Isçinin ücretinin gününde ödenmesi ya da ödenmemesi, yasal olarak isverenin sorumlulugundadir.

Ücret, ekonomik yönden "üretimde kullanilan bedensel ve düsünsel insan gücünün karsiligi" ve "emegi üretimde kullanabilmek için ödenen bir bedeldir". Bir isçinin en temel hakki olan ücret, 4857 sayili Is Kanunu'nun 32. maddesi 1. fikrasinda; "bir kimseye (isçiye) bir is karsiliginda isveren veya üçüncü kisiler tarafindan saglanan ve para ile ödenen tutardir." seklinde tanimlanmaktadir.

Isçinin ücretini, kural olarak, onu çalistiran isveren öder. Is hayatinin devam etmesi için isçinin ve isverenin karsilikli olarak beklentilerini karsilamalari gerekmektedir. Is Hukukunun genel kabul gördügü kurallar bütününde hem isverenin hem de isçinin birbirlerine karsi birtakim edim yükümlülükleri vardir. Bu iliskide isverenin temel beklentisi kar elde etmek iken, isçinin ise ücret hakki vardir. Isin zamaninda ve iyi niyet içerisinde yürütülmesi isveren için ne kadar önemliyse, ücretin zamaninda ve eksiksiz olarak ödenmesi de isçi için o kadar önemlidir.

Ücretin Ödenme Esaslari Nelerdir?

Ücretin ödenmesine iliskin esaslar 4857 sayili Is Kanunu'nun 32. maddesi 2. fikrasinda belirtilmistir. Ayrica, ücretlerin ne zaman ödenecegi 6098 sayili Borçlar kanununun 406. maddesinde "Aksine adet olmadikça, isçiye ücreti her ayin sonunda ödenir. Ancak hizmet sözlesmesi veya toplu is sözlesmesiyle daha kisa ödeme süreleri belirlenebilir." seklinde bir sinirlama getirilmistir.

Kanunda isçinin ücretinin ne zaman ödenecegi hususu düzenlenmemis olup nu tarih belirleme durumu isçi-isveren sözlesmelerine birakilmissa da kanun bu sözlesme serbestisine birtakim sinirlamalar getirmistir. Bu sinirlamalar genel olarak isçinin hakkinin korunmasina yöneliktir. Bu sinirlamalar:

  • Ücret süresinin ödenme araligi bir ayi asmamalidir.
  • Is sözlesmelerinde ücret ödeme zamanina iliskin bir tarih belirlendiyse, ücretlerin bu belirtilen tarihte ödenmesi gerekir.
  • Is sözlesmelerinde ücret ödeme zamaninin belirtilmedigi veya düzenlenen bir is sözlesmesi bulunmadigi durumda ise, ücret çalisilan ayin son günü ya da en geç takip eden ayin ilk is günü ödenmelidir.

Isçinin Ücretinin Gününde Ödenmemesi

4857 sayili Is Kanunu'nun 34. maddesinde; "Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden disinda ödenmeyen isçi, is görme borcunu yerine getirmekten kaçinabilir. Bu nedenle kisisel kararlarina dayanarak is görme borcunu yerine getirmemeleri sayisal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz orani uygulanir.  Bu isçilerin bu nedenle is akitleri çalismadiklari için feshedilemez ve yerine yeni isçi alinamaz, bu isler baskalarina yaptirilamaz." seklinde hüküm ile açikça ücretin ödenmemesi halinde isçinin is görme borcundan kaçma hakkinin bulundugu vurgulanmaktadir.

Bu hususa iliskin olarak Yargitay 9. Hukuk Dairesinin 2008 tarihli 22062 Esas Sayili kararina göre: "Ücretin ödenmediginden söz edebilmek için isçinin yasa ya da sözlesme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmis olmasi ve isçinin bu ücrete hak kazanmis olmasi gerekir. 4857 sayili Is Kanunu'nun 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, genis anlamda ücret olarak degerlendirilmelidir, ikramiye, primi, yakacak yardimi, giyecek yardimi, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacaklarin da ödenmemesi isçiye hakli fesih imkani verir." seklindedir.

Isçinin Ücretinin Gününde Ödenmemesinin Hukuki Sonu

Isçinin Ücretin Gününde Ödenmesini Isteme Hakki

Isçinin ücretinin gününde ödenmemesi halinde zamanasimi süresi içinde ücretinin ödenmesini talep edebilir. 4857 sayili Is Kanunu'nun 32. maddesinin son fikrasina göre: "Ücret alacaklarinda zamanasimi süresi bes yildir."

Isçi, bu bes yil içinde ödenmeyen ücretinin ödenmesini talep edebilir. Bes yil zamanasimi süresi hak düsürücü süredir ve bes yil sonra isçi talep edemez.

Ayrica, isçi, ödenmeyen ücretinin ödenmedigi günler için faiz talep etme hakkina da sahiptir. Doktrinde genel olarak kabul edilen görüse göre bu faiz, Is Kanunu'nun 34.maddesi 1.fikrasi uyarinca yirmi günlük sürenin sonundan itibaren isleyecegi kabul görmüstür.

Is Kanunu'nun 34. maddesinin 1. fikrasi uyarinca gününde ödenmeyen ücretler için 1475 sayili Is Kanunundan farkli olarak yasal faiz degil, mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanir.

Isçilerin Çalismaktan Kaçinma Hakki

4857 sayili Is Kanunu'nun 34. maddesinde düzenlenmistir: "Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden disinda ödenmeyen isçi, is görme borcunu yerine getirmekten kaçinabilir. Bu nedenle kisisel kararlarina dayanarak is görme borcunu yerine getirmemeleri sayisal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz orani uygulanir.  Bu isçilerin bu nedenle is akitleri çalismadiklari için feshedilemez ve yerine yeni isçi alinamaz, bu isler baskalarina yaptirilamaz." hükmü yer almaktadir.

Bu hakkin kullanilabilmesi için bazi kosullar öngörülmüstür. Bu kosullar:

  • Isverenin ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde isçilerin ücretlerini tamamen veya kismen ödememis olmasi,
  • Bu ücretlerin ödenmemesinin bir mücbir sebebe dayanmamasi.

Bu kosullarin ikisinden birinin olmamasi halinde isçi bu hakkini kullanamaz.

Belirtmek gerekir ki, isletmenin içinde bulundugu mali sikinti durumlarinda; "isverenin ücretleri mücbir bir nedenle ödeyememesi" durumu uygulama alani bulmaz. Çünkü isverenin mali sikinti durumu mücbir neden olusturmamaktadir.

Isçiler yirmi günlük sürenin sonunda bu haklarini kullanmasalar bile, ödemede gecikmenin devam etmesi halinde sürekli borç iliskisinin özelligi nedeniyle çalismaktan kaçinma hakkini gecikme devam ettigi sürece kullanabilirler.

Çalismaktan kaçinma hakki hukuki olarak üç temel sonuç dogurur. Bu sonuçlar:

  • Çalismaktan kaçinma hakkinin kullanilmasi grev sayilmaz,
  • Çalismaktan kaçinma nedeniyle isverence is akitleri feshedilemezi
  • Çalismaktan kaçinan isçilerin ücret ödenip ödenmeyecegi sorunu.

A) Çalismaktan Kaçinma Grev Sayilmaz

Is Kanunu'nun 34. maddesinin 1. fikrasinda ücreti ödenmeyen isçilerin bu nedenle kisisel kararlarina dayanarak is görme borcunu yerine getirmemeleri sayisal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemeyecegi öngörülmüstür.

B) Çalismaktan Kaçinma Nedeniyle Isverence Is Akitleri Feshedilemez

Is Kanunu'nun 34. maddesinin 2. fikrasinda "Bu isçilerin bu nedenle is akitleri çalismadiklari için feshedilemez ve yerine yeni isçi alinamaz, bu isler baskalarina yaptirilamaz." hükmü yer almaktadir.

Bu nedenle is görmekten kaçinma hakkini kullanan isçilerin is akitleri feshedilemez, bunlarin yerine yeni isçi alinamaz, bu isler baskalarina yaptirilamaz.

Bu madde hükmüne istinaden, is görme borcunu yerine getirmekten kaçinan isçilerin sadakat borcuna uygun davranmalari gerekir. Isçiler bu hakkini kullanirken iyiniyetli tutum sergilemeleri ve dürüstlük kurallarina uygun hareket etmeleri gerekir. Aksi halde, isverenin Is Kanunu'nun 25. maddesinin 2. bendinin e fikrasina dayanarak isçilerin is akitlerini hakli nedenle feshedebilmesi gündeme gelecektir.

C) Çalismaktan Kaçinan Isçilere Ücret Ödenip Ödenmeyecegi Sorunu

Bu hakkin kullanildigi durumlarda, is görme edimini yerine getirmekten kaçinan isçilerin çalismadiklari süre içinde ücret talep edip edemeyecekleri doktrinde iki ayri görüs olarak çözüme kavusturulmustur.

Ilk ve doktrinde baskin olan görüse göre, ücreti ödenmeyen isçinin çalismaktan kaçma hakkini kullandigi süre boyunca da ücrete hak kazanir. Ikinci görüse göre ise ücreti ödenmeyen isçinin çalismaktan kaçma hakkini kullandigi süre boyunca ücrete hak kazanamaz.

Yargitay ise, isçinin is görme borcunu yerine getirmekten kaçindigi bu sürenin ücretini isverenden isteyemeyecegi sonucuna varmistir.

Yüksek mahkemeye göre; "Davaci ücretinin ödeme gününden itibaren 20 gün içinde ödenmemesi sebebiyle is görme borcunu yerine getirmekten 60 gün süreyle kaçindigini çalismadigi bu sürenin ücretinin davalidan tahsiline karar verilmesini talep etmistir... Bu süre içinde ücret ödemesi yapilacagi yasa tasarisinda düzenlendigi halde Türkiye Büyük Millet Meclisindeki görüsmeler sirasinda bu düzenleme yasa metninden çikarilmis ve bu suretle Yasama organi bosta geçen bu sürede ücret istenemeyecegine dair iradesini açik olarak ortaya koymustur...isçinin çalismamasi kendi iradesi ile olusmustur."

Isçilerin Is Akitlerini Fesih Hakki

Is Kanunu'nun 24. maddesinin 2. bendinin e fikrasina göre: "Isveren tarafindan isçinin ücreti kanun hükümleri veya sözlesme sartlarina uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse" isçi is akdini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.

Is Kanunu'nun bu hükmünde isçilerin emeginin karsiligi ve genellikle tek geçim kaynagi olan ücretinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde isçiye hakli nedenle fesih hakkinin taninmasi hükme baglanmistir.

Isçi, sadece temel ücretinin degil genis anlamda ücretinin baska bir anlatimla her türlü ücret eklerinin ödenmemesi nedeniyle de bu hakkini kullanabilir. Ayni sekilde, Is Kanunu 22. maddesi hükmü geregince isçinin rizasi alinmaksizin herhangi bir sekilde ücretinden tek tarafli olarak indirim yapilmasi da bu niteliktedir. Buna karsilik, isçinin yapilan ücret artisini yeterli bulmamasi veya zam talebinin kabul edilmemesi nedeniyle is akdini sona erdirmesi haksiz fesih sayilir.

Isverence sadece ücretin ödenmemesi veya eksik ödenmesi degil geç ödenmesi de derhal fesih hakkinin dogumuna yol açar. Nitekim Yargitay Hukuk Genel Kurulu bir kararinda, is akdinde islemis ücretlerin gelecek ayin ilk haftasinda ödenecegi kararlastirilmis olmasina karsin subat ayindan itibaren ücretlerin kararlastirilan süreden sonra ödenmesine ve bu durumun agustos ayina kadar devam etmesini isabetli olarak isçi lehine hakli fesih nedeni saymis ve isçinin kidem tazminatina hak kazanacagini hüküm altina almistir.

Is Kanunu'nun 26. maddesi 1. bendinde: "24. ve 25. maddelerde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarina uymayan hallere dayanarak isçi veya isveren için taninmis olan sözlesmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çesit davranislarda bulundugunu diger tarafin ögrendigi günden baslayarak alti is günü geçtikten ve her halde fiilin gerçeklesmesinden itibaren bir yil sonra kullanilamaz." hükmü yer almaktadir.

Bu madde hükmünde bahsedilen alti günlük veya bir yillik süre hak düsümü süresidir. Bu süreler geçtikten sonra fesih hakki kullanilamaz. Ancak bu süre isveren için degil isçi için islemektedir. Isverence ücret ödenmedigi sürece hak düsümü süresi islemez.

Is Kanunu'nun 32.maddesi Is Kanunu'nun 32.maddesi 6.bendinde: "Is sözlesmelerinin sona ermesinde, isçinin ücreti ile sözlesme ve kanundan dogan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur." hükmü yer almaktadir.

Isçi tarafindan is akdi hakli nedenle derhal feshedildiginde, isçinin ücreti ile yasadan ve sözlesmeden dogan para ve parayla ölçülmesi mümkün tüm menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.