COVID-19 asi uygulamalarinin dünya genelinde yayginlasmasi ile birlikte isyerinde asi ve PCR testi politikalari hem isverenler hem de çalisanlar için önemli bir gündem maddesi haline gelmistir. Henüz kanuni bir düzenleme yapilmamis olmasina karsin, Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi, is yerlerinde uygulanabilecek asi ve PCR testi politikalarina iliskin olarak isverenlere yol gösterici nitelikte bir genel yazi yayimlamistir. Ancak bu genel yazi, isverenlerin is sagligi ve güvenligi yükümlülükleri çerçevesinde çalisanlara asi zorunlulugu getirilip getirilemeyecegi ya da çalisanlardan düzenli olarak PCR testi istenip istenemeyecegi gibi birtakim sorulara mahal vermistir. 

Türk Borçlar Kanunu uyarinca isveren, isçiyi koruma ve gözetme borcu kapsaminda is sagligi ve güvenliginin saglanmasi için gerekli önlemleri almak ve isçinin sagligini, fiziksel ve zihinsel bütünlügünü korumak ile yükümlüdür. Buna paralel olarak Is Sagligi ve Güvenligi Kanunu, isverenin bütün çalisanlarin saglik ve güvenligini saglamakla yükümlü oldugunu öngörmektedir. Bu kapsamda, isverenler çalisanlar için pratikte mümkün oldugu ölçüde COVID-19'dan ari bir çalisma ortami saglamakla yükümlüdür. Isverenlerin konuya iliskin olarak pratikte atabilecekleri adimlar ise her isyerinin kendine özgü sartlarina göre farklilasabilecektir. Bununla birlikte, pandeminin basindan bu yana bazi idari kurumlar tarafindan çesitli kilavuzlar yayimlanmis olup, söz konusu kilavuzlarda yer alan öneriler en azindan asgari korumayi saglayabilmek adina isverenler tarafindan gözetilebilecektir. Bahsi geçen yayinlar; çogunlukla acil durum plani, temizlik ve hijyen kurallari, kisisel koruyucu ekipmanlar, toplanti ve seyahatlere iliskin tavsiyeleri konu almaktadir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi uyarinca ise tibbi zorunluluklar ve kanunda yazili haller disinda kisilerin vücut bütünlügüne dokunulamayacaktir. Yürürlükteki mevzuat çerçevesinde COVID-19 asilari zorunlu degildir ve Saglik Bakanligi COVID-19 asilarinin halihazirda gönüllülük esasina tabi sekilde uygulandigini duyurmustur. Dolayisiyla mevcut düzenlemeler uyarinca isverenlerin isçilerine en azindan asi zorunlulugu getiremeyecegi açiktir.

Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi, isverenlerin uygulayabilecegi asi ve PCR testi politikalarina iliskin olarak 2 Eylül 2021 tarihinde bir genel yazi yayimlamis olup, bu genel yazi ile isverenlerin;

  i. isyerinde karsilasilabilecek saglik ve güvenlik risklerine yönelik koruyucu ve önleyici tedbirler hakkinda tüm isçilerini bilgilendirmekle yükümlü olduklari ve yine COVID-19 asisi tamamlanmamis isçilerini yazili olarak ayrica bilgilendirilmeleri gerektigi,

   ii. yukarida belirtilen bilgilendirme sonrasinda halen asi olmayan isçileri, kesin COVID-19 tanisi konmasi durumunun is ve sosyal güvenlik mevzuati açisindan olasi sonuçlari hakkinda da bilgilendirmeleri gerektigi

 ifade edilmistir.

Söz konusu genel yazi ile ayrica COVID-19 asisi olmayan isçilerden 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle zorunlu olarak haftada bir kez PCR testi yaptirmalarinin isveren tarafindan istenebilecegi ve test sonuçlarinin gerekli islemler yapilmak üzere isyerinde kayit altinda tutulmasi gerektigi belirtilmistir. Genel yazi uyarinca, zorunlu PCR testi uygulamasi, her isyerinin farkli çalisma kosullari da gözetilerek, isverenin takdirine bagli bir mekanizma olarak düzenlenmistir. Örnek olarak, isverenler uzaktan çalisan isçiler bakimindan zorunlu PCR testi uygulamasini gerekli görmeyebilecekken, bu uygulama is sagligi ve güvenligi yükümlülükleri çerçevesinde fiziksel katilimi gerektiren isyerleri bakimindan bir zorunluluk olarak degerlendirilebilecektir.

Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi'nin bu genel yazisi haricinde Içisleri Bakanligi tarafindan bazi faaliyetler için zorunlu PCR testi getirilmesine iliskin bir genelge yayimlanmistir. Genelge uyarinca, i) konser, sinema ve tiyatro gibi toplu olarak bulunulan aktivitelere katilacak ve ii) özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diger toplu ulasim araçlariyla sehirlerarasi seyahatler gerçeklestirecek asisiz veya hastaligi geçirmemis kisilerden negatif sonuçlu bir PCR testi talep edilecektir. Bu baglamda isletmeciler/organizatörler, katilimcinin asi durumunu/hastalik geçmislerini (COVID-19 hastaligi sonrasi bilimsel olarak bagisik kabul edilen süreye göre) sorgulayacak ya da azami kirk sekiz saat önce yapilmis negatif sonuçlu bir PCR testinin getirilmesini talep edecektir. Diger bir deyisle, genelge, bahsi geçen faaliyetlere asisiz olarak katilacaklarin negatif sonuçlu bir PCR testi saglamalarini zorunlu kilmaktadir. Doktrinde bu zorunlulugun, ilgili isyerlerinde çalisan asisiz kisiler bakimindan da uygulanacagi belirtilmektedir.

Yukarida bahsi geçen kilavuzlar ve COVID-19 asi karsitligi da gözetilerek, doktrindeki  baskin görüs çalisanin asi olmamasinin isverene hakli nedenle fesih imkani tanimayacagi yönünde olup, asi olmayi reddeden çalisanlar bakimindan feshin son çare olmasi ilkesinin dikkate alinmasi gerektigi üzerinde durulmaktadir. Ancak, çalisanin test yaptirmayi veya test sonucunu paylasmayi kabul etmedigi durumlarda, somut olayin sartlari da dikkate alinarak is sözlesmesinin geçerli nedenle feshinden bahsedilebilecektir. Bu kapsamda, isverenin çalisandan yazili savunma almalari ve isin ve isyerinin niteligine uygun olan alternatif çözümlere basvurmalari önerilmektedir. Çalisanin asi olmaya tesvik edilmesi, çalisanin uzaktan çalismasi veya yillik izinlerini kullanmasi, ya da çalisanin mümkün oldugu ölçüde asi olmus isçilerden izole edilmesi söz konusu alternatif çözümlere örnek gösterilebilir.

Son olarak bu düzenlemelerin genel yazilar ve genelgeler yolu ile yapiliyor olmasi ciddi  elestirileri beraberinde getirmekte olup, uygulamadaki soru isaretlerinin ve belirsizliklerin giderilmesi adina yasal bir düzenlemeye yönelik ihtiyaç halen devam etmektedir.   

Konunun kisisel verilerin gizliligi ve korunmasi boyutuna iliskin olarak buraya tiklayarak "Çalisanlarin COVID-19 Test Sonuçlarinin ve Asi-Enfeksiyon Durumlarina Iliskin Verilerinin Islenmesi" isimli makalemizi inceleyebilirsiniz.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.