Son dönemde şirketlerin özellikle kaynak sıkıntısı yaşadığını dile getiren Mazars-Denge Gaziantep Şirket Sorumlusu Yeminli Mali Müşavir Mehmet Kalkınoğlu, özellikle Gaziantepli şirketlerin borçlanma gibi yanlış bir strateji ile büyüme yoluna gittiğine dikkat çekti ve çözüm olarak halka arzı işaret etti.

Gaziantep borçlanma yapısı, patronların borçlanma gerekliliği, borca girme ve borç ile büyüme stratejisi yanlış doğmuş ve yanlış yön verilmiştir ve verilmektedir" diyen Mehmet Kalkınoğlu, bankaların piyasayı adeta paraya boğduğunu ve bir süre pazarlama-satış taktikleri ile sıcak para ile patronların cezbedildiğini kaydetti.

Sonuç olarak belirsizlikler ve riskler hissedilene kadar borç sarmalının büyüyerek devam ettiğini dile getiren Kalkınoğlu, "Bir dönem geldi ki, dünya, ülke ve bölge gelişmeleri doğrultusunda sıcak para-musluk birden kesildi, firmalar sıkıntıya girdi ve duvara çarptı. Bir anda patronlar birkaç noktadan hazırlıksız yakalandılar: Borçlanma maliyetleri yükseldi, kur nedeniyle tedarik maliyetleri arttı, piyasa şartları nedeniyle satış fiyatına hemen yansıtmalar yapılamadı, tahsilatlarda sıkıntılar oluşmaya başladı, vadeler uzadı, çekler döndü, kendi işine değil de arza-arazi-gayrimenkul gibi iş alanı dışına yatırım yapanların beklentileri askıda kaldı ve proje bazlı işlerde yönetsel sıkıntılar yaşandı. Patronların, firmaların finans ve para dengesi alt üst olmaya başladı ve sapıttı, sapıtmaya da devam etmektedir" ifadelerini kullandı.

Bu süreci patronların tersine çevirmek, zararı durdurmak veya karı artırmak zorunda olduğunu belirten Mazars-Denge Gaziantep Şirket Sorumlusu Yeminli Mali Müşavir Mehmet Kalkınoğlu, bölge şirketlerinin yaşadığı sorunları ve çözüm yollarını BOSS okurları için değerlendirdi.

"BÖLGE ADETA TUZAĞA DÜŞMÜŞ DURUMDA"

Öncelikle uygulamada Gaziantep merkezli bu bölgede solunan hava göstermektedir ki; bu bölge yönetsel, kayıtsal, vergisel, dış ticarette, markalaşmada, kurumsallaşmada, inovasyonda, AR-GE'de, katma değeri artırmada ve özellikle finansal yapıda tuzağa düşmüş durumda. Bu tuzak ve girdaptan çıkış ve çözüm yolu özellikle bu bölgeler için normalden daha fazla bir beyin emeğinin harcanmasından geçmektedir. Fikirlere, projelere ve bu fikirlerin ve projelerin temel performans kriterlerine dayanarak hayata geçirilmesine ihtiyaç var.

"MAKYAJLAR DOZUNDA YAPILMALI"

Dünya platformuna baktığımızda, karşımızda yıldızı parlayan bir Türkiye var ve Gaziantep açısından yıldızı parlak görünen bir Gaziantep var. Dünya Gelişen Piyasalar (emerging and developing economies) liginde, 1. Grup olan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin den sonraki, Güney Kore, Meksika, Endonezya, Suudi Arabistan ve İran'ın yer aldığı grupta yer almaktayız. Türkiye ve Gaziantep olarak yaşadığımız bazı olaylar ve bünyemizde barındırdığımız bazı özellikleri dikkate aldığımızda kendimizi ileri ekonomiler içerisinde görmekteyiz ve bunlar bizi heyecanlandırmakta ve bizi ileriye yönelik motive etmektedir. Makyajlar dozunda yapılmalı.

Ancak, mevcut özellikle uygulamaları, fiiliyatları dikkate aldığımızda sahip olduğumuz standartlarımız (kâğıt üzerinde-kanun maddelerinde sıkışmış olanlar değil; uygulamada, sokakta gördüğümüz yaşadığımız kanlı canlı olan standartlar) bizi ileri ekonomiye taşımakta yetersiz kalmaktadır. Mevcut standartlarımız, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve kayıt açısından tek düzen bazlı olarak, iyilerin ve pozitiflerin sürekli uygulanabilmesine ve her açıdan değer yaratmaya dayanmasına bağlı olarak bizi ve Gaziantep'i ileriye taşıyabilecektir. Sonuçta, makyajlı giydirilmiş her şey insana güzel görünmektedir, ancak ve ancak güzel ve iyi olan şeyler makyajlı olsa da, olmasa da her zaman her yerde güzelliği bakidir.

"PAT RONLAR STRATE JİK ORTA KLIKLAR KURMAK ZORUNDA"

Bu bağlamda Gaziantep odaklı bu bölgelerdeki patronlara düşen görev çok büyüktür. Aile şehri olduğu için, gidişata yön veren her zaman için patronlar ya da aileler olmuştur ve yön vermeye devam edecektir. Patronlar stratejik ortaklıklar kurmak zorundadır veya bu tarz ortaklıklara açık ve hazır olması gerekmektedir. Ancak görüyoruz ki resmi beyanatlardan anlaşılacağı üzere, kayıtsızlık ve çelişkili sayısal beyanlarla piyasayı boğucu aşırı rakamlar üretilmektedir. Gerçek rakamlar her patronun elinde, patron sadece kendi gerçeğini bilmekte, diğer patronların elini bilmediği için masayı okuyamıyor veya büyük resmi göremiyor veya görmekte zorluk çekiyor. Bölgenin büyük bir proje ve fikir bütünlüğü ile hem içeriye hem dışarıya karşı cazip hale getirilmesi kaçınılmazdır. Bu bölgelerin müthiş bir sermaye ve beyin gücüne ihtiyacı vardır. Sermayeyi ve beyni bu bölgeye parayla çekip, cezbederseniz sonunda tuzağa düşersiniz, balon ve rakamlar patlar. Bölge sadece parasal açıdan değil, özellikle yaşam alanı açısından cazip hale getirilmesi gerekmektedir. Bölgenin yaşamı, bölgenin bir üretim üssü, eğitim üssü, beyin üssü merkezleri ile harmanlanıp iç içe olması gerekmektedir. Her patron, bu tür oluşumlara öncülük etmesi ve önündeki uygulamadaki hukuksal, vergisel, yorumsal, kurumsal engellerin kaldırılması ve sorunların çözülmesi için her nefes alışından pay vermesi gerekmektedir.

"KAT MADEĞERİN PA YLAŞILMASI ESAS OLMALIDIR"

2014 ve 2015 dönemleri birçok bilginin, teorinin, modelin ve sistemin tecrübe edildiği yıllar oldu. Önümüzdeki yılarda bu tecrübe etmeler dozunu artırarak devam edecektir. Her kurum her firma sürekli sayılar üretmektedir. Artık bu sayılar-veriler- datalar analiz edilip Gaziantep'in hayatına yön verici yol haritalarını belirlemede kullanma zamanı da gelmiştir. Stratejik düşünme, performans ölçme, bütçe yönetim anlayışı gibi konuları patronların; kurumlarına, firmalarına bir an önce damardan enjekte etmesi gerekmektedir.

Her şey kâğıt üzerinde çok iyi gözükmekte ve teşhisle-tespitler yapılmaktadır. Çözümleri hayata geçirmede ne oluyorsa, sorunlar sorunları ve engeller engelleri kovalamaktadır. Büyük resim, herkesin daha fazla pay alması unutulup küçük de olsa bireysel çıkar her zaman galip gelmektedir. 2015 yılında çok önemli bir husus tekrar tecrübe edildi ve tecrübe edilmeye devam edilmektedir; Para politikası ağırlıklı bir ekonomi, işletme, finans, hukuk, muhasebe yönetim anlayışı ve bu doğrultuda ekonomiye- piyasaya yön verilmesi her zaman için daha büyük yan etkiler, hasarlar ve zararlar ortaya çıkarmaktadır ve çıkarmaya devam edecektir. Para, mal ve üretim hareketleri dengeli gitmesi ve piyasadaekonomide yaratılan katma değerin paylaşılması esas olması gerekmektedir. Artı değer katmadan ve yaratmadan, yaratılan değerden daha fazlasını temsil eden para veya değer paylaşıldığında, o balon patlar. Patron da sıkıntıdan patlar.

"GAZİANTEP'İN BORÇLANARAK BÜYÜME STRATE JİSİ YANLIŞ OLMUŞTUR"

Bu bağlamda Gaziantep borçlanma yapısı, patronların borçlanma gerekliliği, borca girme ve borç ile büyüme stratejisi yanlış doğmuş ve yanlış yön verilmiştir ve verilmektedir. Tüm bankalar piyasayı paraya boğdu. Pazarlama-satış taktikleri ile sıcak para ile patron cezbedildi. Sonuçta her patronun özellikle sermayeye oranla borç ile büyüyen firmalar sıkıntılar, belirsizlikler ve riskler hissedilene kadar bu sarmal borç tarafında büyümeye devam etti. Bir dönem geldi ki, dünya, ülke ve bölge gelişmeleri doğrultusunda sıcak para-musluk birden kesildi, firmalar sıkıntıya girdi ve duvara çarptı. Patronların, firmaların finans ve para dengesi alt üst olmaya başladı ve sapıttı, sapıtmaya da devam etmektedir.

Bu sürecin sonunda patronun cebinde kalacak olan değer veya kar azalmaya başladı, azalıyor veya zarar etme ve zararlarda artışlar başladı. Maliyetler, masraflar, faizler artıkça satışlar ve fiyatlar geride kalmaya başladı. Sonuç, firmanın değer yaratması, kar makası daralmaya ve patron için sıkıntılar sıkıntıları doğurmaya başladı. Yaratılan az değer veya az kar ancak bunu paylaşacak ortaklar-yerler çoğalmaya başladı. Çorap söküğü gibi sökülme başladı, bu süreci patron tersine çevirmek, zararı durdurmak veya karı artırmak zorundadır.

"HALKA AÇILMAK ÇÖZÜM OLABİLİR"

Bu bölgede bu tür sıkıntıları 2015 yılı başında Gaziantep ofisi olarak hissettik ve patronlar için nasıl bir çözüm önerebileceğimizi araştırdık. Çözüm ortağı ekiplerle, Gaziantep'te firmalara halka açılma süreçleri konusunda bilgilendirme yapmaya başladık.

Gaziantep patronları bu kavrama uzak durmaktalar, ancak bir taraftan ise büyük bir heyecan duymaktalar. Halka açılma sürecinin, her işte olduğu gibi doğru bir şekilde hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir.

Bir işletmede Patron iş-proje yapmak istediğinde, bu iş için sermayeyi-parayı nasıl bulacağım ve bu sermaye-para yapısı nasıl olacak sorusu iş ve proje için hayati önem arz etmektedir. Patron kendi cebinden koyabilir, ortak bulabilir veya borç (banka- özel sektör-tedarikçiler-eş-dost) alabilir veya bunların bir karışımı olabilir. Bu yapı işletmenin varlık karşılığında, pasif yapısını ifade etmektedir. Şu günlerde kendi öz sermayesine göre borçlanma ile büyümeyi tercih eden firmalar-patronlar için bu pasif yapı işletmeye değer katma açısından sapıtmış durumdadır. İşletmeyi aşağıya doğru çekmektedir. Her zaman için işletmenin, doğru bir uygulama ile sermaye yapısının güçlendirilmesi gerekmektedir.

Bu bağlamda işletmenin pasif dengesinin iyileştirilmesi ve öz kaynaklarının desteklenmesi açısından bir çözüm olarak karşımıza: işletmelerin halka açılması veya arzı (borsada işlem görmesi) çıkmaktadır.

"GAZİANTEPLİ SANAYİCİ KAYNAK ARAYIŞI İÇERİSİNDE" "HALKA ARZ, ÖZSERMAYE/KAYNAK ARAYIŞINI ÇÖZECEKTİR"

Gaziantep firmaları-patronları için işletmelerin kurumsal bütünlüğünün ve aile şirketlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi esas ve şart olmak zorundadır. Halka arzlar-açılmalar da bu sürecin kesinlikle bir tamamlayıcısı olmaktadır. Halka arzların- açılmaların da bu sürecin kesinlikle bir tamamlayıcısı olduğuna inanarak, Gaziantep'te oluşturduğumuz çözüm ortaklarımızla çalışmalara başladık. Bu çalışmalar bize göstermektedir ki;

Gaziantep sanayisi inovatif sıçrama konusunda ciddi bir kaynak arayışı içerisinde, borç tuzağı-girdabı ile boğuşmakta ve bu Türkiye genelinde olduğu gibi yörede de tıkanma noktasına gelmiş durumdadır.

Son beş yıldır bölgedeki finansal borçlanma ve borçlanma ile büyüme anlayışı ciddi oranda artmış durumda. Suriye başta olmak üzere diğer yakın pazarlardaki siyasi riskler içeriyi farklı pazarlara yönlendiriyor. Bunun için yeni ürün, markalaşma ve yatırım gerekli olmaktadır. Tüm bunlar bir maliyet-masraf unsuru ve şimdiye kadar bu tür markalaşma, kurumsallaşma, reklam ve benzeri gibi somut olmayan ancak uzun vadede getiri sağlayan alanlara para harcanmamış, sadece ilgi duyulmuştur. Halka arz süreci de bu işin öz kaynak desteği kısmını çözecektir. Süreç parasal olarak bir sonuca gidecektir.

"HALKA ARZDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR"

Halka arz konusunda ilk toplantıdaki çekinceler her bölge için duyduğumuz argümanlar karşımıza çıkmaktadır. Ancak doğru iş ve iyi niyet her zaman kazanmıştır. Yeter ki patronlar kendilerini değil şirketlerini zenginleştirme ve şirketten ortak olarak zenginleşme kararını verebilsinler.

Halka açılma süreci doğru bir şekilde yapılması gerekmektedir. Halka arz sürecinde:

  • Şirketin mevcut durumunun uygun olup olmadığı, hangi yöntem ve koşullar ile temin edilecek kaynağın şirketin ve ortakların menfaatine olacağına,
  • Başarılı bir kaynak temin süreci için yerine getirilmesi gereken hususların belirlenmesine,
  • Kaynak temin sürecinin bir proje olarak ele alınmasına,
  • süreçte yer alacak kurum ve kuruluşlar ile koordinasyonun sağlanmasına,
  • bilgilenme ve karar aşamasından kaynağın- paranın elde edilmesine kadar tüm süreçte ihtiyaç duyabilecek danışmanlık hizmetlerine, dikkat edilmesi gerekmektedir.

"ŞİRKETLERE NE KAZANDIRIR"

Halka arz süreci doğru ve iyi niyetli olarak tamamlandığında, firmaya geri ödemesiz finansman kaynağı sağlanmış olacaktır. Yatırımcı veya isteyen vatandaş açısından yastık altındakileri piyasaya sokmuş olacaktır. Fiyat oluşumu ve nakitlikidite temin etmiş olacaktır.

Özellikle zor günlerde yapılan bazı hataya/ lara düşülmeyecektir. Zor günlerde, firma haklı sebeplere dayanarak tüm yatırımlar-harcamalar ve benzeri maliyetlerden kaçınmakta, tasarrufa gitmektedir. Unutulmaktadır ki, sürdürülebilirlik ve kurumsal hayatı devam ettirmenin esası, firmanın sürekli sağlıklı bir büyüme arz eden yatırımlarda yatmaktadır. Yatırım yaparak, kendimi yenileyerek, gelişim ve dönüşümümü sağlıklı tamamlayarak rekabet gücümü artırabilirim, güçlenebilirim.

Halka arz süreci ulusal ve uluslararası arenada patronun veya firmanın prestijini artırarak kolay bir şekilde stratejik ortaklıklar ve birliktelikler kurulmasına ve ortaklıkların daha kolay bir şekilde kaynaşarak sinerji yaratılmasına imkan tanıyacaktır. Payları satıp çıkma, hissedarlara nakit sağlama imkanı doğacaktır. Vergi avantajı sağlayacaktır. Teşvik, tanınırlık ve kredibilite sağlayacaktır (borsada işlem görecek). Kurumsallaşma gerçekleşecek, Devlet otoriteleri nezdinde güven sağlanacaktır. Uluslararası iş yapan firmalar açısından karşı taraf nezdinde ciddi bir itibar artışı yaratacaktır. Halka açık olma mal satışında, ihalelerde, finans kurumları ve kamu kurumlar nezdinde çok farklı ve olumlu bir intiba yaratacaktır. Vergi odaklı ve fiili temel muhasebe kullanan firmalar, bu süreçte eksiklerini tamamlayıp, disiplin içerisinde temizlenmiş, hatta maliye ile ibralaşılmış bir ortam sağlayacaktır. Patron-firma gerçek durumunu daha net gören, anlık veya periyodik kar zarar ve likidite durumunu takip edebilen bir yapıya kavuşmuş olacaktır. Bağımsız denetimden geçmiş şirketlerin halka arzın dışında da hisselerinin tamamını ya da bir kısmını satışa hazır hale bu yolla getirebilmiş olacaklardır.

Aile anayasasının olmaması ve hisselerin resmi olarak ayrılmaması nedeniyle birinci, ikinci veya sonraki kuşaklardaki ortaya çıkan kuşaklar arası hisse bölüşümleri ve kavgaları ortadan kaldırılmış olunacaktır. Kuşaklar arası yönetim devir tesliminde daha kolay-sancısız ve kısa zamanda gerçekleşmesine zemin olacaktır. Gaziantep'te son zamanlarda aile bölünmelerine ve şirketlerin paylaşılması ve şirket değerlemesi, hisse alımı için likidite sağlanması konularındaki sıkıntılar ve sorunlar çözülmüş olunacaktır.

"HALKA ARZ NE KADAR SÜRER"

Halka arz süreci ortalama 9-12 ayda sonuçlanmaktadır. Bu süreci makro ekonomik durumlar ve genel konjonktürel gelişmeler olumlu veya olumsuz etkilemektedir. Bir takvim yılı SPK pay tebliğinde 135'er günlük dilimlere ayrılmıştır. İzahname ve halka arz onayı ile pay tebliğ takvimi kullanılmaktadır.

"HALKA ARZ SÜRECİNDEKİ RİSKLER NELERDİR"

Şirket halka arz hazırlığı ve masrafları yapmasına rağmen halka arzı tamamlayamayabilir. Şirket kendi isteği ile vazgeçebilir. SPK ve BİST'(borsa) ten gerekli izinleri alamayabilir. Piyasaların genel durumuna göre halka arz ertelenebilir. Aracı kurum piyasa şartları ve şirketin halka arz tarihindeki durumunu öne sürerek halka arzdan çekilebilir. Halka arz fiyatı doğru tespit edilemeyebilir, yatırımcı arz edilen hisselere itibar etmeyebilir ve satın alma yapmayabilir. Halka arzdan sonra işlem gören hisselere yönelik gerçek değeri yansıtmayan, hisse fiyatının kontrolsüz bir şekilde yukarı aşağı hareket etmesini sağlayan işlemler olabilir.

Originally published by Boss Dergisi, Kasım 2015.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.