I. Giriş

Kurumlar Vergisi Kanununun  5'inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, taşınmazlar ve  iştirak hisseleri ile kurucu senetleri,  intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlara ilişkin istisna düzenlenmiştir.  İstisnanın amacı, kurumların bağlı  değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve  kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. Bu bentte belirtilen  koşulların sağlanması halinde, kurumların en az iki tam yıl süreyle  aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları  kurucu senetleri, intifa senetleri ve  rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75'lik kısmı ile  aynı süre ile aktiflerinde yer alan  taşınmazların satışından doğan  kazançların %50'lik kısmı kurumlar  vergisinden istisna edilmektedir.

Bu çalışmada, KVK ve Kurumlar  Vergisi Genel Tebliği çerçevesinde,  bu istisnanın sadece gayrimenkul  satışından doğan kazançlara ilişkin istisna uygulamasının incelemesi yapılmış olup, istisna şartları ve önemlilik arz eden hususlar  açıklanmıştır.

II. İstisna Uygulamasına Konu Olacak  İktisadi Kıymetler

Gayrimenkul satış kazancı istisnası tam veya dar mükellef  ayrımı yapılmaksızın tüm kurumlar vergisi mükellefleri açısından  geçerlidir. Ancak, maddenin son  fıkrasında belirtildiği üzere; taşınmaz ticareti ve kiralanması ile  uğraşan kurumların bu amaçla,  iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları değerlerin satışından elde  ettikleri kazançlar istisna kapsamı  dışındadır.

Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan kurumların faaliyetlerinin  yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri  kazançlar istisna uygulamasına  konu olabilecektir. Örneğin bir inşaat şirketinde idare binası olarak kullanılan binanın daha sonra  herhangi bir nedenle satılması durumunda, kanundaki şartları taşıması şartıyla, söz konusu satıştan  elde edilen kazancın %50'si için  istisnadan yararlanılabilecektir.

İstisnaya konu olan taşınmazlar, esas niteliği bakımından bir  yerden başka bir yere taşınması  mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar, Türk Medeni Kanunu'nun 704.  maddesinde, arazi, tapu siciline  ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, kat mülkiyeti  kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler olarak sayılmıştır. Taşınmazların bu istisnaya konu edilebilmesi  için anılan Kanunun 705. maddesi  gereğince kurum adına tapuya  tescil edilmiş olmaları gerekmektedir. Taşınmaz tanımına, taşınmazın bütünleyici parçası niteliğinde  olan unsurları girecek, taşınmazın  eklentisi niteliğinde olan unsurlar  girmeyecektir.

Fiiliyatta cins tashihinin kurum  adına tapuya tescilinin yapılmarıyla eleştiri konusu edilen adaletsiz uygulamaların önüne geçilmek amacıyla vergiye uyumlu  olarak tanıml yapılmasında çeşitli  nedenlerle gecikmeler olabilmektedir. Bu gibi durumlarda, taşınmazın işletme aktifinde iki yıl  süreyle bulunup bulunmadığının,  tespitinde, işletmede iki yıldan  fazla süreyle sahip olunarak fiilentı kullanıldığının, yapı inşaatı ruhsati, vergi dairesi tespiti veya resmi  kurum kayıtlarından birisi ile tevsik  edilebilmesi mümkün olabilecektir.

Kurumlar tarafından, inşaatı henüz tamamlanmayan, fiilen kullanma imkânı da bulunmayan  binaların satılması halinde; kurum  aktifinde iki tam yıl kayıtlı olması  şartıyla, sadece binanın arsasının satış kazancına tekabül eden  kısmı kurumlar vergisinden istisna  olacaktır. Ancak, arsa üzerinde  inşa edilen ve aktife kaydedilen  binanın, kurum adına tapuya tescil  edilerek satılması halinde, satılan  binanın iki yıllık aktifte bulundurulma süresinin başlangıç tarihi  olarak, inşaatın tamamlandığı ve  bina olarak kullanılmaya başlandığı tarih esas alınacaktır.

Gayrimenkul Satış Kazancı İstisnası

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.