Rekabet Kurulu, Gübre sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesini ihlal edip etmediklerini tespit edebilmek adına 11.10.2018 tarih ve 18-38/619-M sayılı kararı ile gübre sektöründeki fiyat artışlarının incelenmesi için re'sen ön araştırma başlatmıştır. Ön araştırma kapsamında altı teşebbüs ve bir teşebbüs birliğinde yerinde inceleme yapılmış ve teşebbüslerden çeşitli bilgi ve belgeler talep edilmiştir. Bu kapsamda, ön inceleme sonucunda düzenlenen ön araştırma raporu ile ilgili teşebbüslerden   BAGFAŞ, GEMLİK, GÜBRETAŞ, İGSAŞ, TOROS ve EGE hakkında soruşturma açılmış, GÜİD hakkında ise soruşturma açılmasına gerek olmadığı yönünde karar verilmiştir.

Pazar Yapısı ve Özellikleri

Soruşturma sonucunda gübre sektörünün temel özellikleri (i) az sayıda büyük oyuncu ve ürünün homojen niteliği dolayısıyla oligopolistik pazar yapısı, (ii)Yüksek ölçüde hammadde ve ithalat bağımlılığı (iii)Uluslararası ürün fiyatları ve döviz kurunun belirleyiciliği, (iv)Münhasır olmayan bayilik sistemi ve benzer oyunculardan ithalatın pazarda yarattığı şeffaflık ve (v) Mevsimsellik kaynaklı tüketim dalgalanmaları ve buna bağlı oluşacak stok riski olarak belirlenmiştir. Türkiye'de kimyasal gübre üretimi sürecinde kullanılan temel ve ana girdilerin çoğu ithal edilmektedir, dolayısıyla sektör uluslararası Pazar koşullarına ve kur dalgalanmalarına karşı hassas bir yapı sergilemektedir. Ürünlere talep mevsimsel olarak değişmekte ve talebin arttığı dönemlerde üretim kapasitesi yetersiz kalmakta, gübre fiyatları yükselmekte ve ithalata yönelim gözlenmektedir. Soruşturmaya taraf altı üretici/ithalatçı teşebbüs piyasanın yaklaşık %80'ini temsil etmektedir. Satış kanalları incelendiğinde satışların önemli bir bölümünün bayiler aracılığıyla gerçekleştiği ve piyasada bayi münhasırlığı uygulamalarının bulunmadığı görülmektedir. İthalatın neredeyse aynı kaynaklardan ve aynı yöntemlerle gerçekleştirilmesi ile birlikte, münhasır olmayan bayilik sistemi pazarın şeffaf bir yapıya sahip olmasına neden olmaktadır. Bayilerin birden fazla gübre sağlayıcısı ile çalışma imkana sahip olması rakip sağlayıcıların fiyat ve ödeme koşulları hakkında bilgi sahibi olmalarına ve elde ettikleri bu bilgiyi pazarlık amacıyla kullanabildiklerine işaret etmektedir. Pazarda münhasır bayilik sisteminin olmaması, başta fiyat olmak üzere diğer ticari kararların rakip sağlayıcılar tarafından rahatlıkla öğrenilmesine, dolayısıyla piyasanın şeffaflaşmasına yol açmaktadır. Uluslararası yayınlar da dünya gübre fiyatlarının ve pazarda faaliyet gösteren oyuncuların alım/satım bilgilerin öğrenilmesi ve pazardaki oyuncuların maliyetlerinin tahmin edilebilmesi konularında bir kaynak oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra gübre sağlayıcılarının çoğunlukla aynı limanlardan ve bu liman bölgelerindeki depolardan yararlandıkları gözlenmiştir. Aynı depoyu farklı zaman dilimlerinde kullanan teşebbüsler rakiplerin bilgilerine erişebilmektedir. Şeffaflığa neden olan bir başka durum ise, sağlayıcılar arasında zaman zaman gerçekleşen satışlardır. Rakipler arasında yaşanan arızi alımların da teşebbüslerin birbirlerinin tahmini maliyet verilerini hesaplayabilmesine imkân verdiği değerlendirilmektedir. Söz konusu pazarda ürünün tüketicisinin çoğunlukla düşük gelirli çiftçiler olduğu ve gübre ürünü için marka bağımlığının olmaması sebebiyle gübre sektöründe en önemli rekabet parametrelerinin fiyat, ödeme ve nakliye olduğu değerlendirilmiştir. Yerinde incelemeler esnasında toplanan bilgilerden rakiplerin birbirlerini peşin fiyatlar ve nakliye koşulları arasındaki farkın ortalama nakliye masrafı eklenmesi/çıkarılması suretiyle takip ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, sektörde fiyat listesi (fiyat sirküleri) yayımlanmasının yaygın olduğu görülmektedir. Teşebbüslerin fiyatlamaları yıl bazında değerlendirildiğinde 2018 yılında yaşanan döviz kuru hareketlerinin fiyatlar üzerinde belirsizlik yarattığı gözlemlenmiştir. Öte yandan, sektörde genel olarak bilgi akışının yoğun ve sık olmasından dolayı, kimi zaman saatlik fiyat geçişlerinin yaşandığını gözlemlenmiştir.

Değerlendirme

Karar kapsamında ilgili teşebbüslerde yerinde incelemelerden elde edilen bulgular değerlendirilmiş. Fiyat artırmaya yönelik ifadeler içeren pek çok e-posta mesajına rastlanmıştır. Ardından teşebbüslerle görüşmeler yapılmıştır. Ön araştırma ve soruşturma döneminde yapılan yerinde incelemelerde gübre fiyatlarının birlikte tespit edildiğine ilişkin herhangi bir delile rastlanılmamıştır.

Dosya kapsamında yer alan 20 numaralı belge ayrıca ayrıntılı olarak incelenmiştir. “... İgsaş gecen hafta Gemlikçilere Salı (yarın için) URE (…..)/ton fot yapacağım demiş Gemlik bunun üzerine geçen hafta fiyat arttırmış. Yarın arttırmazsa Üre piyasa da gevşeyebilir dediler.” İfadesini içeren belge rakiplerin rekabete hassas bilgileri paylaştıklarına ilişkin olarak üçüncü bir tarafın söylemlerini içermektedir. Söz konusu belgede yer alan bu ifadenin tek başına doğrudan sorumluluk doğurabilecek ispat standardını karşılayamadığı değerlendirilmiştir. Buna istinaden, söz konusu belgeden yola çıkılarak üre piyasasındaki fiyat değişimlerinin belge içeriğine uyum gösterip göstermediği hususu incelenmiştir. Bu inceleme neticesinde teşebbüslerin fiili fiyatlarının farklılaştığı, benzer şekilde aynı gün içerisinde rakiplerin fiyat artışı/indirimi konusunda farklı davranışlar sergileyebildikleri görülmüştür. İlgili dönemdeki fiyat artışlarının teşebbüs davranışları dışındaki sebeplerle gerçekleşmiş olabileceği değerlendirilmiş ve bir rekabet hukuku ihlali olabilecek nitelikte bir delilin mevcut olmadığı kanaatine ulaşılmıştır

Dosya kapsamında EAAD tarafından yapılan ekonomik analizde ise açık veya örtülü bir fiyat anlaşmasına işaret edebilecek türden herhangi bir bulgu bulunamadığı ve incelemenin gerçekleştirildiği zaman diliminde söz konusu gübre türlerinin fiyatlarında gözlenen değişimin, başkaca faktörlere ilişkin değişkenlerdeki değişimle açıklanabilecek türde olduğu tespit edilmiştir.

Soruşturmaya konu teşebbüsler arasında yapılan ortak savunmalarda  ise özetle; (i)Gübre pazarının yapısal özelliklerine ilişkin tespitlerin yerinde olduğu, (ii)Dosya kapsamında rekabete aykırı delil teşkil edecek herhangi bir belge bulunmadığı ve bu durumun soruşturma heyetince de kabul edildiği,  (iii) Yapılan ekonomik analizin pazar gerçekleriyle örtüştüğü, (iv)Zaten şeffaf olan bir pazarda oyuncuların rekabete aykırı hassas bilgi paylaşımı içinde bulunmasının makul olmayacağı, nitekim bilginin pazardan öğrenilebildiği, ayrıca rekabete aykırı hassas bilgi paylaşımı olsa bile rakiplerin yurt dışı pazar koşullarından bağımsız şekilde hareket edemeyeceği, (v) 2017-2019 dönemi pazar paylarının değişkenlik gösterdiği, oysa rekabet karşıtı bir piyasada pazar paylarının daha sabit bir seyir izleyeceğinin tahmin edildiği ifade edilmektedir. 

Sonuç:

26.11.2020  tarihli ve 20-51/718-317  sayılı Kurul kararı ile söz konusu teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesini ihlal etmediklerine, dolayısıyla aynı Kanun'un 16. maddesi uyarınca adı geçen teşebbüslere idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına, oy birliği ile karar verilmiştir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.