ARTICLE
23 January 2024

Özel Denetçi Atanması Talepli Davalarda Ön Şart Olarak Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkının Kullanılması

P
Paksoy

Contributor

Paksoy logo
Paksoy is an independent full-service law firm in Istanbul renowned for its expertise in international legal matters, providing legal services in cross-border transactions and dispute resolution work. With over 60 lawyers, 10 partners we are able to provide a wide range of services to our clients from around the world across the sectors and industries, from healthcare, energy and natural resources to infrastructure, construction, real estate, financial services, technology, media, telecoms. Paksoy provides legal services and specialist input (e.g., antitrust, tax, compliance, employment) to domestic and global clients, financial institutions, private and public companies, foreign investors and private equity funds.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK") m. 438 uyarınca bir pay sahibinin şirkete özel denetçi atanmasını talep edebilmesinin şartlarından biri...
Turkey Corporate/Commercial Law
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 438 uyarınca bir pay sahibinin şirkete özel denetçi atanmasını talep edebilmesinin şartlarından biri, işbu davayı açmadan önce bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmasıdır. Bilgi alma ve inceleme hakkının hangi durumlarda kullanılmış kabul edileceği konusunda hem doktrin hem de yargı kararlarında farklı görüş ve hükümler bulunmaktaysa da, işbu yazımız ile konunun yargı kararları çerçevesinde aydınlatılması amaçlanmıştır.

Öncelikle belirtmek isteriz ki bilgi alma ve inceleme talebi, ilk etapta genel kurulda ileri sürülmelidir. Bu zorunluluğun dayanağı ise TTK m. 437/2 hükmü ile TTK m. 438 hükmünün gerekçesidir. Zira m. 438'in gerekçesinde açıkça, özel denetim istenen konuda, bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıldığının genel kurul tutanağıyla ispat edileceği belirtilmiştir. İşbu madde hükümleri kapsamında şekillenen uygulama uyarınca İlk Derece Mahkemeleri de kararlarında açıkça, genel kurul tutanaklarında bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıldığına dair ibarelerin yer alması gerektiğini belirtmekte, aksi durumda ise davanın ön şart yokluğu nedeniyle reddine hükmetmektedir.

Bu kapsamda yargı kararlarına en çok yansıyan konulardan biri, bilgi alma ve inceleme talebinin ihtarname ile bildirilmesidir. İlk Derece Mahkemeleri tarafından konu hakkında yapılan değerlendirme neticesinde, talebin ihtarname ile bildirilmesi yeterli görülmemekte ve bu hakkın genel kurulda muhakkak kullanılması gerektiğinin altı çizilmektedir.

Önemle belirtmek isteriz ki, özel denetçi davası açılmadan evvel, bu talebin de genel kurulda talep edilmesi gerekmektedir. İstemin genel kurulda reddi halinde pay sahibi, özel denetçi atanması talepli dava açma hakkını haizdir. Ancak bu noktada, bilgi alma hakkının kullanılmış olması büyük önem arz etmektedir, zira bilgi alma hakkının kullanılması, mahkemeden özel denetçi atanmasını talep etmenin ön şartlarından biridir.

Bu noktada bilgi alma ve inceleme talepli dava ikame etmeden özel denetçi atanması talebinin reddi nedeniyle doğrudan özel denetçi atanması talepli davanın açılıp açılamayacağı tartışmalı konulardan biridir. Kanunun lafzında hakkın kullanımının, muhakkak mahkemeden talep edilmesi gerektiği bilgisi yer almamakla birlikte, yargı kararlarında sıklıkla, davacının şirkete özel denetçi atanmasını talep etmeden önce yetkili mahkeme nezdinde dava açarak bilgi alma ve inceleme hakkını kullanması gerektiğine hükmedilmektedir. Nitekim Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin Haziran 2023 tarihinde verdiği bir kararında davacı pay sahibinin, bilgi alma hakkına sahip olsa da bu hakkın ihlalinde hangi hakları kullanabileceğine ilişkin TTK m. 437 hükmünün düzenlendiği, bu hüküm gözetildiğinde, davacının bilgi alma ve inceleme talepli dava açmadan özel denetçi davası açması nedeniyle davanın reddinin gerektiği belirtilmiştir. Yine aynı doğrultuda diğer İlk Derece Asliye Ticaret Mahkemeleri kararlarında da, özel denetçi davasının, bilgi alma ve inceleme talepli davadan sonra yeterli bilgi edinilememesi halinde açılması gerektiğine hükmedildiği gözlemlenmektedir.

Son olarak, bilgi alma ve inceleme isteminde bulunan pay sahibi ile özel denetim isteyen pay sahibinin aynı kişi olup olmaması gerektiği konusu da doktrinde tartışmalıdır. Ancak İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi önüne gelen bir uyuşmazlıkta verdiği Mart 2020 tarihli bir kararında açıkça, özel denetçi davasını açabilmek için, bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış pay sahibi ile özel denetim isteyen pay sahibinin aynı kişi olmasının zorunlu olmadığına, ancak bilgi alınmak istenen konunun aynı olması gerektiğine karar vermiştir. Dahası, davacı pay sahibinin özel denetçi isteminin reddedildiği genel kurula katılmasının veya bu isteme onay vermiş olmasının da gerekli olmadığına hükmedilmiştir. Söz konusu karar, uygulamaya ışık tutması sebebiyle son derece değerlidir.

Yukarıda değinmiş olduğumuz yargı kararları, özel denetçi davasının ikame edilmesinden önce bilgi alma ve inceleme hakkının nasıl kullanılması gerektiğine dair yol gösterici olmasına ilaveten, şirketleri haksız yere özel denetçi atanma riskinden koruyabilecek ve yasal haklarını kullanmak isteyen pay sahiplerinin hak kaybına uğramalarını önleyebilecek niteliktedir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

We operate a free-to-view policy, asking only that you register in order to read all of our content. Please login or register to view the rest of this article.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More