Tahkimin yargılamasının önemli avantajlardan bir tanesi, tarafların hakemlerini seçebilmeleridir. Böylece taraflar, tarafsızlığına, bilgisine ve adaletine güvendikleri kişilerin uyuşmazlıkları hakkında karar vermelerini temin edebilir. Bu imkân hakemlerin kimler olması gerektiği ve tarafların hakemleri hangi kriterlere göre belirlemesi gerektiği sorusunu da beraberinde getirmektedir.
Hakemlerin deneyimleri ve bilgileri kararın kaderini belirleyeceği için hakem seçiminde dikkat edilmesi gereken bazı kriterleri aşağıda dikkatinize sunduk. Şüphesiz bu sayım sınırlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre farklı kriterler ortaya çıkabilir.
1 - Bağımsızlık ve Tarafsızlık
Hakem seçme yetkisinin taraflara verilmiş olması, hakemin kendisini seçen taraf lehine hareket edeceği, bu tarafın vekili gibi davranacağı anlamına gelmemektedir. Taraflarca seçilen hakemler ve baş hakem, bağımsız ve tarafsız olmak zorundadır.
2 - Uzmanlık
Seçilen hakemlerin tahkim yargılama usulü hakkında bilgili ve tecrübeli olması önemli ancak yeterli değildir. Hakem dava konusu uyuşmazlık hakkında hukuki ve sektörel bilgiye, donanıma sahip olmalıdır. Örneğin uyuşmazlıkla ilgili temel teknik terimleri, uyuşmazlığın esasına uygulanan hukuku bilen hakemin seçilmesi uyuşmazlığın çözümünü kolaylaştırabilir.
3 - Zaman Açısından Müsaitlik
Hakem seçiminde dikkate alınması gereken bir diğer husus da hakemin iş yükünün uyuşmazlığın çözümü için gereken zamanı ayırmaya uygun olup olmadığıdır. Özellikle teknik problemler içeren karmaşık tahkim yargılamalarında yüzlerce sayfa dilekçe ve delil sunulabilmektedir. Hakemlerden beklenen uyuşmazlığa en ince ayrıntısını kadar hâkim olabileceği zamanı ayırmasıdır. Bu konuda İstanbul Tahkim Merkezi, hakemlere seçildiklerini bildirdiğinde iş yüklerini beyan etmelerini ve yargılama için gereken zamanı ayırabileceklerini yazılı olarak taahhüt etmelerini istemektedir. Hakemin gereken zamanı ayıramaması yargılamanın uzamasına, hatta hukuki dinlenilme hakkının temin edilmemesine neden olabilir.
4 - Tahkim Dili
Seçilen hakem, tahkim diline bir yargılamayı yürütebilecek, duruşmalara katılabilecek, hakemlerin aralarındaki toplantılarda kendisini rahatça ifade edebilecek, hakem kararını yazabilecek derecede hâkim olmalıdır.
5 - Uyuşmazlık Konusuna Yaklaşım
Bazı uyuşmazlıklarda, davacının
dayandığı tahkim anlaşmasının
geçerli olup olmadığı, hakemlerin hukuki
anlayışlarına, tahkim anlaşmasını
yorumlarken tahkim anlaşmasını ayakta tutacak bir
yaklaşım benimseyip benimsemediğine bağlı
olabilir. Şüphesiz, hakemin uyuşmazlık
hakkında ne karar vereceğini önceden bilmek ya da
kendisiyle tartışmak mümkün değildir.
Zira, hakem olarak atanmadan önce uyuşmazlık
hakkında görüş beyan eden hakemin tarafsız
ve ön yargısız olduğu sonucuna
varılması çok zordur. Bu nedenle, hakem
olması teklif edilen kişiler, kendisine bu teklifte
bulunan taraf ya da taraf vekilleriyle
uyuşmazlığı tartışamaz ve
görüşünü beyan edemez. Hakem olarak
seçilmesi düşünülen kişinin
tartışmalı hukuki konularda yayınları
varsa bunların incelenmesi faydalı olur.
Bazı kurumsal tahkim kuralları uyarınca taraflardan
birisi itiraz etmezse hakem kararları
yayınlanmaktadır. Örneğin ICSID ve ICC Tahkim
Kuralları bu şekildedir. Atanması
düşünülen bir hakemin benzer
uyuşmazlıklarda verdiği kararlar taraflara hakeminin
konulara yaklaşımı hakkında fikir
verebilir.
6 - Önceki Deneyimler
Seçilmesi düşünülen hakemlerin hakem ya da vekil olarak görev yaptıkları başka tahkim yargılamalarındaki tutumlarını bilmek hakemi seçip seçmemek konusunda önemli bir kriter olabilir. Bu nedenle daha önce tahkim yargılamalarında hakem ya da vekil olarak görev yapan hukukçularla çalışmak oldukça faydalıdır.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.