805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun ["805 sayılı Kanun" veya "Kanun"], 22 Nisan 1926 tarihinden beri yürürlüktedir. Yalnızca 9 maddeden oluşan eski bir düzenleme olmasına rağmen, geçmişten günümüze milletlerarası sözleşmeleri ilgilendiren her alanda ve özellikle de tahkim alanında pek çok tartışmaya sebep olmuş, şirketler açısından sözleşmelerin geçerliliğini şüpheye düşüren bir konu olarak hukukumuzda yer edinmiştir.

Kanun Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetindeki şirketlerin Türkiye dahilinde yapacakları her türlü işlem ve sözleşmeler ile tutulacak defterlerde Türkçe dilinin kullanılmasını zorunlu kılarken yabancı şirket ve müesseseler açısından yalnızca Türk müesseseleri ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile olan yazışma, işlem ve temasları ile Türkiye Cumhuriyeti devlet dairelerine sunulacak evrak ve defterleri bakımından Türkçe dilinin kullanımını gerektirmektedir. Bazı görüşler bir çeşit iki taraflı hukuki işlem olan sözleşmelerin de 805 sayılı Kanun kapsamında olduğunu öne sürmekte ise de Kanun'un 1. maddesinde açıkça yer verilen "mukavele" yani sözleşme tabirine ikinci maddede yer verilmemiş olması ancak yabancı şirket ve müesseselerin Türk tabiiyetindeki gerçek ve tüzel kişilerle yapacakları sözleşmelerin dili bakımından bir sınırlama olmadığı ve bu sözleşmelerin istenilen herhangi bir dilde yapılabileceği şeklinde anlaşılabilir.

Mesele: 805 Sayılı Kanun Milletlerarası Tahkim Anlaşmalarına Uygulanır mı?

805 sayılı Kanun'un Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetindeki şirketlerle yabancı şirketler arasında kurulan sözleşmelere uygulanıp uygulanmayacağı sorusunun yanında, özel olarak milletlerarası tahkim sözleşmelerine uygulanabilirliği de tartışılmaktadır. Zira 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ["MTK"] uyarınca her iki tarafın Türkiye merkezli şirketler olduğu kurgularda dahi yabancılık unsuru bulunuyorsa tahkim sözleşmelerinin Türkçe yapılmasına dair herhangi bir ön koşul öngörmemektedir.

Nitekim Türkiye'nin taraf olduğu ve bağlayıcı nitelikteki 1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkında New York Sözleşmesi ve Milletlerarası Ticarî Hakemlik Konusundaki 1961 Tarihli Avrupa Sözleşmesi gibi pek çok uluslararası sözleşme de tahkim sözleşmelerinin geçerliliğine ilişkin birçok hususu düzenlemekte, ancak bu sözleşmelerin yapıldığı dile dair bir zorunluluk getirmemektedir. Bu sebeplerden, milletlerarası tahkim anlaşmalarının geçerlilik şartları bakımından 805 sayılı Kanun kapsamında olmadığı, daha özel nitelikli düzenlemeler olan MTK ve milletlerarası anlaşmalar tarafından düzenlendiği sonucuna varılabilir.

Ancak yakın zamana kadar Yargıtay bu tespitleri yapmaktan kaçınmakta, dolayısıyla milletlerarası tahkim anlaşmalarını zaman zaman geçersiz kılmaktaydı. Kararlarda 805 sayılı Kanun'un ve MTK'nın uygulanmasına dair istikrarlı bir içtihat oluşturulamamış olduğundan her somut olayda tahkim sözleşmesinin geçerliliği sorusu farklı cevaplanıyordu. Örneğin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2007 yılında verdiği bir kararında, taraflardan birinin yabancı olduğu ve İngilizce kaleme alınmış bir sözleşmedeki tahkim şartının geçerliliğini incelemiş, 805 sayılı Kanun md. 2 uyarınca yabancı şirketler bakımından sözleşmelerin Türkçe yapılmasına dair bir zorunluluk olmadığı gerekçesi ile tahkim şartının geçerli ve uygulanabilir olduğu sonucuna varmıştır 1. Bu kararında Yargıtay her ne kadar tahkim sözleşmesini geçerli bulmuş ise de tahkim şartını yukarıda yaptığımız tespitin aksine MTK kapsamında değil, 805 sayılı Kanun kapsamında incelemiştir.

Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi daha önce 2014 yılında verdiği bir kararında ise, taraflardan birisinin yabancı bir şirket olduğu sözleşmedeki tahkim şartının, sözleşme İngilizce dilinde yapıldığından 805 sayılı Kanun'a aykırı olduğuna karar vermiştir 2. Aynı Daire'nin 26.09.2017 tarihli bir kararında da benzer bir olayda tahkim şartı içeren sözleşmenin İngilizce dilinde düzenlenmiş olmasından bahisle tahkim şartına dayanılamayacağına hükmedilmiştir 3. Her iki olayda da 805 sayılı Kanun kapsamında inceleme yapılarak tahkim sözleşmelerinin geçersizliğine karar verilmiştir. Ancak 805 sayılı Kanun'un bir tarafı yabancı şirket olan sözleşmelerin yabancı dilde yapılmasını yasaklamaması bir yana, tahkim şartları bakımından 805 sayılı Kanun'a uygunluğun incelemeye konu dahi olmaması gerekirdi.

Görüldüğü gibi bu dönemde tahkim sözleşmelerinin geçerliliği bakımından istikrarlı bir Yargıtay içtihadı oluşturulabilmiş değildi. Bununla beraber anılan kararlarda 805 sayılı Kanun'un yabancılık unsuru içeren ve dolayısıyla MTK kapsamında kalan tahkim anlaşmalarına uygulanıp uygulanamayacağı tartışmasına dahi girilmemişti. Bu durum, tahkim şartı içeren sözleşmeler düzenleyecek şirketler bakımından kayda değer bir belirsizlik oluşturmakta ve uygulamada kimi zaman Türkiye şirketlerinin yabancı şirketlerle sözleşme kurmasının önüne geçebilmekteydi.

Yargıtay'ın Güncel Kararları Yabancı Dilde Yapılan Tahkim Sözleşmelerini Nasıl Etkiliyor?

Güncel kararlarında Yargıtay'ın yukarıda anılan tutumunun değişmeye başladığı ve daha tahkim dostu hale geldiği, zira uygulanabilir olduğu kurgularda MTK'nın ilgili hükmünün uygulanarak tahkim anlaşmalarının ayakta tutulduğu söylenebilir. Bu kapsamda Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 02.10.2020 tarihli ve 2020/1714 E., 2020/2652 K. sayılı kararında ilk kez sözleşmenin düzenlenme dili hakkında yapılan itirazı MTK kapsamında incelemiş, tarafları Türkiye şirketleri olmasına rağmen MTK md. 2 uyarınca uyuşmazlığın yabancılık unsuru barındırması sebebiyle İngilizce dilinde akdedilen tahkim şartının 805 sayılı Kanun'a aykırılık oluşturmadığına karar vermiştir. 4

Yargıtay'ın takip eden kararlarında da yabancılık unsurunun varlığını inceleyerek ancak yabancılık unsurunun olmadığı, yani MTK kapsamına girmeyen hallerde 805 sayılı Kanun uyarınca sözleşmelerin Türkçe dilinde düzenlenmiş olmasını aradığı gözlemlenmektedir 5. Bu bağlamda Yargıtay'ın daha önceki kararlarında görülen her durumda 805 sayılı Kanun kapsamında inceleme yapma tutumunun yerini, yabancılık unsuru içeren sözleşmeleri -tarafların her ikisi Türk olsa dahi- MTK kapsamında değerlendirme anlayışının aldığı söylenebilir. Yargıtay'ın son dönem yaklaşımı dikkate alındığında, hukuk tekniği ve ticari hayatın ihtiyaçları ile uyumlu biçimde yabancılık unsuru içeren sözleşmelere ilişkin tahkim sözleşmeleri ve tahkim şartları istenilen dilde kurulabilecektir.

Şirketler Tahkim Anlaşmaları Yaparken Neye Dikkat Etmeli?

Geçtiğimiz yıllarda yapılan bir tahkim anlaşmasının olası bir uyuşmazlık veya aleyhte bir hakem kararı halinde 805 sayılı Kanun'a aykırılığının ileri sürülerek yargıya başvurulması, sıkça karşılaşılan ve tahkim anlaşmalarının geçersizliği ile sonuçlanabilen bir olasılık haline gelmişti. Yargıtay'ın güncel kararlarında ise olayda yabancılık unsuru bulunup bulunmamasını öncelediği ve bu doğrultuda kararlar verdiği göze çarpmaktadır.

Yaşanan gelişmeler ışığında, her iki tarafın da Türk şirketi olduğu ve uyuşmazlıkta MTK md. 2 uyarınca yabancılık unsuru bulunmadığı kurgularda 805 sayılı Kanun uygulama alanı bulacak ve tahkim anlaşmasının Türkçe dışındaki bir dilde yapılması halinde devlet yargısı yoluyla hakem kararları iptal riskiyle karşılaşabilecektir. Ancak her iki taraf Türk şirketi olsa dahi uyuşmazlıkta yabancılık unsurunun bulunduğu ihtimallerde ise, örneğin; taraf şirketlerden birinin ortaklarının yabancı şirketler olması halinde, tahkim anlaşmasının yabancı dilde yapılması mümkün görünmektedir.

Footnotes

1 Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 14.06.2007 T. ve 2007/5129 E., 2007/9050 K.

2 Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 28.02.2014 T. ve 2014/1385 E., 2014/3815 K.

3 Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 26.09.2017 T. ve 2016/5836 E., 2017/4720 K.

4 Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 02.10.2020 T. ve 2020/1714 E., 2020/2652 K.

5 Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 05.11.2020 T. ve 2019/3156 E., 2020/2193 K., Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 23.11.2020 T. ve 2020/883 E., 2020/5293 K.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.