Bu ayki yazımda Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bünyesindeki ülkeler tarafından oluşturulan vergi ile ilgili finansal bilgilerin otomatik değişimi hakkındaki gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Küreselleşme, teknolojik gelişmeler ve kambiyo sınırlamalarının kalkmasıyla birlikte sermaye ve para hareketleri oldukça hızlanmış, ülkeler kendi vatandaşlarının söz konusu sermaye ve para hareketlerini takip edemez hale gelmişlerdir. Gerek tasarrufların daha güvenilir ortamlarda değerlendirilmesi gerekse vergisel bazı avantajlar nedeniyle önemli miktarda parasal varlık vergi cenneti olarak adlandırılan, düşük vergi uygulayan ya da hiç vergi uygulamayan ülkelere aktarılmaktadır.

Bu tür işlemlerin ekonomilerini kalkındırmak ve geliştirmek isteyen ülkelere zarar verdiği bilinen bir gerçektir. Bu çerçevede ilk olarak ABD tarafından, 2010 yılında yürürlüğe giren Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası (Foreign Accounts Tax Compliance Act - FATCA) ile ABD vatandaşlarının ülke dışındaki finansal bilgilerinin ABD vergi idaresi olan IRS'e bildirilmesi zorunlu hale getirilerek yıllık 100 milyar doların üzerindeki vergi kaybının önüne geçilmeye çalışılmıştır. ABD'deki uygulamaya paralel olarak OECD ülkeleri de benzer bir uygulama içine girmişlerdir. Her ne kadar OECD Model Vergi Anlaşması'nın 26'ncı maddesi uyarınca bilgi değişiminin şekli veya koşulları bakımından geniş kapsamlı bir bilgi değişimi mümkün olsa da, bilgi değişiminin ülkeler arası yazışma ve iyi niyet kurallarına göre yerine getirilmesi, talep edilen bilgiye erişimin yeterince süratli olamaması ve bilginin güvenirliği konusunda bilgi talep eden ülke idaresinde oluşan şüpheler, bilgi değişiminde yeni bir sistemin oluşturulması ihtiyacını doğurmuştur.

9 Nisan 2013'te beş Avrupa ülkesinin maliye bakanları (Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere), ABD ile imzaladıkları FATCA benzeri bir anlaşmanın kendi aralarında da imzalanması konusundaki taleplerini dile getirmişlerdir. Aralarında Türkiye'nin de olduğu 60'tan fazla ülke bu talebe destek vermiş ve otomatik bilgi değişimine ilişkin global bir standardın oluşturulmasına ilişkin iradelerini ortaya koymuşlardır. Tüm bu gelişmelerin bir sonucu olarak 2013 yılında Paris'te yapılan OECD Bakanlar toplantısında finansal bilgi değişiminin yıllık otomatik bir formatta standardize edilmesine ilişkin olarak karar alınmış ve 2014 yılında da söz konusu otomatik bilgi değişimine ilişkin "Standards for automatic exchange of financial information in tax matters" (Vergi ile ilgili finansal bilgilerin otomatik değişimi hakkında standartlar) yayımlanmıştır. Başta G-20 devletleri olmak üzere 100'ün üzerinde devlet söz konusu standartları uygulama konusunda prensip kararına varmıştır. Söz konusu global standartlar uyarınca, örneğin A ülkesinin mukimi olan gerçek veya tüzel kişilerin diğer ülkelerdeki finansal kurumlarda yer alan finansal bilgileri, yıllık olarak, A ülkesinin idaresine otomatik olarak gönderilecektir. Ortak raporlama standartları (Common reporting standarts - CRS) ile bankalar, saklamacı kuruluşlar, aracı kurumlar, sigorta şirketleri ve yatırım şirketleri faiz, kâr payı, belirli sigorta poliçelerinden elde edilen gelirler ile finansal varlıkların satış gelirleri ve banka hesaplarına ilişkin bilgileri otomatik olarak bu gelirleri elde eden gerçek ve tüzel kişilerin mukimi oldukları ülkelere bildireceklerdir.

Standartların ilgili ülke mevzuatına uyumu ve otomatik bilgi değişimi için gerekli idari ve bilgi işlem alt yapıları tesis edilip, veri güvenliği sağlandıktan sonra bazı ülkeler için 31 Aralık 2015, bazıları için ise 31 Aralık 2016 tarihleri itibariyle bilgi değişimi başlamış olacaktır. Otomatik bilgi değişimi ile birlikte birçok ülkede söz konusu finansal varlıklara ilişkin hem gelir hem de söz konusu varlıkların elde edilmesine yönelik incelemelerin başlatılacağını beklemekteyiz. Dolayısıyla otomatik bilgi değişimi başlamadan ilgili ülke hükümetlerince yurt dışında bulunan varlıkların yurda getirilmesi ile ilgili bir vergi affının veya ülkemizde daha önce Varlık Barışı adı altında yapılan düzenlemenin bir benzerinin gündeme gelmesinin uygulamanın sağlığı açısından fayda sağlayacağı düşüncesindeyiz. 

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.