Genel olarak Islahçı haklarının sınırları yasada ve uluslararası sözleşmede belirtilmiştir. Bunlardan en başta olanı koruma süresidir. Islahçı hakkı tescilinden itibaren 25 yıllık bir koruma süresine tabidir. Bu süre ağaçlar asmalar ve patates için otuz yıl olarak düzenlenmiştir. Bu sürelerin geçmesi ile çeşit üzerinde artık herkes serbestçe tasarrufta bulunacaktır.

Yine genel sınırlandırma halleri içinde ise kişisel amaçlı faaliyetler önem kazanmaktadır. Çeşidin materyali üzerinde kişisel amaçlı faaliyetler hakka tecavüz sayılamamaktadır. Kişiler bedelli yada bedelsiz elde ettikleri materyali kendi ihtiyaçları için üretebilir. Ancak burada temel ölçü ıslahçı hak sahibinin meşru haklarına zarar verecek şekilde ve normal kullanımı aşacak şekilde olmamalıdır.

Yine kişiler deneysel amaçlı olarak çeşitlerin materyalleri üzerinde faaliyet yürütebilirler.  Islahçı hakkının tüketilmesi, zorunlu lisans ve çiftçi istisnaları da ıslahçı hakkı sınırları kapsamındadır.

Gelen sorular arasında yoğunlukla koruma altındaki çeşitler yönünden, hak sahibinden izin almaksızın geleneksel ve biyoteknolojik yöntemlerle ıslah çalışması yapıp yeni bir çeşit elde edildiğinde hak ihlali yapılmış olup olmayacağı yönündedir.

Öncelikle bu konu ile ilgili yasa maddesini incelemek gerekir.5042 sayılı YBÇK (Yeni Bitki Çeşitlerine ait ıslahçı haklarının korunmasına ilişkin kanun) nun 16. Maddesinin c fıkrasında   "14 üncü maddenin beşinci fıkrasındaki haller dışında başka çeşitlerin elde edilmesi amacıyla yapılan faaliyetlerin serbest olduğu belirtilmiştir"

Bu madde ile Yasa yine bu yasa ile korunan çeşitlerin materyallerinin başka çeşitlerin elde edilmesi amacı ile kullanılmasına serbesti getirmektedir. Bu çalışmaların amacı ticari olup amaç başka çeşitler elde etmektir. Belli istisnalar dışında bitki gen kaynaklarının sınırlı olması, yeni bitki çeşitlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulması nedeniyle bu serbesti tanınmıştır (Boztosun 2006).

Ancak bu faaliyetler sonucu geliştirilen başka çeşitlerin esas itibariyle korunan çeşitten türetilen bir çeşit olması,  korunan bir çeşitten farklı olmayan bir çeşit olması ve üretilmesi için her defasında korunan bir çeşidin kullanılmasını gerektiren bir çeşit olması(hibrit) halinde elde edilen bu çeşidin kullanımı için hak sahibinin izni gerekir (Boztosun 2006).

O halde korunan bir çeşitten yeni çeşit elde edilirken yeni çeşidin yararlanılan çeşitten tamamen farklı olması, onun türetilmiş çeşidi olmaması ve yine üretilirken yararlanılan çeşide ihtiyaç duyulmadan üretilmesi gerekmektedir.

Genel fikri mülkiyet örgüsü içinde de bu tür istisnalar yer almakta olup temel amaç çeşit sahibinin yasa ile tanınan haklarına zarar vermemektir. İnsanların gıdaya erişim hakkı çerçevesinde herkesin gıdaya ulaşma hakkı olduğundan ve gen kaynakları kısıtlı olduğundan yeni bitki çeşitlerinin elde edilmesi yolu kapatılamaz. Ancak yeni elde edilecek çeşit apayrı bir çeşit olacak ve bir önceki çeşitten ayırt edilebilecek durumda olacaktır. Elde edilecek yeni çeşitte de yenilik, farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluk kıstasları aranacaktır.

Kişilerin çeşit elde ederken pek çok emek, sermaye ve zaman harcadığı ve bundan bir gelir elde etmeyi amaçladığı da düşünüldüğünde, bu çalışmaların üzerine ufak tefek çalışmalar yapılarak çeşit sahibinin haklarını zedelemek hakkaniyete uygun düşmeyecektir. Pek çok yazarında belirttiği gibi "bu istisnada kişiler korunan çeşidi ona eşsiz ve değerli özellikler katmak suretiyle geliştirmek üzere kullanabilirler (Derzko.162;Janis/Kesans.752 aktaran ; Tüysüz 2007).

Islahçılarımızın korunan çeşitten yeni bir çeşit geliştirirken acaba hangi usulle çalışma yapabilirim sorularına karşılık olarak şöyle açıklama yapabiliriz; Bitki çeşitlerinin geliştirilmesi usulünde bir ayrım bulunmamakla birlikte ister geleneksel usulle ister biyoteknolojik usulle yapılsın bu çeşitler koruma altına alınmıştır. Islahçı hakları üzerindeki haklar bunların usullerine tanınmamıştır (McCabe/Kevin,s60 aktaran ; Tüysüz 2007).

Korunan bir çeşitten yeni çeşit elde etme faaliyetlerinin ne şekilde olacağı hangi yöntemlerin kullanılabileceği konusunda ise yasada ıslah çalışmaları için belirtilen yöntemler dikkate alınacaktır. Burada aslolan hangi yöntemle çeşit elde edildiğinden ziyade ıslahçı hakkı için getirilen genel şartların yenilik, farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluk olmak üzere dört ana unsurun varlığı aranacaktır.

Fikri mülkiyetin temel amacı fikri emek ve çaba ile meydana getirilen çalışmaları korumaktır. Ancak bunun yanı sırada yeni çalışmaların önünü açmaktır. Çünkü gerek ıslahçı haklarında gerekse diğer alanlarda gelişime ve yeniliğe her zaman ihtiyaç vardır. Bu yenilik ve gelişmeler içinde birikimden faydalanmak esastır. Bu istisnalar bunun için getirilmiştir. Bu serbestilerden de faydalanırken haklara ve sınırlara riayet etmek amaca uygun yeni ve özgün bir çeşit geliştirmek, daha önceki çalışmaların haklarını ihlal etmemek ve meşru menfaatlerine aykırı davranmamak esastır.

Kaynaklar

Boztosun A.O. (2006). Islahçı Hakkı, Seçkin Yayınları 350 s, Ankara.

Tüysüz M. (2007). Yeni Bitki Çeşitleri Üzerindeki Islahçı Hakkı, Yetkin Yayınları, 329 s, Ankara

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.