ÖZET

"Vergisini tam ve zamanında ödeyen mükelleflere, bir diğer ifadeyle vergiye uyumlu mükelleflere 08.03.2017 tarih ve 30001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6824 sayılı Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na ("GVK") eklenen Mükerrer 121. madde ile vergi indirimi teşviki getirilmiştir. Bu düzenleme ile birlikte yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5'i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden düşülebilmektedir. Vergiye uyumlu mükelleflere getirilen bu teşvik, 01.01.2018 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmaya başlanılmıştır."

Anahtar Kelimeler: Vergiye Uyumlu Mükellef İndirimi, Uyumlu Mükellef İndirimi, GVK, GVK'nın Mükerrer 121. Maddesi, İndirim, Vergi İndirimi.

GİRİŞ

Bilindiği üzere, mükelleflerin bir kısmı vergi ödev ve sorumluluklarını tam ve zamanında yerine getirerek vergisini gönüllü olarak ödemekte iken bir kısmı ise yakalanma ve cezalandırılma riskini göze alarak vergilerini zamanında ya da hiç ödemezler. Ülkemizde sıklıkla vergi affıyla ilgili düzenleme yapıldığını da göz önüne alırsak aslında vergisini tam ve zamanında ödeyen dürüst mükellefler bir nevi cezalandırılmakta bu durum da vergide adaletsizliğe yol açmaktaydı. Nihayet 23.02.2017 tarih ve 6824 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("6824 Sayılı Kanun")'un 4. maddesiyle GVK'nın yeniden düzenlenen mükerrer 121. maddesinde1 yer alan "Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi" uygulaması ile bu adaletsizlik bir nebze giderilmeye çalışılmıştır.

  1. İNDİRİM UYGULAMASININ KAPSAMI
  1. İndirimin Kapsamına Giren Mükellefler

Vergisini tam ve zamanında ödeyen mükelleflerin hepsi vergi indiriminden yararlanamayacak olup, GVK'nın mükerrer 121. maddesi ve Tebliğ'de belirtildiği üzere, indirim hakkından yararlanacak mükelleflerin kapsamı daraltılmıştır.

Bu kapsamda vergi indiriminden yararlanacak mükellefler aşağıdaki belirtilmiştir:

  • Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar
  • Finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere kurumlar vergisi mükellefleri.

Vergi indirimi müessesesinin kapsamı dışında kalan mükellefler ise şunlardır:

  • Ücret geliri elde edenler
  • Gayrimenkul sermaye iradı elde edenler
  • Menkul sermaye iradı elde edenler
  • Diğer kazanç ve iratları (arızi kazanç ve değer artış kazançları) elde edenler
  1. İndirim Oranı

Vergi indirim müessesesi kapsamında belirlenen vergi indirim oranı, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5'i olarak belirlenmiştir. Bu oranın uygulanması sonucu elde edilen tutar ise yıllık gelir veya kurumlar vergisinden indirilir.

  1. İndirim Tutarı

Vergi indirim oranının uygulanması suretiyle bulunan tutar her halükârda 1 milyon TL'yi aşamaz. Bu tutar sabit olmayıp; her yıl yeniden değerleme oranına tabi tutulacak ve yeni sınır belirlenecektir. Buna ek olarak, Bakanlar Kurulu'na %5 olan vergi indirim oranı ile vergi indiriminin üst sınırı olan 1 milyon TL'yi iki katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, tekrardan kanuni oran ve tutara getirme konularında yetki verilmiştir.

Belirtilen oranın uygulanması sureti ile elde edilen tutarın hesaplanan vergiden fazla olması durumunda ise kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilmeyen tutar ise red ve iade edilememektedir.

  1. VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN ŞARTLARI

Vergiye uyumlu mükellef indiriminden yararlanılabilmesi için aşağıda sayılan bütün şartların sağlanması gerekmektedir:

  • Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması ve söz konusu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması gerekmektedir. (Bu maddede belirtilen beyannameler yalnızca kurumlar vergisi ve gelir vergisi beyannamesini kapsamamakta olup; katma değer vergisi, muhtasar beyanname, damga vergisi beyannamesi gibi beyana tabi olan tüm vergilere ilişkin beyannameleri de kapsamaktadır.)
  • İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekmektedir. (Vergiye uyumlu mükellef indiriminden yararlanılması için yalnızca beyana tabi vergi türleri için tarhiyat yapılmaması gerekmekte olup, usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezasının kesilmesi şartın ihlali anlamına gelmemektedir.)
  • İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk Lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması gerekmektedir.
  • Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bundan önceki dört takvim yılında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinde sayılan kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlenmemiş olması gerekmektedir.
  1. HAKSIZ VERGİ İNDİRİMİ VE YAPTIRIMI

Yukarıda yer alan şartların sağlanması sebebiyle yararlanılan uyumlu mükellef indirimi tutarı, şartların sağlanmadığının sonradan tespiti halinde vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tahsil edilir. Bunun yanında ödenmeyen vergi ile ilgili olarak gecikme faizi uygulanacaktır.

İndirim müessesesi dolayısıyla ödenmeyen vergiler açısından zamanaşımı, yapılan tarhiyatın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlayacak olup, vergi indirimi teşvikindeki kesinleşmeden maksat ise tarh edilen vergi ile kesilen cezaların idari yargı mercileri nezdinde dava konusu yapılmaması veya dava konusu edilmesi neticesinde tüm olağan kanun yollarının tüketilmesidir.

Düzenlemeye ilişkin dikkat çeken husus, vergi indiriminden yararlanılması adına öngörülen şartların sağlanmamasına rağmen işbu müesseseden yararlananlara ilişkin olarak herhangi bir cezai yaptırım öngörülmemesidir.2 Bu durum vergiye uyumlu mükellef indirimi uygulamasının kötüye kullanımına sebep olabilecektir.

SONUÇ

Vergiye gönüllü uyumun sağlanması amacıyla getirilen ve 01.01.2018 yılında uygulama alanı bulan vergiye uyumlu mükellef indirimi, ülkemizde sık sık söz konusu olan vergi aflarının yaratmış olduğu adaletsizlik ve eşitsizliğin önlenmesi noktasında önemli bir düzenlemedir. Bu düzenleme ile birlikte GVK'nın 121. maddesinde sayılan şartları gerçekleştiren mükelleflere, beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5'i kadar bir tutarı, her hal ve takdirde 1 milyon TL'yi aşmamak üzere, ödenecek vergiden indirim olanağı sağlanmış bulunmaktadır. Bu kapsamda İdare %5'lik vergiden vazgeçerken vergiye uyumlu mükellef sayısını artırarak vergi kaçakçılığını azaltıp uzun dönemde önemli bir kazanç elde edecektir.

Footnotes

1  6824 Sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen GVK'nın mülga mükerrer 121.maddesinde;

"Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5'i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir. Şu kadar ki hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaz. İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmez. Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı, ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilir.

Söz konusu indirimden faydalanabilmek için;

1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 10 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz.),

2. (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.),

3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,

şarttır.

İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler, bu madde hükümlerinden yararlanamazlar.

Bu madde kapsamında vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. Bu hüküm, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yılda herhangi bir vergiye ilişkin beyanların gerçek durumu yansıtmadığının indirimden yararlanıldıktan sonra tespiti üzerine yapılan tarhiyatların kesinleşmesi hâlinde de uygulanır ve bu takdirde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler açısından zamanaşımı, yapılan tarhiyatın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar.

Bu maddede geçen vergi beyannamesi ve vergi ibareleri, Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken vergi beyannameleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade eder.

Birinci fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarın %5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan oranı ve tutarı iki katına kadar

artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, kanuni oran ve tutarına getirmeye; Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."

hükümlerine yer verilmiştir.

Söz konusu Kanun'un uygulanmasına ilişkin yayımlanan 301 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ("Tebliğ")'nde ise;

"Tebliğin 3 üncü bölümünde belirtilen gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin vergi indiriminden yararlanabilmeleri için;

a) İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde verilmiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması,

b) İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması,

c) Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,

ç) Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde sayılan fiillerin işlenmemiş olması şarttır.

..

İndirimden yararlanılabilmesi için mükelleflerin, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu beyannamenin ait olduğu yıldan önceki son iki yıla ilişkin olarak Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken gelir veya kurumlar vergisi, katma değer vergisi, muhtasar gibi tüm vergi beyannamelerini kanuni süresi içerisinde vermiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerini de kanuni süresi içerisinde ödemiş olmaları gerekmektedir.

Öte yandan, kanuni süresi içerisinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Ancak, indirimden yararlanılabilmesi için bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması gerekmektedir.

Ayrıca, her bir beyanname itibarıyla 10.- TL'ye kadar yapılan eksik ödemeler, söz konusu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması şartının ihlali anlamına gelmez."

denilmektedir.

2 "Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi", Doç. Dr. Ahmet Erol, Vergi Dünyası, Nisan 2017, Sayı:428.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.