamede yer almak üzere hazırlanan raporları hazırlayan kişi ve kurumlar da hazırladıkları raporlarda yer alan yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgilerden bu Kanun hükümleri çerçevesinde sorumludur” şeklinde sorumluluk düzenlenmiştir. 

6362 sayılı Kanun 32/2. maddesi hükmü “Bağımsız denetim, derecelendirme ve değerleme kuruluşları gibi kamuyu aydınlatma belgelerinde yer alan veya bu belgelere dayanak olmak üzere hazırlanan raporları hazırlayan kişi ve kurumlar da bu Kanun hükümleri çerçevesinde sorumludur.” Bu hükümde belirtilen raporların izahname dışındaki diğer kamuyu aydınlatma belgelerine dayanak olarak hazırlanan raporlar olarak değerlendirmek gerekmektedir. Çünkü izahnameye dayanak olarak hazırlanan raporlar için sorumluluk düzenlemesi 6362 sayılı Kanun'nun 10. Maddesinde yapılmıştır. 

İzahname kapsamında hazırlanan bir rapor türü hukukçu raporu, 6362 sayılı Kanun'nun 10. maddesinde “Bağımsız denetim, derecelendirme ve değerleme kuruluşları gibi izahnamede yer almak üzere hazırlanan raporları hazırlayan kişi ve kurumlar da hazırladıkları raporlarda yer alan yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgilerden bu Kanun hükümleri çerçevesinde sorumludur.” belirtilen sorumluluk kapsamında değerlendirilmelidir. Aynı kanunun 32/2. fıkrasında belirtilen sorumluluk uygulamasında hukukçu raporlarını hazırlayan kişilerin bu kapsamda değerlendirilmemesi gerekmektedir. Sonuç olarak, halka açık veya halka açılmak üzere başvuruda bulunan şirketler hakkında izahnameden doğan kamuyu aydınlatma sorumluluğu için 6362 sayılı Kanun'un 10. ve 32. maddeleri uygulama alanı bulacaktır.

Kamuyu aydınlatma sorumluluğunun düzenlendiği bir diğer mevzuat TTK'dır. TTK'nın 549. Maddesinde “Şirketin kuruluşu, sermayesinin artırılması ve azaltılması ile birleşme, bölünme, tür değiştirme ve menkul kıymet çıkarma gibi işlemlerle ilgili belgelerin, izahnamelerin, taahhütlerin, beyanların ve garantilerin yanlış, hileli, sahte, gerçeğe aykırı olmasından, gerçeğin saklanmış bulunmasından ve diğer kanuna aykırılıklardan doğan zararlardan, belgeleri düzenleyenler veya beyanları yapanlar ile kusurlarının varlığı hâlinde bunlara katılanlar sorumludur”  şeklinde belirtilmiştir. Maddede sayılan belgeler arasında izahname de bulunmaktadır.

Halka arz süreci kapsamında, sermaye piyasası araçlarını ihraç etmek üzere Sermaye Piyasası Kurulu'na yapılacak başvurunun yanı sıra, payların borsa kotuna alınması için Borsa İstanbul A.Ş. nezdinde kotasyon başvurusu yapılmaktadır. Borsaya yapılacak ilk kotasyon başvurularında sermaye piyasası aracının ve ihraççının niteliğine göre Borsa Genel Müdürlüğünce belirlenen ve Borsa internet sitesinde yer alan bilgi ve belgelerin bir dilekçe ekinde Borsaya iletilmesi zorunludur. İhracın niteliğine göre ilave bilgi ve belgeler istenebilir. Borsa kotasyon başvurusu aşamasında bağımsız bir hukukçu tarafından hazırlanan hukukçu raporunun da Borsa İstanbul'a sunulması gerekmektedir. Kotasyon Yönergesi kapsamında halka arz edilecek payların borsa kotuna alınması için Borsa'ya sunulması gereken hukukçu raporunda yer alan bilgilerdeki yanlışlıklardan dolayı hukukçu raporunu hazırlayanlar bahse konu yönergenin 6'ncı maddesi uyarınca kusurlarına ve durumun gereklerine göre sorumludur (Kotasyon Yönergesi)

Hazırladıkları rapor kapsamında sorumluların sorumluluk kapsamı ve niteliği gereği, birincil nitelikte ve tali nitelikte sorumlu olanlardan farklıdır. Bu kişilerin sorumluluğu sadece izahname içeriğinde bulunması için hazırladıkları raporlarla sınırlı olacaktır (UÇAR, 2019).

SONUÇ

Her işletme için bir yaşam döngüsü bulunmaktadır. Bu yaşam döngüsünün başlangıcı işletmenin kuruluşu ile başlayıp tasfiyesi ile sana ermektedir. İşletmeler bu yaşam döngüsü içerisinde faaliyet yapısını ileriye taşımak için finans ihtiyacı duymaktadır. Bu finans ihtiyaçlarının karşılanmasının önemli bir yöntemi de halka arz ile olmaktadır. Halka arz sayesinde firmalar yatırımcılardan sağladığı fonlar ile ulusal ve uluslararası piyasalarda rekabet edebilir büyüklüğe, sağlam bir finansal yapı ve kurumsal yapıya ulaşabilmektedir.

Halka arz edilmek suretiyle gerçekleştirilecek tüm ihraçlarda veya sermaye piyasası araçlarının borsada işlem görebilmesi için hazırlanması gereken zorunlu belge izahnamedir. İzahname, halka arz edilecek sermaye piyasası araçları ve ihraççı hakkında bilgi vererek yatırımcının yatırım kararını şekillendiren bir belgedir. İzahname 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununda şu şekilde tanımlanmıştır “İhraççının finansal durum ve performansını geleceğe dair beklentilerini, faaliyetlerini, ihraç edilecek veya borsada işlem görecek olan sermaye piyasası araçlarının özelliklerini ve bu menkul kıymetlerin sağlayacağı hakların, risklerin yatırımcıların değerlendirme yapabileceği nitelikteki tüm bilgileri içeren kamuyu aydınlatma metnidir.”  YatırımcılarınSermaye piyasası aracını iktisap etme kararını almaları konusunda verecekleri kararları etkileyen önemli bilgilerin yer aldığı dokümana izahname adı verilmektedir. 

6362 Sayılı Kanun'un 10/2. fıkrasında izahnamede yer almak üzere hazırlanan bağımsız denetim, derecelendirme, değerleme gibi raporları hazırlayan kişi ve kurumlar da hazırladıkları raporlarda yer alan yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgilerden 6362 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde sorumlu tutulmaktadır. Hukukçu raporu bahse konu fıkrada açıkça belirtilmese de hukukçu raporunun dayanak raporlardan birisi olduğu değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak, izahnamenin ana metni içerisinde hukukçu raporuna atıf yapılması, hukukçu raporundaki tespitlerin izahname içerisindeki esaslı bilgilerin bir kısmını oluşturması gibi hususlar ve Tebliğ'in 22/2 maddesi birlikte değerlendirildiğinde hukukçu raporunun izahnamenin bir parçası olarak değerlendirilmesi mümkündür.

KAYNAKÇA

Çetin, N.  (2014). 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun Sistematik Analizi.

Gözüyeşil, F. F.  (2019). Sermaye Piyasası Hukukunda İzahnameden Doğan Sorumluluk.

Gürbüz, U. C. (2023). Halka Arz Fiyatının Belirlenmesinde Kullanılan Değerleme Yöntemleri: Borsa İstanbul Uygulaması. İstanbul.

İhtiyar, M.  (2006). Sermaye Piyasasında Kamuyu Aydınlatma İlkesi. İstanbul.

Kara, M. S.  (2015). Kamuyu Aydınlatma Belgelerinden Doğan Sorumluluk.

Kotasyon Yönergesi

Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, Ortaklıklar Hukuku I.

Uçar, D.  ( 2019). Payların Halka Arzında İzahnameden Doğan Kamuyu Aydınlatma Sorumluluğu. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Uşaklı, S. M. (2010). Halka Arz Kavramı Ve Halka Arzlarda Kullanılan Satış Yöntemleri. Türkmen Kitabevi.

Ümit Ataman, H. K. (1999). Hisse Senetlerinin Gerçek Değerinin Hesaplanması. Türkmen Kitabevi.

Ünal, K. O. (1997). Sermaye Piyasalarında Halka Arz Sözleşmeleri Ve Sözleşme . Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 1.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.