• 5941 Sayılı Çek Kanunu'nun 2. Maddesi'nde yapılan düzenleme ile;

Bankalarda çek hesabı açılmasına ilişkin Risk Merkezi ile adli sicil kayıtlarını da ibrazı zorunluluğu getirilmiştir. Önceki düzenlemede ise T.C. Merkez Bankası kayıtlarının ibrazı talep edilmekteydi. Mevcut değişiklik ile çek hesabı açtırmak isteyen kullanıcıların adli sicil kayıtları da ibraz edilecek, herhangi bir yasaklılık durumu olup olmadığı bu yol ile tespit edilecektir.

Nitekim 3. Fıkrasında yapılan değişiklik ile;

Sermaye şirketlerinde yönetim organında görev yapanlar ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunmadığı hususunu kontrol edilerek alınan kayıtlar Banka nezdinde muhafaza edilecektir.

Aynı Maddenin 4. Fıkrası değiştirilerek;

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin, yönetim organında görev yaptığı veya ticaret siciline tescil edilen yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri verilmeyecektir. 

Aynı Maddenin 7. Fıkrasına yapılan değişiklikler ile Çek'te bulunması gereken unsurlarda genişlemeye gidilmiştir;

Çek sahibi gerçek kişi ise T.C. kimlik numarası, tüzel kişi ise Mersis numarası da çekte bulunmalı ve çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde düzenleyenin de T.C. kimlik numarasının da bulunması zorunluluğu getirilmiştir. Böylece tüzel kişi adına yetkisiz veya yasaklı kimselerin düzenlediği çeklerin geçerlilik kazanması önlenmiş olmaktadır.

Aynı kanunun 3. Maddesinde yapılan değişiklik ile;

Kısmi ödeme halinde hamilin Savcılığa başvurması kaldırılmış, senedin fotokopisinin ispat aracı olarak icra müdürlüklerinde kullanılabileceği belirtilmiştir. Ancak bu maddenin yürürlük tarihi 31.12.2016 tarihi olarak tespit edilmiştir.

Maddeye eklenen 10. Fıkra ile;

Çek düzenleyen, teslim aldığı çeki sisteme kaydedecek, çek alacaklıları, çek ile çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığı ile ulaşabilecek ve güvenlik ortamı sağlanacaktır.

Kanunun 5. Madde başlığı "Ceza Sorumluluğu, Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı" şeklinde değiştirilmiş ve madde metninde yapılan değişiklik ile;

Karşılıksız çek düzenleyen kişi hakkında 500 güne dek adli para cezasına hükmedileceği yargılama sırasında re'sen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verileceği belirtilmiş, adli para cezasının ödenmemesi halinde cezanın doğrudan hapis cezasına çevrileceği belirtilmiştir. Nitekim çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişilerin yasaklılık süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamayacakları belirtilmiştir. Hali hazırda üyelikleri devam edenlerin görev süreleri süre sonuna dek  devam edecektir. Hakkında yasaklılık kararı verilen kişilere ilişkin bilgilendirmeler Risk Merkezine yapılacak ve buradan da bankalar bilgilendirilecektir. Bu sayede adeta ulusal düzeyde bir kara liste oluşturulmuş olacaktır.

Kanunun 6. Maddesi madde başlığı ile birlikte değiştirilmiştir.

Buna göre hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı verilen kişi hakkında, cezayı ödemesi ile mahkemece yargılamanın düşmesi ve mahkumiyetin bütün sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına karar verilir. Buna göre cezanın infaz tarihinden itibaren 3 yıl içinde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilecektir. Yasağın kaldırılmasına ilişkin verilen karar Mersis ve Risk Merkezi'ne bildirilerek ilan olunacaktır. Kanuna eklenen Geçici 4. Madde ile yürürlük hakkında bilgi verilmiş ve mevcut yasaklılık kayıtlarının 10 yıllık süre doluncaya dek T.C. Merkez Bankası kayıtlarında tutulmaya devam edileceği belirtilmiştir.

Çek Kanunu'nda yapılan düzenlemeler doğrultusunda kanunun çekin unsurlarını ihtiva eden maddesinde değişiklik yapılmıştır.

Yukarıda bahsedilen unsurlarda yapılan değişikliklerin çekin geçerliliğini nasıl etkileyeceği hususunda ise Unsurların Bulunmaması kenar başlıklı 781. Madde ile açıklamalar yapılmıştır.

Böylece banka tarafından verilen seri numarası ve karekodu geçerlilik şartı olarak kabul edilmiş olup 780. Maddenin 4. Fıkrasında belirtilen Mersis numarası ile karekodun tanım ve içeriğinin bulunmamasının geçerliliği etkilemeyeceği belirtilmiştir.

Nitekim kanuna eklenen Geçici 11. Madde ile 31/12/2016 tarihinden sonra bankalarca çek hesabı sahiplerine 780 inci maddeye bu Kanunla eklenen hüküm gereğince bulunması gereken karekod ve seri numarası unsurlarını içermeyen çek yaprağı verilemeyeceği ve 31/12/2016 tarihinden önce basılan çeklerde bu unsurların aranmayacağı belirtilmiştir.

Kanunun Kuruluş Belgeleri kenar başlıklı 336. Maddesinden; kurucular beyanı ve işlem denetçisi raporu ibareleri çıkartılarak bu belgelerin kuruluş belgeleri kapsamından çıkartılmasına hükmedilmiştir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.