Cezai sart ögretide, mevcut borcun ifa edilmemesi veya eksik ifasi halinde ödenmesi gereken mali degeri olan ayri bir edim olarak tanimlanmistir.1 Cezai sart kurumu ile borcun hiç veya geregi gibi yerine getirilmemesi halinde, aykiri hareket eden taraf ortaya çikabilecek zarardan bagimsiz olarak kararlastirilan belirli bir miktar parayi ödemekle yükümlü olmaktadir. Böylece bu düzenleme, karsi tarafin yükümlülügüne uygun hareket etmesini saglayarak borcun geregi gibi yerine getirilmesini garanti altina almaktadir.2

Cezai sartin en yaygin kullanildigi alanlardan biri de is hukuku olmasina ragmen, cezai sarta iliskin 4857 sayili Is Kanunu'nda açik bir hüküm bulunmamaktadir. Bu konuya iliskin uyusmazliklarin çözümünde genel kanun niteligindeki 6098 sayili Türk Borçlar Kanunu3 (TBK) uygulanmaktadir. Ancak, is hukukunun isçiyi koruma düsüncesine dayali yapisi onu salt özel hukuk iliskisi olmaktan çikarmakta ve ayrica bir kamu hukuku niteligi de kazandirmakta 4 oldugundan; TBK'nin cezai sarta iliskin hükümleri is hukukunun amacina uygun sekilde olaya uyarlanmaktadir. Yargitay, düzenlemelerin yeterli olmadigi ya da is hukukuna uygun bulunmadigi durumlarda kendi içtihatlari ile is hukukuna özgü ilkeler belirlemektedir.

Is hukukunda cezai sartin en önemli ilkelerinden biri karsililik ilkesidir. Bu ilke uyarinca söz konusu cezai sartin her iki taraf için degil, yalnizca isçi aleyhine tek taraf için kararlastirilmasi halinde bu cezai sartin geçersizligi sonucu dogacaktir.5 TBK'nin 420. Maddesi is sözlesmelerinde yalnizca çalisan açisindan cezai sart düzenlenmesinin geçersiz olacagini açikça düzenlemektedir.6 Buna karsilik Yargitay 9.Hukuk Dairesi'nin 28.01.2021 tarihinde verdigi emsal nitelikli karar uyarinca bilgi güvenligi konusunda sözlesmeye eklenen isçi aleyhine tek tarafli cezai sart, söz konusunu geçersizligin istinasini olusturmaktadir.7

Yargitay 9.Hukuk dairesine konu olan ilgili olayda davaci isveren, davali isçinin ise girerken imzaladigi taahhütnamedeki sir saklama yükümlülügünü ihlal ettigini ileri sürerek sözlesmeden dogan 12 aylik brüt ücret tutarinda cezai sartin tahsilini talep etmistir. Davali isçi ise sir saklama yükümlülügünü ihlal etmedigini savunarak davanin reddini talep etmistir. Ilk derece Mahkemesi tarafindan cezai sartin tek tarafli düzenledigi, isçinin sir saklama yükümlülügünü ihlal ettiginin kanitlanamadigi gerekçesiyle davanin reddine karar verilmistir.

Davaci Yerel mahkemenin kararina karsilik istinaf yoluna basvurmus olup istinaf talebinin reddedilmesi üzerine dosyayi temyiz etmistir. Temyiz incelemesi sonucunda kararin bozulmasina karar verilmistir. Yargitay'in gerekçesi su sekildedir:

"Dosyadaki bilgi ve belgelerden istifa dilekçesi veren davalinin istifasindan bir gün önce stratejik plan baslikli dokümanlari kendi kisisel elektronik posta adresine gönderdigi, davacinin bu dokümanlarin isyerine ait sirlari ihtiva ettigini ileri sürdügü, davalinin imzasini tasiyan bilgi koruma taahhütnamesinde isyerine ait dokümanlarin amir onayi olmadan herhangi bir yolla is yeri disina çikarilmasi, paylasilip depolanmasinin yasaklandigi, aksi davranisin ise taahhütnamenin 9. maddesinde cezai sarta baglandigi anlasilmaktadir. Isyerine ait bilgileri koruma, sir saklama, isçinin isverene karsi sadakat yükümlülügü kapsaminda olup buna aykiri davranisa iliskin cezai sartin karsilikli düzenlenmesi düsünülemez. Istifa etmeden bir gün önce çesitli dokümanlari kisisel hesabina gönderen isçinin en bastan uymayi taahhüt ettigi bilgi koruma kurallarina aykiri hareket ettigi ortadadir. Su hâlde davalinin kisisel elektronik postasina gönderdigi bütün dokümanlar üzerinde bilirkisi incelemesi yaptirilarak sir saklama yükümlülügü kapsaminda isyerine ait çesitli özel bilgiler ihtiva edip etmedigi arastirilip sonucuna göre 6098 sayili Türk Borçlar Kanunu'nun 182/son maddesi de degerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazili sekilde talebin reddi dogru görülmemistir."

Karar gerekçesine bakildiginda, Yargitay'in bilgi güvenligi kapsaminda "is yerine ait bilgileri koruma ve sir saklama yükümlülügüne aykiri davranma" konusunda isçi aleyhine tek tarafli cezai sart kararlastirilabilecegini kabul ettigi görülmektedir. Isçinin is yerine ait bilgileri korumasi ve sir saklamasi isverene karsi sadakat yükümlülügü kapsaminda oldugundan bunlara aykiri davranisa iliskin cezai sartin karsilikli düzenlenmesi beklenemez. Dolayisiyla sir saklama yükümlülügüne iliskin kararlastirilan cezai sart, karsiliklilik ilkesinin bir istisnasi niteligindedir ve bu kapsamda yalnizca isçi aleyhine belirlenen tek tarafli cezai sart, geçersiz sayilmayacaktir.

Dipnot:

1. Tunçomag, Kenan: "Türk Hukukunda Cezai Sart"

2. Canbolat, Talat; Erener, Ebru: "Asgari Süreli Is Sözlesmelerinde Cezai Sart"

3. Türk Borçlar Kanunu, 179.madde: "Bir sözlesmenin hiç veya geregi gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlastirilmissa, aksi sözlesmeden anlasilmadikça alacakli ya borcun ya da cezanin ifasini isteyebilir.

Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlastirilmissa alacakli, hakkindan açikça feragat etmis veya ifayi çekincesiz olarak kabul etmis olmadikça, asil borçla birlikte cezanin ifasini da isteyebilir..."

4. Canbolat, Talat; Erener, Ebru: "Asgari Süreli Is Sözlesmelerinde Cezai Sart"

5. Yargitay 9.Hukuk Dairesi, 2010/16335 Esas, 2011/1775 Karar Sayili 1.2.2011 tarihli karar

6. Türk Borçlar Kanunu, 420.madde: "Hizmet sözlesmelerine sadece isçi aleyhine konulan ceza kosulu geçersizdir."

7. Yargitay 9. Hukuk Dairesi, 2019/2639 Esas, 2021/2697 Karar Sayili 28.01.2021 tarihli karar

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.