ÖZET
Ticaretin Kolaylaştırılması kavramı DTÖ, DGÖ ve OECD gibi uluslararası kuruluşlar tarafından ülkelerin ulusal kalkınmalarının ve refah seviyelerinin arttırılması için önerilen bir dış ticaret politikası modelidir. Ticaretin Kolaylaştırılması politikasının en önemli araçlarından birisi de DGÖ tarafından AEO, ülkemizde ise YYS olarak adlandırılan uygulamadır. On yılı aşkın süredir Türkiye'de de uygulanan YYS modeli, uygulamadaki belirsizliklerin giderilmesi, firmalar açısından daha özendirici ve teşvik edici hale getirilmesi, ekonomi ve güvenlik politika hedefleri ile uyumlaştırılması amaçlarına yönelik olarak geliştirilmelidir. Ticaretin kolaylaştırılması aracı olarak YYS uygulamasının başarılı olması, söz konusu uygulamanın hukuki altyapısının güçlendirilmesine ve ticaret ve güvenlik gibi kamusal politika alanlarında kurumsal iş birliği ve koordinasyon mekanizmalarının geliştirilmesine bağlıdır.
Anahtar Kelimeler: Ticaretin Kolaylaştırılması, Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS), Tedarik Zinciri Güvenliği, SAFE.
GİRİŞ
Dünya Gümrük Örgütü ("DGÖ")'nün gümrük politika tavsiyeleri doğrultusunda, gümrük idareleri, ticaretin kolaylaştırılması ve güvenlik politikaları çerçevesinde farklı uygulama araçlarını kullanarak ticaretin kolaylaştırılması ve tedarik zinciri güvenliği politika hedeflerine ulaşmayı amaçlamaktadırlar. Ticaretin kolaylaştırılması ve güvenlik politikalarının hangi bağlam ve zeminde ele alınması gerektiği politika hedeflerinin belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Bu politika araçlarından ve uygulamalarından en önemlilerinden birisi de Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ("YYS") uygulaması olarak karşımıza çıkmaktadır. YYS uygulaması, bir ticaretin kolaylaştırılması ve tedarik zinciri güvenliği politikası aracı olarak öngörüldüğünden YYS tasarımının ve kurgusunun da bu politika hedefleriyle uyumlu bir şekilde yapılandırılması gerekmektedir. Diğer yandan, ticaretin kolaylaştırılması ve tedarik zinciri güvenliği kavramlarının teorik bir çerçevede tanımlanması ve anlamlandırılmasının YYS'den beklenen faydanın arttırılması ve uygulayıcılara yol göstermek açılarından önem taşıdığı değerlendirilmektedir.
Bu kapsamda, makalenin ilk bölümünde ticaretin kolaylaştırılması konusunda kavramsal bir çerçeve oluşturulduktan sonra Dünya Gümrük Örgütü'nün bu konudaki yaklaşımlarına değinilecektir. İkinci bölümde ise ticaretin kolaylaştırılması ve tedarik zinciri güvenliği kamusal politikaları bağlamında YYS uygulamasının DGÖ tavsiye kararları doğrultusunda Türkiye'deki uygulaması hakkında kısa bir bilgi verilecektir. Son olarak ise, söz konusu kamu politikaları ile YYS uygulamasının örtüşüp örtüşmediği ve ticaretin kolaylaştırma aracı olarak YYS'nin politika hedeflerini gerçekleştirme amacına uygun olarak nasıl yapılandırılabileceği tartışılacaktır.
1. Kamu Politikaları Açısından Ticaretin Kolaylaştırılması Kavramı
Ticaretin kolaylaştırılması kavramı, ticaretin arttırılmasının ülkelerin ekonomik çıkarlarıyla uyumlu olduğu ve başta ihracat kanalıyla olmak üzere milli geliri ve refah seviyesini yükselttiği varsayımına dayanmaktadır. Ekonomik refah seviyesini arttırdığı değerlendirilen uluslararası ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve ticaretin daha kolay ve yapılabilir hale getirilmesi anlamında ticaretin kolaylaştırılması kavramı ortaya çıkmıştır. Farklı ülkelerin dış ticaret politikaları ve gümrük stratejileri giderek artan bir biçimde bu kavram etrafında şekillenmiştir.
DGÖ'nün yaklaşımına göre1 "Ticaretin kolaylaştırılması, ulusların ekonomik kalkınması için temel faktörlerden biridir ve sosyal refah, yoksulluğun azaltılması ve ülkelerin ve vatandaşların ekonomik kalkınmasına ilişkin ulusal gündemlerle yakından bağlantılıdır. DGÖ açısından ticaretin kolaylaştırılması, gereksiz ticaret kısıtlamalarından kaçınılması anlamına gelir. Bu çerçevede ticaretin kolaylaştırılması, modern tekniklerin ve teknolojilerin uygulanmasıyla ve aynı zamanda kontrollerin kalitesinin uyumlu bir şekilde uluslararası seviyede arttırılması ile başarılabilir."
Dünya Ticaret Örgütüne göre ise ticaretin kolaylaştırılması kısaca uluslararası ticarete ilişkin süreçlerin basitleştirilmesi ve uyumlaştırılması olarak tanımlanmaktadır. Ticaretin kolaylaştırılması ile amaçlanan uluslararası ticaret işlemlerinin zamanının kısaltılması ve maliyetlerinin düşürülmesine yönelik olarak uluslararası ticaret süreçlerinin etkin ve şeffaf bir şekilde yürütülmesidir (WTO, 2025).
Bu çerçevede Haziran 2005'te DGÖ Konseyi, uluslararası terörizme karşı caydırıcı olacak, gelir tahsilatlarını güvence altına alacak ve dünya çapında ticareti kolaylaştırmayı teşvik edecek SAFE Küresel Ticareti Güvence Altına Alma ve Kolaylaştırma Standartları Çerçevesini (SAFE Çerçevesi) kabul etmiştir. SAFE Çerçevesi, Küresel Gümrük Topluluğu'nun tedarik zinciri güvenliğine yönelik tehditlere karşı ortak yanıtı olarak ortaya çıkmış olup aynı zamanda yasalara uygun davranan ve güvenli olan işletmelerin ticari faaliyetlerinin desteklenmesini sağlamıştır.
2. Bir Ticaret Politikası Aracı Olarak YYS (AEO) Uygulaması
DGÖ'nün ticaretin kolaylaştırılması amacının bir aracı olarak 2007 yılında Yetkilendirilmiş Gümrük Operatörleri programı tanıtılmıştır. DGÖ'ye göre AEO (Authorized Economic Operator), bir ulusal gümrük idaresi tarafından veya onun adına DGÖ'nün veya eşdeğer tedarik zinciri güvenlik standartlarına uyumlu olduğu onaylanan, malların uluslararası hareketine herhangi bir işlevde dahil olan bir taraftır. Yetkilendirilmiş Gümrük Operatörleri kavramı, güçlü bir şekilde, gümrük idareleri ile yetkilendirilmiş ekonomik operatörler (AEO) arasındaki ortaklığa dayanmaktadır. Söz konusu ortaklık, gümrük ile AEO arasındaki ilişkinin her zaman karşılıklı şeffaflık, doğruluk, adalet ve sorumluluk ilkelerine ve bu konuda birbirlerinin rollerine ve sorumluluklarına karşılıklı saygıya dayalı olması gerektiği anlamına gelmektedir. Gümrük idaresi, AEO'nun gümrük mevzuatına uygun hareket etmesini ve mevzuata uyum sağlamada yaşanan zorluklar hakkında gümrüğe bilgi verilmesini beklemektedir. AEO yetkisi alan ekonomik operatörler, gümrük idaresi için (ve uygulanabilir olduğu takdirde diğer devlet kurumları için de) güvenilir bir ekonomik operatör olarak kabul edilmekte ve bu şekilde operasyonel faydalar sağlanmaktadır. Ayrıca AEO'nun uyumluluğuna güvenen gümrük idareleri risk yönetimlerini de iyileştirmekte ve kaynaklarını daha iyi kullanabilmektedirler.
Türkiye'de ise DGÖ'nün tavsiye niteliğinde öngördüğü AEO uygulaması, YYS 2013 yılında düzenlenmeye başlamıştır. Esas olarak Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği çerçevesinde mevzuatımıza giren YYS firmaların gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması ve basitleştirilmesi amacına yönelik olarak yapılandırılmıştır. 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 5/A maddesine göre Türkiye Gümrük Bölgesinde ekonomik faaliyette bulunan yerleşik kişilere belli şartları taşımaları halinde yetkilendirilmiş yükümlü statüsü tanınır. Bu çerçevede, yetkilendirilmiş yükümlüler, kolaylaştırılmış emniyet ve güvenlikle ilgili gümrük kontrollerinden veya gümrük mevzuatının öngördüğü basitleştirilmiş uygulamalardan faydalanırlar. YYS uygulamasının ayrıntılarına Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği'nde yer verilmiştir. Söz konusu Yönetmelik'te, YYS'ye başvuru yöntemi, sertifika sahiplerinin hangi kolaylıklardan ve avantajlardan faydalanabilecekleri, yükümlülüklerinin neler olduğu ve sertifikanın sürdürülebilmesi için yapılması gerekenlerin neler olduğu açıklanmıştır. YYS Sertifikası başvurusu için aranılacak koşullar, güvenilirlik, ticari kayıtların güvenilirliği ve izlenebilirliği, mali yeterlilik ve emniyet ve güvenlik koşulları başlıkları altında düzenlenmektedir. YYS Sertifikası sahibi firmalar, yeşil hat ve daha az kontrol, eksik beyan, kısmi teminat uygulaması, öncelikli kontrol hakkı ve basitleştirilmiş gümrük işlemleri gibi kolaylaştırmalardan ve avantajlardan yararlanmaktadırlar.
YYS uygulamasında 20 Şubat 2020 tarihinde köklü değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu değişiklikler genel itibarıyla YYS sahibi firmaların gümrük formalitelerinin kolaylaştırılması, maliyetlerinin düşürülmesi ve hızlı ticaretin gerçekleştirilmesi gibi kolaylıklar ve avantajların arttırılması amaçlarını taşımaktadır. Örneğin YYS soru formu güncelleme ve izleme dönemlerinin 3 yıldan 5 yıla çıkarılması, YYS yıllık faaliyet raporlarının Bölge Müdürlüklerine gönderilmesi uygulamasından vazgeçilerek bu raporların istenildiğinde ibraz edilmek üzere firma bünyesinde saklanması, YYS I ve YYS II gibi daha ayrıcalıklı statülerin getirilmesi şeklindeki değişiklik ve yenilikler YYS Sertifikasını daha cazip ve avantajlı kılmaya yönelik düzenlemelerdir.
SONUÇ
Ticaretin kolaylaştırılması politikası araçlarından bir olan, Türkiye'de kaynağını 4458 sayılı Gümrük Kanunu'ndan alan ve esas olarak 21.05.2014 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği ile düzenlenen YYS uygulaması on yılı aşkın süredir uygulanagelmektedir. Ancak bu süre zarfında, YYS Sertifikası kolaylıklarının ikincil düzenlemelerle desteklenmemesi yeni belirsizliklerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Örneğin, YYS sahibi firmaların sonradan kontrole tabi olacağı açıkça GİK Yönetmeliği'nde belirtilmiştir ancak sonradan kontrollerin hangi durumlarda ve hangi sıklıkla gerçekleştirileceği belirsizdir. Yine söz konusu sonradan kontrolün, "Sonradan Kontrol ve Riskli İşlemlerin Kontrolü Yönetmeliği" kapsamında gerçekleştirilmesi mevzuata uyum konusunda yetkinliği en azından sertifika ile belgelenmiş YYS sahibi firmaları diğer firmalardan farksız duruma getirmektedir ki bu durum hakkaniyete uygun değildir. Yıllık faaliyet raporlarının bağlayıcılığı ve sonradan kontrollerde ne şekilde değerlendirileceği de yine bir soru işaretidir. Diğer yandan YYS Yerinde İnceleme Standartları ve YYS Başvuru Rehberi gibi yazılı usul belgelerinin yetersizliği mevcut belirsizlikleri daha da arttırmaktadır. Bu belirsizlikler YYS Sertifikası sahibi firmaların işlerini zorlaştırmaktadır.
Sonuç olarak, YYS Sertifikası uygulamalarında yeknesaklığı sağlamak ve belirsizlikleri gidermek için YYS sahibi firmalara uygun bir denetim modelinin yapılandırılması şarttır. Bu yapılandırma belirsizlikleri azaltacak firmaların mevzuata uyumunu arttıracaktır. Ayrıca YYS ticaretin kolaylaştırılması ve tedarik zinciri güvenliği gibi iki önemli kamu politikası alanını ilgilendirdiğinden tüm kamu kurumlarının koordineli olarak çalışmasına ve politika hedeflerinin gerçekleştirilmesine yönelik olarak yasal dayanağın daha ayrıntılı olarak düzenlenmesi gerekmektedir. YYS alanında her ne kadar uygulayıcı kamu kurumu Ticaret Bakanlığı'na bağlı Gümrükler Genel Müdürlüğü olsa da ticaretin kolaylaştırılması ve güvenlik ile ilgi tüm kamu kurumlarının politika oluşturma ve uygulama sürecine dahil edilmesi zorunludur. Bu çerçevede, tüm kamu ve özel sektör aktörlerinin dahil olduğu bir politika oluşturma süreci geliştirilerek YYS mevzuatının daha açık, yol gösterici nitelikte düzenlenmesi ve YYS sisteminden beklenen ticaretin kolaylaştırılması ve tedarik zinciri güvenliği politika hedeflerinin gerçekleştirilmesine odaklanılması gerekmektedir.
Footnote
1 (https://www.wcoomd.org/en/topics/facilitation/overview/customs-procedures-and-facilitation.aspx, 2025)
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.