ÖZET

KDV Genel Uygulama Tebliği hükümleri, vergi dairelerince takip edilen amme alacaklarına mahsuben iadesi dolayısıyla geçici kurumlar/gelir vergisinin mahsubunu mümkün kılmaktadır. Ancak katma değer vergisi ("KDV") iade alacağının geçici vergi borçlarına mahsup edilmesi ve mahsup yoluyla ödenmiş bu geçici verginin de yıllık gelir veya kurumlar vergisine mahsubundan sonra da iadesi gereken bir tutar kalabilmektedir.

Makalemizde bahsi geçen iadenin yapılmasına ilişkin usul ve esaslara ilişkin açıklamalara yer verilmektedir.

Anahtar Kelimeler: KDV, KDV İadesi, Geçici Verginin Mahsubu ve İadesi, Gelir ve Kurumlar Vergisinde Mahsup ve İadeler, KDV İade Alacağının Geçici Vergiye Mahsubu, KDV İadesi Mahsubuyla Ödenen Geçici Verginin Nakden İadesi.

GİRİŞ

3065 sayılı KDV Kanunu'na istinaden tam istisna, tevkifat veya indirimli orana tabi işlemleri nedeniyle iade talebine hak kazanan mükellefler; KDV Genel Uygulama Tebliği kapsamında vergi dairelerince takip edilen amme alacaklarına, ithalat sırasında uygulanan vergilere, Sosyal Güvenlik Kurumu ("SGK") prim borçlarına vs. mahsuben iade talep edebilmektedirler.

KDV Genel Uygulama Tebliği'nin "IV. KDV İadesinde Ortak Hususlar" başlığı altında talep edilebilecek tutar, gerekli işlem ve belgeler, mahsuben ve nakden iadenin usul ve esaslarına ilişkin bilgilere yer verilmiş olup mahsuben iade talepleri bu usul ve esaslar kapsamında yerine getirilmektedir.

Bu açıklamalar çerçevesinde, KDV iade talepleri bulunan mükelleflerin geçici gelir/kurumlar beyannamelerinin akabinde tahakkuk eden vergileri mahsuben ödenebilmektedir. Gelir/kurumlar vergisi beyannamesi verildiği dönemde ise, mahsubu gerçekleşen geçici vergi tutarlarının ilgili dönem gelir veya kurumlar vergisinden fazla olması durumunda da fazla olan tutarın mükellefin diğer vergi borçlarına mahsubu söz konusu olmaktadır. Ancak yapılan mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarı ise, o yılın sonuna kadar yapılan talep ile vergi dairesince yapılan incelemeler sonrasında iade edilir veya reddedilir. Makalemizde, KDV iade alacaklarından yapılan geçici vergi mahsubu konusundaki özellikli durumlara ve mahsuplardan kalan fazla yapılan mahsuben iadenin nakden alınmasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

1. GEÇİCİ VERGİNİN MAHSUBU VE İADESİ

Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120'nci maddesinde; üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici verginin, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği, mahsup edilemeyen tutarın mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edileceği, bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarının da o yılın sonuna kadar yazılı olarak talep edilmesi halinde mükellefe red ve iade edileceği belirtilmiştir. Bu esaslar kurumlar vergisi mükellefleri açısından da geçerlidir.

Konuya ilişkin olarak 262 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde; "Mahsup işleminin yapılabilmesi için, tahakkuk ettirilmiş geçici verginin ödenmiş olması gerekmektedir. Ödenen geçici vergi tutarının, geçici verginin ilgili olduğu döneme ilişkin olarak verilen yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden fazla olması halinde, mahsup edilemeyen tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilmektedir." denmektedir. Dolayısıyla buradaki mahsup işlemi açıklamalar gereğince vergi dairesince re'sen yapılmakta olup herhangi bir yazılı başvuru şartı aranmamaktadır. Mahsup işleminin yapılabilmesi için rapor veya teminat aranmamakta, herhangi bir tutar sınırlaması da bulunmamakta olup sadece geçici verginin ödenmiş olması gerekmektedir.

Tahakkuku gerçekleştiği halde geçici verginin ödenmemesi halinde, yıllık beyanname üzerinden geçici vergi tutarı terkin edilir ve yıllık beyannamenin verilmesi gereken kanuni sürenin başlangıç tarihine kadar gecikme zammı uygulanarak hesaplanır.

Yapılan mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarının ise o yılın sonuna kadar yıllık beyannamenin ilgili kısmında talep edilmesi gerekmekte olup ayrıca yazılı olarak talep edilmesi halinde mükellefe red ve iade edileceği belirtilmiştir.

252 Seri No.lu Gelir Vergisi Tebliği'nde "Bunun için mahsup talebinin dilekçe (Ek:2 Dilekçe Örneği) ile yapılması ve yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tablonun (Ek:1) dilekçe ekinde yer alması gerekmektedir. Söz konusu tablonun daha önce yıllık beyanname ekinde yer almış olması halinde, mahsup dilekçesi yeterli olacaktır. Mahsup dilekçesi ve ilgili tablonun ibraz edilmiş olması kaydıyla, mükelleflerin vergi borçlarına ilişkin mahsup talepleri yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yerine getirilir." denmektedir.

Ayrıca fazla ödenmiş olan geçici verginin gerek mahsuben gerekse nakden iadesinde herhangi bir tutar sınırlaması olmayıp, geçici verginin ödenmiş olması yeterli bulunmakta ve geçici vergiye ilişkin iade taleplerinde teminat ve inceleme raporu aranmamaktadır.

Ancak geçici vergi mahsubunun mükellefin KDV iadesi alacağından yapılması durumunda gelir veya kurumlar vergisi mahsubundan sonra kalan tutarın iade talep işleminin, Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanunu esasına göre değil KDV Kanunu esaslarına göre yapılması gerekmektedir.

2. KDV İADE ALACAĞININ GEÇİCİ VERGİYE MAHSUBU

262 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "2. Katma Değer Vergisine İlişkin Mahsup ve İade" başlığı altında, "Katma Değer Vergisi iade uygulamasının usul ve esasları, iade hakkı doğuran işlemin türüne göre ilgili KDV Genel Tebliğlerinde düzenlenmiştir. Katma değer vergisi alacakları mükelleflerin isteğine bağlı olarak nakden veya mahsuben iade edilebilmektedir. Genel Tebliğlerde yapılan düzenlemelere göre nakden veya mahsuben iade uygulamaları farklı usul ve esaslara bağlanmıştır.1 "ifadelerine yer verilmektedir. Dolayısıyla KDV iade alacağından geçici verginin mahsuben ödenmesi ve kurumlar/ gelir beyannamesinden sonra nakit alacağının çıkması durumunda, ödeme usulü KDV Kanunu'na tabi olduğundan, nakit talebinin de KDV usul ve esaslarına göre yapılacağından bahsedilmektedir.

Bu durumda, esasen kurumlar /gelir vergisinin nakden iadesi söz konusu olmakla beraber KDV iadesinde yer alan prosedürlerin uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla geçici vergi mahsubu talebinin, KDV Genel Uygulama Tebliği'nde mahsuben iade taleplerine ilişkin teminat ve/veya YMM tasdik raporu aranmadan yerine getirilen talepler arasında olması ihtimali bulunmaktadır. Son durumda da talebin, nakden iadeye dönmüş olması nedeniyle Tebliğin nakden iadeye ilişkin esasları doğrultusunda evrakların vergi dairesine sunulması gerekecektir.

Ancak KDV iade talebinin teminat/YMM raporuyla mahsuben yapılması durumunda ise, geçici vergi mahsubunun nakden iade talebine dönmesi halinde nakden iade talebi şartlarını teminat ve/veya YMM tasdik raporu sunulması yoluyla gerçekleştirmiş olacağından başka bir şarta gerek kalmaksızın iadesinin temin edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

SONUÇ

Sonuç olarak, KDV beyannamelerinde iadeye esas işlemleri bulunan mükellefler bu işlemleri nedeniyle yüklenmiş oldukları KDV'yi mahsuben ve/veya nakden iade talep edebilmektedirler.

Mükelleflerin mahsuben talep etmiş oldukları geçici vergi mahsuplarını; yıllık gelir/ kurumlar vergisi beyannamelerinden önce sonuçlandırmaları veya yıllık gelir/kurumlar beyannamesinden sonra ise herhangi bir tenzille karşılaşmadan mahsuben ödenmesi, herhangi bir tarhiyatla karşılaşılmaması açısından önem arz etmektedir.

Bu sebeple, geçici vergi mahsupları hem mükellefler hem de Vergi Dairelerince öncelik arz eden işlemler arasında yer almaktadır. Bu durumda gelir/kurumlar vergisi beyannamesi beyan edilmesinden önce mahsuben geçici vergi borçları taleplerinin gerçekleştirilmesi yüksek ihtimâldir. Yıllık gelir/kurumlar vergisinin beyan zamanında ise, geçici verginin fazla ödendiğinin tespit edilmesi ve nakden iade talebinin söz konusu olması ve alacağın mahsuben kullanılamaması durumunda bu alacağın nakden iade talep edilmesi mümkündür.

Ancak söz konusu nakden iadenin, nakden iade şartları ile iade usul ve esaslarının belirlendiği KDV Genel Uygulama Tebliği'nce yerine getirilmesi gerekmekte olup, nakden iade taleplerine ilişkin koşulların yerine getirilmesinin geçici verginin nakden iadesinden önce yapılmasının nakden iadenin temin edilmesinde yeterli olduğu düşünülmektedir.

Footnote

1. 262 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.