Milletlerarasi yetki kavrami

Yetki, bir davaya hangi yerdeki görevli mahkeme tarafindan bakilacagini belirler. Yetki kavramini milletlerarasi yetki ve iç yetki olarak ikiye ayirarak incelemek mümkündür. Iç yetki, bir davaya belirli bir devlet sinirlari içerisinde hangi yerdeki mahkeme tarafindan bakilacagini belirlerken, milletlerarasi yetki ise, uluslararasi yetki kurallari kapsaminda bir davanin hangi devlet mahkemelerinde görülecegini, yani uluslararasi nitelikli bir uyusmazligin çözümünde hangi ülke mahkemelerinin yetkili olacagini belirler.

Devletler iç hukuk düzenlemeleri yaparak milletlerarasi yetkinin kapsamini belirlerler. Bu kapsamda, milletlerarasi yetki, devletin, yabancilik unsuru tasimakta olan davalari kendi mahkemelerinin faaliyet alanina sokmasi olarak da tanimlanabilir. Ancak, devletler kendi mahkemelerinin milletlerarasi yetkisini düzenlerken diger devlet mahkemelerinin sahip olduklari milletlerarasi yetkiyi ortadan kaldiramazlar; yani devletlerin yetkisi, yabanci nitelikli bir uyusmazlikta kendi mahkemelerinin yetkili olup olmadiginin tespiti ile sinirlidir.

Türk Hukukunda milletlerarasi yetki kavrami 5718 sayili Milletlerarasi Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkinda Kanun'un 40. maddesi ve devaminda düzenleme alani bulmustur. Buna göre, Türk mahkemelerinin milletlerarasi yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kurallari tayin edecektir. MÖHUK'un 40. maddesi yetki konusunda genel kuraldir. 40. madde, kural olarak, özel yetkinin bulunmadigi hallerde bütün davalar için uygulanacaktir. Genel yetki kuralinin oldugu durumlarda taraflar yetki anlasmasi yapabilirler. Taraflar Türk yetki anlasmasi yaparak Türk mahkemesinin yetkisini bertaraf ederek yabanci bir mahkemeyi yetkili kilabilirler.

Türk mahkemelerinin milletlerarasi yetkisine iliskin olarak özel kurallar ise MÖHUK'un 41 ile 46. maddeleri arasinda yer almaktadir. Bu maddeler kapsaminda, yabancilik unsurunu haiz bazi hukuki islem ve iliskiler bakimindan Türk mahkemelerinin milletlerarasi yetkisi dogrudan düzenleme alani bulmustur. Yabancilik unsuru içeren bir uyusmazligin varligi halinde öncelikle özel yetki kurallarina basvurulmali, özel yetki kuralinin olmadigi durumlarda genel yetki kuralina basvurulmalidir.

Milletlerarasi yetki kavrami kapsaminda, devletler, bir taraftan yabancilik unsuru tasiyan bir olayda kendi mahkemelerinin yargilama yetkisine sahip olup olmadiklari ve bu yetkinin hangi sartlar altinda oldugu belirlerken, diger taraftan, ayni konuya iliskin olarak yabanci devlet makamlarinin yabanci unsurlu yargilama faaliyetinin devletin iç hukuku açisindan belirli tesire sahip olup olamayacagini veya hangi sartlarla olabilecegini belirler.

Milletlerarasi yetkiden bahsedebilmek için vuku bulan ihtilafta yabancilik unsuru olmasi zorunludur; yani bu unsurun varligi yetki açisindan sine qua non sartidir. Yabancilik unsuru olmayan durumlarda milletlerarasi yetkinin arastirilmasina da gerek olmayacaktir. Yabancilik unsuru, herhangi bir hukuki olay veya iliskiyi hakimin mensubu oldugu devletin hukuk düzeni disinda, en az bir veya daha fazla hukuk düzeni ile irtibatli hale getiren unsurdur. Yabancilik unsurunun varliginin tespiti halinde bu uyusmazligin çözümünde yetkili mahkemenin de tespiti gerekecektir.

Milletlerarasi yetki kurallari, yabancilik unsuru tasiyan uyusmazliklara iliskin davalarin milletlerarasi alandaki dagilimini ya da bu davalarin hangi devletin mahkemelerinde görülecegini degil, kuralin ait oldugu ülke mahkemelerinde görülüp görülemeyecegini ifade eder. Bu kapsamda, yabancilik unsuru tasiyan bir uyusmazliga iliskin davaya bakan Türk Mahkemesi, davali tarafin itirazi kapsaminda, yalnizca kendisinin yetkili olup olmadigi konusunda karar verebilir, uyusmazligin hangi yabanci mahkemede görülmesi gerektigine hükmedemez.

Münhasir yetki

MÖHUK'un 54 maddesi uyarinca, Türk Mahkemelerinin münhasiran yetkili oldugu konularda verilmis olan yabanci mahkeme kararlari taninamaz ve tenfiz edilemez. Maddede bu sekilde yer verilmis olmasina karsin, MÖHUK kapsaminda bir münhasir yetki tanimina ya da hangi maddelerin münhasir yetki kabul edilebilecegine iliskin bir sayima rastlanilamamaktadir.

Münhasir yetki iç hukuktaki kesin yetkinin milletlerarasi özel hukuktaki yansimasidir. Ancak iç hukuktaki kesin yetki kavrami ile münhasir yetki kavraminin ayni anlama geldigini söylemek mümkün degildir. Milletlerarasi Özel Hukuk kapsamindaki iliskilerin niteligi ve güttügü amaçlarin farki olmasindan ötürü Türk mahkemelerine iç hukuk yönünden kesin yetki tesis eden kurallarin tümü ayni etkiyi milletlerarasi yetki alaninda göstermeyecektir. Iç hukuktaki kamu düzenine dayanan bir yetki kuralinin MÖHUK anlaminda kesin yetki sayilabilmesi için ihtilafin mutlaka Türk mahkemelerinde görülmesinin amaçlanmasi gerekmektedir.

Iç hukuktaki kesin yetki kurallarinin söz konusu oldugu durumlarda yalnizca bir mahkeme yetkilendirilmistir. Münhasir yetkide ise uyusmazligin çözümünde yetkinin tek bir mahkemeye verilmesine gerek yoktur, yetkinin mutlak sekilde Türk mahkemelerine verilmesi yeterlidir; yani bir davanin mutlak sekilde tek basina Türk Mahkemelerine hasredilmis olmasi gerekmektedir. Kesin yetki kurallari iç hukuktaki ayni etkiyi milletlerarasi yetki alaninda göstermez, kesin yetki ve münhasir yetki farkli amaçlar tasirlar. Buna göre, milletlerarasi hukukta Türk Mahkemelerinin mahfuz yetki alanlari vardir. Yani bu alana giren uyusmazliklar Türk hukuk düzeni açisindan sadece Türk mahkemelerinde görülebilecektir. Bu kapsamda, münhasir yetkiden bahsedebilmek için bu yetkinin ihtilaf konusunun mutlak sekilde ve sadece Türk Mahkemelerinde çözülmesini saglamak amaciyla konulmus olmasi ve bunun temin edilmis olmasi gerekir.

Münhasir yetki kurallari, devletin kendi ülke ve sinirlari içerisinde haiz oldugu mutlak güç ve yetkiyi ifade eden, Devletin egemenlik ve hükümranlik haklarinin kullanmasini gösteren ve simgeleyen kurallardir. Hangi kurallarin münhasir yetki tesis ettigi MÖHUK'da açiklanmamis olmakla birlikte kuralinin münhasir yetki hükmü getirmis olup olmadigi, yetki kuralinin ifadesinden ve konulus gayesinden hareketle belirlenebilir. Ögretide genel olarak kabul edilen, kuralin lafzi, amaci ve varlik sebebinin birlikte degerlendirilerek o kuralin münhasir yetki kurali olup olmadiginin tespit edilmesi gerektigi yönündedir. Bu konudaki en net örnek ise tasinmazin aynina iliskin davalardir. Tasinmazlar, ülkenin sahip oldugu ülke topraklariyla dogrudan baglantili oldugundan Türk hukuk sistemimiz tasinmazlarin aynina iliskin davalarda Türk Mahkemeleri haricinde herhangi bir mahkemeyi yetkilendirmemekte, Türkiye'de bulunan tasinmaza iliskin yabanci mahkeme kararlarinin da taninmasini ve tenfizini mümkün kilmamaktadir.

Münhasir yetki yabanci mahkemelerin yetkisini bertaraf etmez; milletlerarasi yetki yabanci unsurlu olaylarda devletin kendi mahkemelerinin yetkili olup olmadigini belirler, yabanci devletin yetkisini ortadan kaldirmaz; ancak yabanci ülkede alinmis bir mahkeme kararinin tenfizine engel olusturur. Eger devlet belli bir konuda yargilama yapma yetkisini kendi yetki kurallari kapsaminda yalnizca kendi mahkemelerine vermisse ve bunun yaninda bu konuda yabanci mahkemelerin yaptigi yargilamalarin kendi ülkesinde etki dogurmayacagini düzenlemisse, bu yabanci mahkemelerin yetkisinin bertaraf edilmesi amacini tasimaz, yalnizca yabanci mahkemelerin bu konudaki yargilama yetkisinin taninmamasi ve verdikleri kararin kendi ülkesinde herhangi bir etki ve güç tanimayacagini kabul etmesidir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.