Covid-19 pandemisinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri giderek artmakta ve bu etkilerin asgari düzeye indirilebilmesi için hâlihazırda birtakım tedbirler alınmaya devam etmektedir. Bu kapsamda, 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("Kanun") 16/04/2020 tarihinde TBMM'de kabul edilmiş ve 17/04/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun ile sermaye şirketlerinin öz kaynaklarının korunması için de birtakım tedbirlerin yasalaştırıldığı görülmektedir.

Bu çerçevede, Kanun'un 12 nci maddesi ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa ("TTK") geçici 13 üncü madde eklenmiştir. Mezkur maddenin birinci fıkrasında; sermaye şirketlerinde, 30/09/2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmi beşine kadarının dağıtımına karar verilebileceği, geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçelerin dağıtıma konu edilemeyeceği ve genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyeceği düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm ile TTK'nın 408 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde düzenlenen genel kurulun devredilmez yetkilerine diğer bir ifade ile yalnızca genel kurul tarafından kararı alınabilecek birtakım hususlara geçici ve kısmi sınırlamalar getirilmiştir.

Buna göre genel kurullar kar payı dağıtımına karar verirken; 2019 yılı net dönem karının ancak %25'ini aşmayan kısmının dağıtımına karar verebilecek ve geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçeleri kar payı dağıtımına dâhil edemeyecektir. Dolayısıyla, genel kurulların TTK'nın 408 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca; yıllık kar üzerinde tasarrufa, kar paylarının belirlenmesine ve yedek akçenin dağıtılacak kara katılmasına ilişkin karar alırken kanunen getirilen sınırlamaya uymakla yükümlü olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. Öte yandan, TTK'nın 519 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi dolayısıyla -öğretideki baskın görüş ve Yargıtay içtihatları uyarınca- pay sahiplerine her yıl asgari %5 oranında kar payı dağıtımı yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Zira asgari %5 oranında kar dağıtımı yapılmaması halinde kar dağıtımına ilişkin gündem maddesinin iptaline karar verilebilmesi mümkündür. 1 Kar payı dağıtımına ilişkin olarak alınan kararlarda bu hususun da atlanmaması ve Kanun'un 12 nci maddesi ile getirilen düzenlemeye uygun kar payı dağıtım kararlarının alınması/uygulanması önem arz etmektedir.

Mezkur birinci fıkrada ek olarak; sınırlamanın Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait fonların, doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketler hakkında uygulanamayacağı ve Cumhurbaşkanı'nın belirtilen süreyi üç ay uzatmaya ve kısaltmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında ise şirketlerin faaliyet dönemi sonundan itibaren 3 ay içerisinde olağan genel kurul toplantılarının yapıldığı ve genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kar payı dağıtım kararının hâlihazırda alındığı duruma ilişkin açıklama getirilmiştir. Düzenlemeye göre; kar payı dağıtım kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem karının yüzde yirmi beşini aşan kısma ilişkin ödemeler birinci fıkrada belirtilen sürenin sonuna kadar ertelenecektir. İlgili hükmün lafzı dolayısıyla, şayet genel kurul tarafından söz konusu düzenlemeye ters düşen bir kar payı dağıtım kararı alınmış ve buna ilişkin tüm ödemeler yapılmışsa; bu ödemelere halel gelmeyeceği değerlendirilmektedir.

Geçici 13 üncü maddenin üçüncü fıkrasında ise; maddenin kapsamına giren sermaye şirketlerine ilişkin istisnalar ile uygulamaya dair usul ve esasları belirlemeye, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşünü almak suretiyle Ticaret Bakanlığının yetkili olduğu düzenlenmiştir.

Footnote

1 Yargıtay 11. H.D. 2019/177 E. 2019/7106 K. 12.11.2019 T.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.