ARTICLE
9 July 2021

Münhasir Distribütörlük Sözleşmesinin Sona Ermesi Halinde Portföy Tazminati Talebi

N
Nazali

Contributor

“Nazali is a law firm founded by Ersin Nazali, providing a wide range of legal services (consultancy and litigation in all areas of law) to its national and international clients, through its trustworthy and experienced legal team. There are thirteen partners, forty lawyers, four sworn financial advisors and ten certified public accountants working for Nazali. Our philosophy is quality in delivery, timely response and business minded approach.“
Distribütörlük sözleşmeleri, münhasır olan ve olmayan distribütörlük sözleşmeleri şeklinde yapılab.
Turkey Corporate/Commercial Law

ÖZET

Münhasır distribütörlük sözleşmeleri, hukukumuzda özel olarak düzenlenmemiş olmakla birlikte, ticari hayatın gelişmesi ve değişmesi ile uygulamada duyulan ihtiyaç sonucunda ortaya çıkmıştır. Distribütöre belirli bir bölgeye veya müşteri kitlesine yönelik faaliyetlerini münhasıran sürdürme  tekeli sağlayan bu tür sözleşmeler, doktrin görüşleri ve yargı kararları çerçevesinde, "tek satıcılık"  olarak nitelendirilmektedir. Çalışmamızın konusunu, uygulamada sıklıkla akdedilen bu sözleşmelerin sona ermesi halinde, münhasır distribütörün, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 122. maddesi uyarınca acentelere tanınan denkleştirme tazminatı, bir diğer deyişle "portföy tazminatı" talep  etme hakkından yararlanmasına dair koşulların incelemesi oluşturmaktadır. Bu kapsamda, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra, sağlayıcının, münhasır distribütörün bulduğu yeni müşteriler sayesinde önemli bir menfaat elde etmesi, münhasır distribütörün kendisi tarafından sağlayıcıya  kazandırılmış müşteri çevresiyle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla,  sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyor olması ve somut  olayın özelliklerine göre hakkaniyetin de gerektirmesi halinde, münhasır distribütör lehine portföy  tazminatına hükmedilebilecektir.

Anahtar Kelimeler: Münhasır, Distribütör, Tek Satıcı, Acente, Portföy Tazminatı, Denkleştirme Tazminatı.

GİRİŞ

Küresel ticaretin sürekli gelişen ve değişen dinamiğinin, ülkemiz ticari hayatına da  temas etmesi sayesinde günümüzde çeşitli sözleşmeler akdedilebilmektedir. Bayilik,  dağıtıcılık gibi farklı şekillerde ifade edilen  distribütörlük sözleşmeleri de ticari uygulamalardan doğmuş sözleşme tipini oluşturmaktadır. Bu tür sözleşmeler, bir tarafta,  üreticilerin/sağlayıcıların ürünlerini geniş  çevrelerde pazarlamak için bir dağıtım ya da  satış ağı oluşturarak, kendisinden bağımsız  bir distribütör aracılığıyla, ürününün belirli  bir pazara girişini, o pazarda tanıtımı ve satışını temin etmeyi amaçladığı; diğer tarafta  ise distribütörün söz konusu ürünlerin pazarda tanıtımı, satışı, satışın arttırılması için  gerekli çalışmaları ve yatırımı yapmayı üstlendiği bir sözleşme türüdür.

Distribütörlük sözleşmeleri, münhasır olan  ve olmayan distribütörlük sözleşmeleri şeklinde yapılabilir. Bu çalışma kapsamında öncelikle, inceleme alanımızı oluşturan münhasır  distribütörlük sözleşmesinin tanımı ve hukuki  niteliği ele alınacaktır. Akabinde, bu sözleşmelerin sona ermesi halinde, münhasır distribütörün sağlayıcıya karşı portföy tazminatı ileri  sürüp süremeyeceğine ilişkin koşullar ve söz  konusu talebin sınırları, ilgili mevzuat, yargı  kararları ve doktrin görüşleri dahilinde değerlendirilecektir.

  1. MÜNHASIR DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜN TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ

Distribütörlük sözleşmesinde, distribütöre  münhasır yetki tanınmayan, münhasır bölge ve  müşteri kısıtlamaları içermeyen hallerde, münhasır olmayan distribütörlük sözleşmesi söz konusu olur. Münhasır distribütörlük sözleşmelerini, olağan distribütörlük sözleşmelerinden  ayıran temel nokta, sağlayıcı tarafından distribütöre bir bölge tahsis edilmesi ve bu bölgede  münhasır satış hakkı tanınmasıdır.1  Buradaki  "münhasır" kavramı, Türk Dil Kurumu tarafından yapılan tanıma uygun şekilde, "bir kimse  veya bir şey için ayrılmış, mahsus, sınırlanmış"  anlamına gelmektedir. Münhasır distribütörlük  sözleşmelerindeki münhasırlık da bir kişi ya da  teşebbüse, sınırları tanımlanmış bir bölgede ya  da belirli bir müşteri grubuna yönelik olarak ticari faaliyette bulunma imkânını ifade etmektedir. Bu sayede, distribütörün, kendisine tanınan münhasır satış hakkı ile belirli bir bölgede,  belli malların veya ürünlerin satışını gerçekleştirme ve bu yolla söz konusu bölgede, kendisine  sağlanan malların, aktif satış anlamında "tek  satıcısı" haline gelmesi sağlanmaktadır.

Türk hukukunda, distribütörlük sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin bir alt türü olan münhasır  distribütörlüğe ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak münhasır distribütörlük sözleşmesinin unsurları, distribütöre tanınan hak  ve yükümlülüklerin tanımı ve kapsamı gereği,  bu sözleşmelerin hukukumuzda "tek satıcılık"  olarak nitelendirilen sözleşmelerin kapsamına  girdiği kabul edilmektedir. Doktrinde tek satıcılık sözleşmesinin yerleşik tanımı, "Yetkili tek  satıcılık sözleşmesi, yapımcı ile tek satıcı arasındaki  hukuki ilişkileri düzenleyen, çerçeve niteliğinde sürekli  öyle bir sözleşmedir ki bununla yapımcı, mamullerin  tamamını veya bir kısmını belirli bir bölgede tekele sahip olarak satmak üzere tek satıcıya bedeli karşılığında göndermeyi, buna karşılık tek satıcı da, sözleşme  konusu malları kendi adına ve hesabına satarak bu  malların sürümünü arttırmak için faaliyette bulunmayı yükümlenir.'' şeklinde ifade edilmektedir.2 Bu tanıma göre, tek satıcılık niteliğine sahip  münhasır distribütör, sözleşme ile i) önceden  belirlenmiş veya belirlenebilir malları yapımcıdan satın almayı, ii) satın aldığı bu malların  sürümünü artırmak için gereken faaliyetlerde  bulunmayı, iii) daha yüksek miktarlarda mal  satışı sağlamak için gerekli tüm reklam ve tanıtım faaliyetlerini yapmayı, iv) müşteri çevresini  büyütmeyi ve yapımcının markasının bilinirliğini sağlamayı taahhüt etmektedir. Yapımcı ise, münhasır distribütöre mal teslim etmeyi üstlenmekte ve sözleşme bölgesinde ona bir tekel  hakkı sağlama yükümlülüğü altına girmektedir. Tam iki tarafa borç yükleyen bu tür sözleşmelerde münhasır distribütör, sözleşme konusu  malları kendi adına ve hesabına satan bağımsız  bir tacir statüsüne sahiptir. Yapımcıdan malı  kendi adına alan ve bedelini ödeyen münhasır  distribütör, bu malı tekrar üçüncü kişilere satmakta, sözleşme konusu malı yapımcıdan alış  fiyatı ile tekrar üçüncü kişilere satışı arasındaki  bedel farkı da münhasır distribütörün kazancını meydana getirmektedir.

Münhasır distribütörlüğün tabi olduğu tek  satıcılık sözleşmesi, kanunlarda düzenlenmeyen, sözleşme serbestliği ilkesi gereği taraflarca kararlaştırılan sui generis (kendisine özgü  yapısı olan) nitelikteki bir sözleşmedir. Hukukumuzda tek satıcılığa ilişkin özel bir düzenleme bulunmayıp, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK") kapsamında, acente ile müvekkili  arasındaki iç ilişkiyi düzenleyen hükümlerin,  uygun düştüğü ölçüde tek satıcı ve dolayısıyla  münhasır distribütörlük ile sağlayıcı arasındaki hukuki ilişkiye de kıyas yolu ile uygulanması  mümkündür.

Münhasir Distribütörlük Sözleşmesinin Sona Ermesi Halinde Portföy Tazminati Talebi

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More