1. KONUYA GENEL BAKIŞ

Vergilendirmeden kaynaklanan ve çeşitli sebeplere dayanan sorunları önlemek için idare her türlü önlemi almak zorundadır1. Her türlü önleme rağmen vergi hukukunda çeşitli ihtilaflar yaşanabilmektedir. Yaşanan bu ihtilafların çözüm yolları arasında uzlaşma, gerek idare gerek vergi yükümlüsü, vergi sorumlusu ve/veya ceza muhatabı bakımından en az masraf ile en hızlı sonuca gidilebilecek bir yöntem olarak dikkat çekmektedir. Uzlaşma, bu niteliği bakımından usul ekonomisi ile bağdaşmaktadır.

Ayrıca uzlaşma, kamu giderlerinin karşılığı olarak vergiden beklenilenin zamanında elde edilmesini ve vergi yükümlüsünden istenilen verginin onun gerçek mali gücünün karşılığı olmasını sağlayacağından, verginin verimliliği ve vergilemede eşitlik ilkelerine de uygundur2.

Uzlaşma; karşıtlar arasındaki anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması yoluyla birlik sağlama3 olarak tanımlanmıştır. Kelime anlamına bakıldığında uzlaşma, tarafların eşit olarak dikkate alındığı bir ortamda en adil sonucu verecek çözüm yöntemi olarak değerlendirilebilir. Uzlaşmanın vergi hukuku bakımından tanımı; yükümlü ile vergi idaresi arasındaki sorunu sulh yoluyla çözen idari bir sözleşme olarak yapılabilir4.

Uzlaşma, bir başka yönüyle değerlendirildiğinde, bir hukuk kültürüdür. Bir kültürün hukuk sistemine yerleşmesi ancak ciddi bir deneyim ve uzun yıllar sürecek bir istikrar gerektireceğinden uzlaşma kurumunun ülkemizde nispeten yeni olması bakımından bir takım sakıncalar barındırmaktadır. Uzlaşma, beraberinde objektif ve nitelikli uygulama yapabilecek idari bir yapı gerektirmektedir.

Tüm bu yönleriyle uzlaşma, hukuk uygulayıcıları olan bizler tarafından da dikkatle değerlendirilmesi gereken bir kurumdur. Bu çalışmada uzlaşmanın kapsamı, işleyişi ve hukuki dayanakları incelenmeye çalışılacaktır.

Türk hukukundaki uzlaşma kurumu, "Tarhiyat Öncesi Uzlaşma" ve "Tarhiyat Sonrası Uzlaşma" olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

2. TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMA

2.1. GENEL OLARAK

Uzlaşma kurumu farklı hukuk sistemlerinde de bulunmaktadır. Türk hukukundaki düzenleme, Almanya'daki örnek alınarak hazırlanmıştır.

Türk hukukuna, 4.12.1985 tarihinde yürürlüğe giren ve Vergi Usul Kanunu'nda değişiklik yapan 3239 sayılı kanunun 33'üncü maddesi ile eklenen Ek 11 maddesi ile girmiştir. Ancak işlerlik kazanması 16.2.1987 tarihli 19374 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği" ile mümkün olmuştur. Bu yönetmelikte zamanla değişiklikler yapılmıştır.

2.2.TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMANIN KONUSU

Vergi Usul Kanunu'nun Ek 11'inci maddesi şu şekildedir:

Maliye Bakanlığı, vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergilerle kesilecek cezalarda "(359 uncu maddede yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilecek vergi ve kesilecek ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilecek ceza hariç)" tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verebilir.

Tarhiyattan önce uzlaşmaya varılması halinde tutanakla tespit edilen bu husus hakkında dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayette bulunulamaz. Uzlaşılan vergi miktarı üzerinden, bu Kanunun 112 nci maddesine göre gecikme faizi hesaplanır.

Tarhiyat öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması halinde mükellefler veya ceza muhatabı olanlar verginin tarhından ve cezanın kesilmesinden sonra uzlaşma talep edemezler.

Tarhiyat öncesi uzlaşmaya ilişkin esas ve usuller Yönetmelikte belirtilir.

Kaçakçılık suçunu oluşturan fiiller ile vergi kaybına yol açılması nedeniyle üç kat vergi zıyaı cezası kesilmesi gereken tarhiyata ilişkin vergi ve ceza hakkında tarhiyat öncesi uzlaşma yapılması mümkün değildir5. Bunun dışında, vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergilere ve kesilecek cezalara ilişkin olarak tarhiyat öncesinde uzlaşma yapılması mümkündür. Tarhiyat Öncesi Uzlaşma sayesinde müstakbel bir vergi ihtilafı daha doğmadan çözülebilmektedir.

Vergi idaresi ile yükümlü arasında tarhiyat öncesinde bir uzlaşma gerçekleşmesi halinde, uzlaşma şartları tutanak ile tespit edilir. Usulüne göre gerçekleştirilmiş bir uzlaşma olması durumunda, uzlaşma şartlarına ilişkin olarak dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayette bulunulamaz. Uzlaşılan miktar üzerinden Vergi Usul Kanunun 112'nci maddesi uyarınca gecikme faizi hesaplanır.

Vergi idaresinin usulüne uygun icabına rağmen uzlaşmaya varılamaması halinde yükümlü veya ceza muhatabı verginin tarhından ya da cezanın kesilmesinden sonra uzlaşma talep edemezler.

2.3 TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMA KOMİSYONLARI

Komisyonlar ile ilgili düzenleme yönetmelik ile yapılmıştır.

Komisyonlar, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nca ya da yetkilendirme dahilinde Grup Başkanlıklarınca belirlenecek biri başkan olmak üzere üç Vergi Müfettişinden oluşacaktır. Gerektiğinde, birden fazla komisyon oluşturulabilecektir.

Komisyonun üç biçimde oluşması öngörülmüştür. Bunlardan ikisi incelemeyi yapan elemanın merkez elemanı ya da mahalli inceleme elemanı olmasına göre üçüncüsü ise bölgesel düzeyde yapılacak inceleme için düzenlenmiştir6.

Tarhiyat için yapılacak vergi incelemesini yapanlar uzlaşma komisyonunda görev alamazlar. İncelemeyi yapanlar, ancak komisyonlara görüş bildirebilirler. Bu düzenleme uzlaşmanın tarafsız olarak yapılması adına getirilmiştir.

Komisyon, çoğunluk ile karar verir.

Komisyon, vergi idaresinin temsilcisi olarak görev yapmaktadır. Bu bakımdan, komisyon kararı hukuken, idarenin beyanı niteliğindedir. Bu bakımdan usulüne uygun olarak teşkil etmiş bir komisyonun kararı, vergi idaresini bağlamaktadır.

2.4 TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMANIN YAPILMASI

Tarhiyat önce uzlaşma yapılması, Yönetmeliğin 8'inci maddesi uyarınca, nezdinde vergi incelemesi yapılan kimsenin ya da noterden alınan vekaletnameye dayanarak temsilcisi olduğunu ispatlayan vekili aracılığıyla yapılabilir. Talep, muhatap ya da vekili tarafından vergi idaresine başvuru olarak yapılabileceği gibi inceleme tutanağına geçirilmek sureti ile de yapılabilir. Yükümlü tarafından uzlaşma talebi; vergi incelemesinin başlangıcından, son tutanağın düzenlenmesine kadar geçen süre zarfında yapılabilir.

İdare tarafından harici belgeler ile vergi incelemesi yapılması halinde ise Yönetmeliğin 11'inci maddesi uyarınca incelemeyi yapan idare, vergi yükümlüsünü her zaman uzlaşmaya davet edilebilir. Davetin, en geç, uzlaşma gününden 15 gün öncesinde olmak üzere, savunma yapabilmesi adına inceleme raporu da eklenerek, muhataba tebliği şarttır.

Usulüne uygun yapılan uzlaşma talebi üzerine, Yönetmeliğin 10'uncu maddesi uyarınca uzlaşma günü ve saati belirlenir. Belirlenen tarih, en geç uzlaşma tarihinden 15 gün öncesinde olmak üzere muhataba tebliğ edilir.

Muhatabın davete uymaması halinde, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın uzlaşma temin edilmemiş sayılır.

Hukuken yanlış bir uygulama olarak; yönetmeliğin 12'nci maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca, posta memurunca tebligatın yapılamaması hali, "tebligatın yapılamaması" olarak düzenlenmiştir. Bu husus, muhatap bakımından, hiçbir kusuru olmaksızın, bir haktan yararlanama anlamına geldiğinden hukuk anlayışı ile bağdaşmamaktadır.

Tarh edilecek verginin ya da en azından düzenlenecek bir ön raporun, inceleme elemanı tarafından uzlaşma gününden 15 gün öncesine kadar komisyona ve muhataba bildirilmesi gerekmektedir. Bu savunma hakkının kullanılabilmesinin bir gereğidir.

Tüm bu şartlar yerine getirildiğinde uzlaşma günü komisyon ile muhatap ve varsa/veya vekili toplanırlar ve tarhiyat şartları ile ilgili olarak pazarlık yaparlar. Bu pazarlık neticesinde bir uzlaşmaya varılabilirse, uzlaşma şartları tutanak altına alınır. Tutanağın bir sureti muhataba verilir, diğer sureti ise üç gün içerisinde ilgili vergi dairesine gönderilir.

Uzlaşma metninin taraflardan birince imzalanmaması, muhatabın ihtirazı kayıtla imza altına almış olması hallerinde uzlaşma yapılmamış sayılır. Uzlaşma sağlanamaması halinde bu durum da tutanak altına alınır ve bir sureti derhal ya da durumun icabına göre posta yoluyla muhataba, diğer sureti ise inceleme elemanına verilir. Uzlaşmaya varılamadığı hususu, komisyonun teklif ettiği miktarlar da belirtilmek suretiyle inceleme elemanının düzenleyeceği raporda belirtilir.

Muhatap, uzlaşma komisyonunun tutanak altına alınmış olan teklifini vergi dairesince yapılan tarhiyata karşı dava açma süresinin son gününe kadar kabul edebilir. Bu bakımdan komisyonun uzlaşmaya yönelik icapları, bahsedilen süreye kadar geçerli kabul edilecektir ve muhatabın kabulü ile uzlaşma sözleşmesi kurulmuş olacaktır.

Uzlaşmanın talep kısmında, uzlaşmanın kısmi olarak yapılması istenebilir. Bu durumda uzlaşma hükümleri sözkonusu kısım için uygulanacaktır.

2.5 TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMANIN SONUÇLARI

Tarhiyat öncesi uzlaşma, usulüne uygun tutanakların düzenlenmesi ile birlikte derhal sonuç doğuracaktır.

Yönetmeliğin 17'inci maddesi uyarınca, uzlaşma komisyonlarının uzlaşma neticesinde düzenledikleri uzlaşma tutanakları kesin olup gereği vergi dairelerince derhal yerine getirilecektir. Bu, uzlaşma neticesinin vergi idaresini bağlamasına ilişkin sonuçtur.

Üzerinde uzlaşılan veya tutanakla tespit edilen hususlar hakkında dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayette bulunulamaz. Bu husus, uzlaşma neticesinin biçimsel kesinliğine ilişkin sonuçtur.

Mükellefler, yönetmelik uyarınca üzerinden uzlaşılan cezaya ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu'nun 376'ncı maddesinde belirtilen indirim olanaklarından yararlanamazlar. Bu husus ise uzlaşma neticesinde tespit edilen miktarların kesinliğine ilişkin sonuçtur.

Uzlaşma vaki olduğunda, uzlaşma tutanağı tahakkuk fişi yerine geçecektir. Bu durumda uzlaşma tutanağının muhataba tebliğinden 30 gün sonra ya da eğer daha sonra ise kanuni ödeme zamanında ödeme yapılması gerekmektedir.

Uzlaşılan vergi ve/veya cezanın ödenmemesi halinde uzlaşma geçerliliğini yitirmez. Ancak alacağa, Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunun uyarınca işlem yapılır.

Uzlaşamamanın sonucu ise; muhatap bakımından yalnızca tarhiyat sonrası uzlaşma talep edememektir. Bu durumda, muhatap dava açmak ve/veya Vergi Usul Kanunu'nun 376'ıncı maddesinde belirtilen indirim hakkını kullanmak gibi yasal ve anayasal haklarından özgürce yararlanabilecektir.

To read this article in full, please click here.

Footnotes

1 Karakoç Y., Vergi Sorunlarının/Uyuşmazlıklarının Çözüm Yolları, Ankara 2007, 1. Baskı, s.25

2 Candan T., Vergilendirme Yöntemleri ve Uzlaşma, Ankara 2006, Güncellenmiş 2. Baskı, s.259

3 http://tdkterim.gov.tr/bts/

4 Uzlaşmayı, bir idari sözleşme olarak görmeyip "sözleşme benzeri" olarak değerlendiren bir görüş de mevcuttur. Bkz. Saban N., Vergi Hukuku, İstanbul 2006, Gözden Geçirilmiş 4. Bası, s.288-289

5 Karakoç Y., Vergi Sorunlarının/Uyuşmazlıklarının Çözüm Yolları, Ankara 2007, 1. Baskı, s.41

6 Karakoç Y., Vergi Sorunlarının/Uyuşmazlıklarının Çözüm Yolları, Ankara 2007, 1. Baskı, s.43

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.