ÖZET

Akıllı Sözleşmelerde İfa ve Borçlunun Temerrüdü konusu, gerek blokchain alanının yaygınlaşması ve fakat buna karşın hukuksal olarak gri alanların olması; gerekse de bu alanda gerçekleşen işlemlerin çerçevesini oluşturması ve geleneksel sözleşmelerle kıyaslanması açısından üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.

Akıllı sözleşmeler globalleşen dünyada geleneksel sözleşmelerin yerini alabilmiş değildir. Ancak önümüzdeki yıllarda, teknoloji ve altyapı sistemlerinde gerçekleşmesi muhtemel son derece önemli gelişmelerin ekonomiyi pozitif ve negatif yönleri ile etkileyeceği kuşkusuzdur. Bu doğrultuda "zaman" kavramı, tüm insanlık ve özellikle ticaret yapanlar arasında daha büyük önem arz edecektir. Akıllı sözleşmeler zamandan tasarruf ettirmesi ya da ifanın otomatik gerçekleşmesi gibi bir kısım avantajlı yönleri ile, temeli yüzyıllara dayanan geleneksel sözleşmelere bir alternatif olma yolunda önemli yol kat emiş olsa da, akıllı sözleşmelerin hukuki niteliği ve bu anlamda taraflara getirdiği riskler konusunda ise bu alana spesifik bir hukuk bulunmamaktadır.

Her ne kadar Akıllı sözleşmelerde temerrüdün gerçekleşmesi "teorik" açıdan bakıldığında çok düşük bir risk, hatta imkansız gibi gözükse de, özellikle tarafların menfaat dengesi, mücbir sebep gibi, her olay ve duruma özel olarak getirilmiş hukuk normları karşısında akıllı sözleşmelerin ne derece akıllı oldukları tartışmalıdır.

Bizde bu çalışmamızda, akıllı sözleşmelerin Türk Hukuk Sistemindeki yerinin ne olabileceğini, özellikle Türk Borçlar Kanununda geleneksel sözleşmeleri hüküm altına alan hükümler ile kıyaslanmasının mümkün olup olmadığını, olası uyuşmazlık hallerinde Kanunun ifa ve temerrüde ilişkin hükümlerinin sorunu çözmeye yetip yetmeyeceğini ulusal ve uluslararası akademik çalışmalardan derlediğimiz önemli bilgiler ile uluslararası alanda akıllı sözleşmeler ve ifa ile temerrüde olan bakış açısının ne olduğunu anlamaya çalıştık. Bunu yaparken aynı zamanda akıllı sözleşmelerin alt tiplerini ve karşımıza çıkabilecek türlerini de ayrıca değerlendirerek, ifa ve temerrüt konusunu olabildiğince özel bir şekilde ele almaya çalıştık.

ABSTRACT

The Failure of the Borrower in Smart Contracts is an issue that needs to be emphasized in terms of both the spread of the blockchain area and the fact that there are legal gray areas.

Smart contracts have not been able to replace traditional contracts in the globalizing world. However, there is no doubt that extremely important developments in technology and infrastructure systems will affect the economy both positively and negatively in the coming years. In this direction, the concept of "time" will be of greater importance among all humanity and especially among those who do business. Although smart contracts have made significant progress in being an alternative to traditional contracts, with some advantageous aspects such as saving time or automatic performance, there is no specific law regarding the legal nature of smart contracts and the risks they bring to the parties in this sense.

Although the realization of failure in smart contracts seems to be a very low risk, even impossible, from a "theoretical" point of view, there are some arguments about the capacity of the smart contracts on some specific issues such as the balance of the parties or force majeure.

In this study, we will examine the place of smart contracts in the Turkish Legal System, whether they can be compared with the provisions traditional contracts in the Turkish Code of Obligations, and whether the provisions of the Law on performance and default will be sufficient to solve the problem in case of possible disputes. While doing this, we also tried to deal with the subject of performance and failure in a special way as much as possible by evaluating the sub-types of smart contracts and the types that we may encounter.

KISALTMALAR

bknz. Bakınız

C.Cilt Numarası

E.Esas Numarası

f.Fıkra

ICOInitial Coin Offering

İBKİçtihadı Birleştirme Kararı

K.Karar Numarası

Mad.Madde

MK.4721 Sayılı Medeni Kanun

s.Sayfa Numarası

S.Sayı

T. Tarih

TBK.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu

T.C.Türkiye Cumhuriyeti

THDTerazi Hukuk Dergisi

6098 Sayılı Kanun Türk Borçlar Kanunu

GİRİŞ

Akıllı Sözleşmelerde Borçlunun Temerrüdü konusu, gerek blokchain alanının yaygınlaşması ve fakat buna karşın hukuksal olarak gri alanların olması; gerekse de bu alanda gerçekleşen işlemlerin çerçevesini oluşturması ve geleneksel sözleşmelerle kıyaslanması açısından üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Ödev konumuz her ne kadar Akıllı Sözleşmelerde Borçlunun Temerrüdüne dayansa da, konuyu daha iyi anlayabilmek ve özellikle Türk Borçlar Kanunu ilgili hükümleri ile kıyas yapmak suretiyle, olası ifa problemlerine çözüm bulabilmek için, öncelikli olarak Akıllı Sözleşme kavramı üzerinde kısa durmakta fayda bulunmaktadır.

Söz konusu çalışmamızda, öncelikle Akıllı Sözleşme kavramına kısa bir değinmek suretiyle konunun temeline yönelik bir zemin hazırlanacak, ardından asıl konumuz olan borçlu temerrüdü sorunsalına geçilecek ve özellikle Türk Borçlar Kanununun ifa ve temerrüde ilişkin hükümleri kıyas yolu ile çözümlenmeye çalışılacak ve nihayetinde Akıllı Sözleşmelerde Borçlu İfa ve Temerrüdünün günümüz uygulamasında karşımıza çıkabileceği hallerin yaratabileceği sorunlara değinilecektir.

BİRİNCİ BÖLÜM

HUKUKİ NİTELİĞİ İTİBARİ İLE AKILLI SÖZLEŞMELERE GENEL BAKIŞ

I. AKILLI SÖZLEŞME KAVRAMI

Akıllı Sözleşmeler en temel haliyle, "dijital şekilde sıralanmış ve protokoller içeren taahhütler bütünüdür ki taraflar, bu protokollere göre taahhütlerini ifa ederler".1 Bu sözleşmeler, fiziki bir ortamda elle tutulabilir olmayıp blokzincir üzerindeki dijital protokollerdir. Bilokzincir üzerindeki, bugünkü yaygın anlamıyla akıllı sözleşmeler Doktrindeki tasviri ile "dağıtık ve ademi merkeziyetçi bir platform üzerinde – blokzincir – depolanıp çoğaltılabilen, tüm bunlar sırasında ağ bilgisayarlarının devreye girdiği ve ortakalaşa tutulan defterlerde değişiklikler meydana getirebilen önceden tasarlanmış mantıksal kod/yazılımlardır."2 Bunun sonucu olarak, "tarafların yüklendikleri edimlerin ifası, bir yazılım tarafından otomatik olarak gerçekleşmektedir. Akıllı sözleşmeler ile tarafların bilgisayar yazılı tarafından blokzincir ağı üzerinde sözleşme ile ilgili edimlerini ifa etmesi "eğer şöyle olursa bunu yap" şeklinde şartlı bir çerçeve oturtularak, kendileri tarafından yapılmak yerine bilgisayar kodu tarafından otomatik olarak yerine getirilmesi sağlanmaktadır. "3 Doktrinde akıllı sözleşmelerin bir sözleşme olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği konusunda görüş ayrılıkları mevcuttur. "Akıllı sözleşmelerin hukuki anlamda bir sözleşme teşkil etmeyeceğini ve sadece taraflar arasındaki ifaya kolaylık sağlayabileceğini savunanlar olduğu gibi" ,4 "akıllı sözleşmelerin hukuki anlamda bir sözleşme olduğunu da savunanlar bulunmaktadır"5

II. AKILLI SÖZLEŞMELERİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

Akıllı sözleşmeleri geleneksel sözleşmelerden ayıran ve akıllı yapan unsurları bilmek, edimlerin ifasına getirilebilecek çözümler açısından önem arz etmektedir. Bu unsular," elektronik olması ve sözleşme hükümlerinin yazılım haline getirilmesi, yüksek kesinlik özelliği bulunması, sistemin şartlanma yapısıyla çalışması, sistemin blokzincir dağıtık yapısına dahil olması ve son olarak akıllı sözleşmelerin kendiliğinden ifa edilme kabiliyetini haiz olmasıdır".6

Akıllı sözleşmelerin avantajları özellikle borçların ifası esnasında kendini belli etmektedir. "Özellikle iki tarafa borç yükleyen sinalagmatik ilişkilerde taraflardan birisi borcunu ifa ettiğinde diğerine de sistem tarafından alacağına kavuşma imkanı tanınmaktadır. " 7

Görüldüğü üzere akıllı sözleşmeler, borcun ifası alanında, getirdiği otomatik ve şartlı sistem gereği, taraflar açısından özellikle güvenilirlik ve zaman bakımından avantajlar sağlayabilmektedir.

III. AKILLI SÖZLEŞME TÜRLERİ

A. Off – Chain Sözleşmeler

"Akıllı sözleşmeler bazen, blokzincir dışında kurulan bir sözleşmede kararlaştırılan edimlerin kısmen veya tamamen blokzincirde icra edilmesi için kurulur."8 Bu gibi durumlarda iki sözleşme bulunmaktadır. Bunlardan ilki, blokzincir öncesi, tarafların bir araya gelerek oluşturdukları geleneksel tipte sözleşme. Diğeri ise, taraflarca daha önce oluşturulan geleneksel sözleşmenin icrası için blokzincirde kurulan akıllı sözleşmedir. ''Off-chain akıllı sözleşmelerde, asıl (temel) sözleşme ile akıllı sözleşmenin hükümleri arasında bir çatışma olduğunda, asıl (temel) sözleşmedeki hükümler üstün tutulur. Akıllı sözleşmenin yorumlanması gerektiğinde de asıl (temel) sözleşmenin hükümleri, bireysel anlaşmaların üstünlüğü ilkesi gereği öncelikli olarak dikkate alınır''.9

B. On – Chain Sözleşmeler

Bu tür sözleşmelerde ise daha önceden tarafların bir araya gelerek oluşturdukları geleneksel bir sözleşme bulunmamaktadır. "On-chain akıllı sözleşmeler, baştan sona programlama dilinde kurulurlar. Buna göre, eğer bir konuya akıllı sözleşme kodunda yer verilmediyse, bu konu akıllı sözleşmenin tarafları arasındaki anlaşmanın bir parçası olmaz. Akıllı sözleşme kodu hem sözleşmenin kurulmasında hem de ifa edilmesinde merkezi bir rol oynamaktadır".10 "Onchain akıllı sözleşmelerde, taraflar hak ve yükümlülükleri en başından daha net ve düzenli bir şekil ortaya koyabilir ve akıllı sözleşmenin icra edilmesi için gerekli objektif ve ölçülebilir şartları belirleyebilirler."11

IV. TAŞINIR ve TAŞINMAZ SATIŞINDA AKILLI SÖZLEŞMELER

A. Akıllı Taşınır Sözleşmeleri

Taşınır satış sözleşmesi TBK. Madde 209'da düzenlenmiştir. Bu hüküm itibari ile "Taşınır satışı, Türk Medeni Kanunu uyarınca taşınmaz sayılanlar dışında kalan ve diğer kanunlarda taşınır olarak belirtilen şeylerin satışıdır." Taşınır satışı, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça ya da kanunen öngörülmedikçe herhangi bir şekil şartına bağlı değildir. "Satış sözleşmesinin bir türü olan taşınır satışı sözleşmesinde, satıcının borcu sözleşme konusu taşınır eşyanın zilyetliğini ve mülkiyetini alıcıya geçirmektir".12 Satıcının asli edim yükümlülüğü, taşınır eşyanın zilyetliğini ve mülkiyetini karşı tarafa geçirmektir ancak bu asli edim yükümlülüğü dışında satıcının; satılanı muhafaza etme, aydınlatma yükümlülüğü gibi, gerektiğinde teslim yükümlülüğü gibi yan edim yükümlülükleri de bulunmaktadır. "Akıllı satış sözleşmeleri, tüm bu yükümlülüklerin dijital ortama aktarıldığı sözleşmelerdir. Bu noktada "ayna değer"e dayanmakta fayda vardır. Blokzincir üzerine her türlü maddi ve maddi olmayan değer ayna değer olarak işlenebilir.' Bu işleme sayesinde, taşınır sözleşmesine konu edilmek istenen şey, ayna değer yaratılması yoluyla akıllı taşınır satış sözleşmesine konu edilebilecektir. Bu ayna değer sadece akıllı sözleşmeye konu olabilmesi için ihdas edilecek bir kod olabileceği gibi, teknoloji ile bağlantılı olarak eşyanın kullanımını sağlayan veya sınırlayan elektronik bir araçta olabilir. Akıllı sözleşmeye konu bir bilgisayara yerleştirilecek bir çip sayesinde, alıcının ifa yükümlülüğüne riayet etmemesi halinde çipin aktif hale gelerek, bilgisayarın çalışmasını durdurması, ayna değer ile mümkündür."13

B. Akıllı Taşınmaz Sözleşmeleri

Taşınmaz satış sözleşmesi TBK. Madde 243 – 246 arasında düzenlenmiştir. Taşınır satışında olduğu gibi, taşınmaz satışı kanunda açıkça tanımlanmamıştır. TBK Madde 246 hükmü, taşınır satışına ilişkin kuralların, kıyasen taşınmaz satışlarına da uygulanacağını belirtmektedir. Doktrinde taşınmaz satış sözleşmesi, "alıcının ödeyeceği ve edimi olan bir bedel karşılığında, satıcının arazi veya tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli bir hakkı veya Kat Mülkiyeti Kanunu m.13 hükmü çerçevesinde kat mülkiyetine kayıtlı bağımsız bir bölümün mülkiyet ve zilyetliğini devretmeyi üstlendiği sözleşmedir." 14Taşınır satışlarından farklı olarak, taşınmaz satış sözleşmeleri resmi şekle tabiidir. Doktrin ve Yargıtay'ın pek çok emsal kararında, resmi şekle aykırılığın sonucu kesin hükümsüzlüktür.15 "Akıllı taşınmaz satış sözleşmesinin geçerli bir şekilde kurulabilmesi için, resmi şekil şartı düzenlemesi ile akıllı sözleşmenin teknolojik gereksinimlerinin örtüşmesi gerekmektedir".16 Dolayısıyla, resmi senedi düzenleyecek olan kurum Tapu Sicil Müdürlüğü'nün de, akıllı sözleşme altyapısına entegresi gerekecektir. Taşınır satış sözleşmelerinde anlattığımız "ayna değer" uygulaması, pek tabii taşınmaz satış sözleşmelerinde de uygulanabilir.

İKİNCİ BÖLÜM

BÖLÜM AKILLI SÖZLEŞMELERDE İFA VE TEMERRÜT

I. Akıllı Sözleşmelerde İfa

Taraflar edimlerini, daha doğrusu akıllı sözleşme içerisinde oluşturulmuş şartları yerine getirdiği taktirde, ifa kendiliğinden sistem üzerinden gerçekleşecektir. Bu yönü ile Akıllı Sözleşmelerin günümüz ekonomisine, özellikle zamandan tasarruf ettirebileceği aşikardır. Ancak tüm bu avantajlarına rağmen, Akıllı Sözleşmeler edimlerin ifasında yarattığı bu otomatik sistem sayesinde, tarafların menfaat dengesine uyarlanabilecek midir? İşte tam da bu noktada, edimin ifasında, tarafların menfaat dengesi, sorumsuzlukları gibi düzenlemeler ve bu düzenlemelere bağlanan sonuçlar, Akıllı Sözleşmelerde uygulama alanı bulabilecek midir sorusu önem arz etmektedir.

Akıllı Sözleşmelerde ifanın, blokzincir ağında otomatik olarak gerçekleştiğini zaten açıklamıştık. Peki bu otomatik gerçekleşme ve buna dayalı bir bağımsız yaklaşım, bir önceki paragrafta izah etmeye çalıştığımız menfaat dengesi, sorumsuzluk halleri, sözleşme tipi gibi başlıklara uygun olacak mıdır? Doktrinde bu soruya bir örnek verilerek, taraflar arasındaki menfaat dengesi ve risk dağılımının önemine vurgu yapılmaktadır. "TBK. Mad. 136 – f.1' e göre borcun ifası, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansız hale geldiği taktirde, borçlu borcundan kurtulmaktadır. Her ne kadar borçlu borcundan kurtulmuş olsa da, değiştirilemezlik ilkesine dayalı olan blokzincir ağına bu değişikliğin yansıtılması gerekecektir. Dolayısıyla irade sakatlıkları hallerinde olduğu gibi ifa engelleri aşamasında da hukuki durum ile fiili durum arasında farklılıklar kaçınılmaz hale gelecektir. Yine kira sözleşmesinde borcunu zamanında ifa etmeyen kiracıya TBK. Mad. 315 – f.1 gereği, kiraya veren tarafından süre verilmeli, bu süreye rağmen kira bedelinin ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedileceği belirtilmelidir."17

İfa ile birlikte pek çok ifaya bağlı konu gündeme gelecektir. Bunları, ayıptan doğan sorumluluk halleri, temerrüd gibi sıralamak mümkündür. Geleneksel sözleşmeler ile akıllı sözleşmeler bu noktada birbirinden ayrılmaktadır. Her ne kadar akıllı sözleşmelerde ifa otomatik olarak gerçekleşse de, diğer bir ifade ile temerrüdü önleyici bir avantajı olsa da, ifa edilmeme riski mevcudiyetini korumaktadır. "Akıllı sözleşmelerin bu konudaki en önemli avantajı, ispat sorunu üzerinde olup, ispat bir sorun haline gelmeksizin, sözleşmeye aykırılık hallerinin izi sürülebilmektedir."18

İfaya bağlı olarak Akıllı Sözleşmelerde pek çok konunun Hukuksal zeminde net bir karşılığı olduğunu söylemek şu an için güçtür. Akıllı sözleşmelerde olumlu bir yansıma olarak karşımıza çıkan değiştirilemezlik ilkesi, hukuki açıdan önemli bir sorun yaratabilmektedir. Örneğin, ifanın mücbir sebepten ötürü gerçekleşememesi durumu bu soruna verilebilecek güzel bir örnektir. Geleneksel kira sözleşmelerini ele alacak olursak, COVID-19 pandemisi döneminde kira sözleşmelerinde pek çok uyarlama davası açıldığını görmekteyiz. Bunun sebebi, tarafların kendi kusurları olmaksızın, daha önceden öngöremedikleri pandemi nedeniyle, daha önce anlaştıkları kira bedeli ve süresi gibi konularda ve hatta sokağa çıkma yasağı nedeniyle kiralanan taşınmazın kullanılamaması nedeniyle, kullanılamayan dönemler için kira bedeli ödenmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağından bahisle, sözleşmelerin taraf iradeleri ile ya da mahkeme kararı ile uyarlandığını bilmekteyiz. Akıllı sözleşmelerde ki değiştirilmezlik ilkesi ise, mücbir sebep durumlarında, ifanın ve ifaya bağlanan sonuçların ne olacağı konusunda bir sorun teşkil etmektedir.

"Akıllı sözleşmeler ile taraflar iradelerini 'if that then that', yani 'eğer şu şart gerçekleşirse buna istinaden şunu yap' şeklinde bir koda yazarlar. Sözleşme süresi içinde değişen şartlar, ya da ortaya çıkan mücbir sebeplere rağmen kod sabittir. Tarafların ifayı ayıplı ya da eksik gerçekleştirmeleri, ya da gerçekleştirilemeden temerrüde düşmüş sayılmaları, duruma uygun takdir hakkının kullanılacağı haller söz konusu olduğunda akıllı sözleşmelerin değiştirilemezliği ve geri alınamazlığından dolayı ortaya çıkacak yeni şartlarla ilgili henüz net bir çözüm bulunmamaktadır." 19

Görüleceği üzere, geleneksel yapıda değişen şartlar ve devletin müdahalesinin gerektiği haklı durumlarda, tarafların edimlerinde, hakkaniyet uygun düzenleme ve değişiklikler yapılmakta olup adalette bunu gerektirir. Ancak Akıllı Sözleşmelerin temel prensipleri itibari ile, henüz bu süreci sağlıklı ve adaleti temin edici şekilde yönetebileceği yönünde haklı şüpheler bulunmaktadır. Gerekli teknolojik ve altyapı değişiklikleri ile iyileştirmeler sayesinde, değiştirilemezlik ve geri alınamazlık ilkelerinin, blokzincir ve akıllı sözleşmelerin amacına da uygun olacak şekilde revize edilmesi gerekmektedir.

Görüleceği üzere, tarafların edimi konusunda temerrüde düşmesinde haklı olup olmadıkları konusu, geleneksel sözleşmelerde hakkaniyet gereği ve dürüstlük kuralı ana ekseninde taraflarca müzakere edilebilmekte ve böylece temerrüde bağlanan sonuçlar ortadan kaldırılabilmekte; tarafların iradelerinin uyuşmaması noktasında ise bu defa yargılama makamları devreye girerek, hakkaniyete uygun çözümler üretebilmektedir. Akıllı sözleşmeler ise kod üzerine kurulu olan hükümlerden oluştuğu için, kural itibari ile bu durum mümkün değildir. "Belirsizlik, kodun işlevini tamamlayamamasına neden olacaktır. Dolayısıyla akıllı sözleşmelerde kural olarak böyle hükümlere yer verilememesi (haklı sebep, makul süre, mecbir sebep vb.) söz konusu hükümler taraflar için vazgeçilemez olduklarında tarafları ister istemez geleneksel bir sözleşme yapmaya itecektir. Yalnız belki (ve ancak) sistem dışına çıkılarak, bu tarz hükümlerin içeriklerinin doldurulmasında orecla'lar 20( bknz. Oracle ) belirlenmesi belki bu türden hükümlere akıllı sözleşmelerde de yer verilebilmesini mümkün kılar."21

Belirtmek gerekir ki, tarafların hukuki ilişkilerini akıllı sözleşmeyle düzenlemek istemiş olmaları, onların akıllı sözleşmeden doğan uyuşmazlıklardan dolayı mahkemeye başvuru hakkından feragat ettikleri anlamına gelmez. Taraflar, akıllı sözleşme kaynaklı uyuşmazlıkları mahkemeye taşıyarak bir karar elde edebilirler Bununla birlikte, taraflar akıllı sözleşmeyle ilgili olarak ortaya çıkan bir ihtilaftan dolayı, mahkemeye başvurarak hâkim kararıyla dahi akıllı sözleşmenin durdurulmasını veya uyarlanmasını sağlayamazlar. Hâkim, akıllı sözleşmenin hukuken geçerli bir sözleşme olduğunu tespit eder ve bu sözleşmede uyarlama yapılması gerektiğine kanaat getirirse, tarafların hâkimin vermiş olduğu bu kararı uygulayarak, blokzincire taşımaları gerekir.22

II. Akıllı Sözleşmelerde Temerrüt

Akıllı Sözleşmelerde Borçlunun Temerrüdü konusuna başlarken, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu başlığı altında temerrüdü, şartlarını ve sonuçları olan seçimlik hakları izah etmekte fayda görüyoruz.

En temel tanımı ile temerrüt, taraflardan birinin yüklendiği edimi hukuka aykırı olarak ifa etmemesidir. Borçlunun Temerrüdü, 6098 sayılı TBK.'nın 117. Maddesinde hüküm altına alınmıştır. Temerrüdün gerçekleşmesi için bazı şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bunlar; ifanın mümkün olması, borcun muaccel olması, alacaklının ihtarı, alacaklının ifayı kabule hazır olması, ve borçlunun ifadan kaçınma hakkının olmamasıdır.

Temerrüde düşen borçluya karşı alacaklının bir takım seçimlik hakları bulunmaktadır. Söz konusu haklar TBK.'nın 125 ve 126. Maddelerinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı Kanununun "Seçimlik Haklar" başlıklı 125. maddesinde yer alan "Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir.

Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir." hükmüne göre karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde alacaklı, temerrüde düşen borçlu karşısında üç ayrı seçim hakkına sahiptir. İfaya başlanmış olan sözleşmelerde ise durum TBK Madde 126 da düzenlenmiştir. Bu durumda ise alacaklı ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, fesihten dolayı uğradığı zararın tazminini de talep edebilir. Görüleceği üzere TBK Borçlu temerrüdünün gerçekleşmesi için ifaya ve taraflara dair bir takım unsurların gerçekleşmesinin gerektiğini ve aslında taraflar arasındaki menfaat dengesi, kusur ve sorumluluk gibi hallerin önemini vurgulamaktadır. Zira Borçlu Temerrüdü ve temerrüde bağlanan sonuçlar da, menfaat dengesi ve sorumsuzluk gibi başlıklar altında ayrı ayrı değerlendirilerek, her bir borç özelinde ayrı değerlendirme yapmak gerektiğini hukuk düzeni emretmektedir. Dolayısıyla sözleşmeden doğan borçların, sözleşme tipleri ve taraflar arasındaki menfaat dengesinden bağımsız ele alınması, mevcut hukuk düzenimizle örtüşmeyecektir.

Doktrinde akıllı sözleşmelerin hukuki anlamda sözleşme olup olmadıkları konusunda görüş ayrılıkları olduğunu daha önce belirtmiştik. Bizim de katıldığımız görüşe göre, akıllı sözleşmeler hukuki bakımdan sözleşme niteliğini haizdir. Ancak pek tabii geleneksel sözleşmelerin tabii olacağı kural ve hükümlere tabii olacakları da açıktır. En azından şu an için akıllı sözleşmeleri kapsayan ve akıllı sözleşmelerin mantığı ile altyapısına uygun düzenleyici normlar olmadığından; daha net bir ifade ile akıllı sözleşmelere direk uygulanabilecek kendine özgü kuralları olmaması sebebiyle, bu sözleşmelere de geleneksel sözleşmelere uygulanan hukukun uyarlanması yerinde olacaktır.

A. ICO ve TEMERRÜT

Akıllı Sözleşmelerde edimin ifası, sistem tarafından otomatik bir şekilde gerçekleşeceği için; geleneksel sözleşmelerde çokça karşılaşılan temerrüd gibi hallere akıllı sözleşmelerde rastlamak en azından teorik anlamda pek mümkün görünmemektedir. Zira akıllı sözleşmelerde, daha önceden anlaşılan şartların gerçekleşmesi durumunda, taraflar ya da 3.kişilerden bağımsız olarak ifa gerçekleşir. Dolayısıyla geleneksel taşınır ya da taşınmaz sözleşmelerinin aksine, akılı taşınır ya da taşınmaz sözleşmelerinde ifanın ayıplı ya da hiç gerçekleşmemesi gibi bir risk neredeyse yoktur. Ancak bu noktada, akıllı taşınır ve taşınmaz sözleşmelerinin yanında, Kripto Para Arzına da değinmekte fayda görüyoruz. Zira, temerrüt, kripto para arzı süreçlerinde sıkça karşımıza çıkabilecek bir durumdur. Akıllı sözleşmelerin aksine, Kripto Para Arzında temerrüdün gerçekleşmesi bir o kadar kolaydır.

ICO ( Initial Coin Offering ) yani Coin / Kripto Para Arzı en öz hali ile, proje yada belirli oluşumlar tarafından meydana getirilecek olan kripto paraların halka arzı olarak tanımlanabilir. "ICO süreçlerini, birer proje bağışı veya proje yatırımı olarak düşünmek mümkündür. Söz konusu olan yine kripto paraya veya projeye duyulan güven ve bu güven sonrası yapılan yatırımdır. ICO bir anlamda, yatırımcıların, kripto para üzerinde yeni kurulacak olan şirketleri fonlaması olarak düşünülebilir.''23 ICO, ''blokzincir vasıtasıyla oluşturulan projelere fon veya sermaye toplanması amacıyla, yeni üretilen bir tokenin Ethereum gibi kripto paralar karşılığında satışa sunulmasıdır. Satışa sunulan token ya da kripto varlıklar, projenin sunduğu ürün ve servisler için erişim, avantajlı kullanım ya da kar ortaklığı gibi farklı amaçlarla kullanılabilmektedir".24

ICO süreçlerinde yatırım yapılanın aslında bir fikir olduğunu söylememiz mümkündür. Ortada henüz vücut bulmuş bir ürün bulunmamaktadır. Bu yönüyle bakıldığında, ICO sürecinin oldukça riskli olduğunu, beklenen sonuca ulaşılamaması nedeni ile ICO'ların finansal açıdan negatif şekilde sonuçlanabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

ICO ve Temerrüd Başlığına geçmeden önce, ICO ile gerçek ya da tüzel kişilerin; yani yatırımcıların arasında ki ilişkinin hukuki niteliğine değinmekte fayda görüyoruz. ICO proje şirketi ile yatırımcı arasında sözleşmeden doğan bir borç ilişkisi olduğu açıktır. Taraflar aralarında ki bu sözleşmeyi akıllı sözleşme ile yapabilecekleri gibi sadece paranın transferi şeklinde gerçekleşecek bir anlaşma da mümkündür. Ancak her ne surette olursa olsun, bu ilişki Borçlar Hukuku kapsamında bir sözleşmesel ilişkidir. Dolayısıyla ICO işlemi ve bu işlemin hukuki çerçevesini irdelerken, pek tabii 6098 sayılı TBK. Hükümlerine gidilmesi yerinde olacaktır.

Basit bir örnek vermek gerekirse, ICO proje şirketi, yatırıma konu projesini kişilere sunar, yani bir icap söz konusudur. Fon temin edilmek üzere kişilere yöneltilen bu icap, yatırımcıların kabul etmesi ile sözleşmeye dönüşmüş olur. Konuyu dağıtmamak ve ifa ile temerrüde geçmek açısından ICO süreçlerine dair açıklamalarımızı sınırlı tutmakla yetindik.

"ICO yatırımlarında yatırımcının borçları; Coin karşılığı olan bedeli ICO vaadinde bulunana ödemek ve vaat edeni fonlamak, ICO vaad edenin borçları ise "White Paper"25 (bknz. White Paper ) taahhütlerine uygun bir yönetim planı oluşturup, basiretli bir tacir olarak şirketi ve söz konusu projeyi yönetmek ve coin'in değerini arttıracak planlar oluşturmak, yatırımcı tarafından alınan coin'i yatırımcıya sunmak ve oluşturulacak coin'in değer kaybına uğramasını engellemek içi gerekli önlemleri almaktır."26

Taraflardan herhangi biri yukarıda yazılı olan borçlarını yerine getirmez ise, TBK'nun temerrüde ilişkin hükümleri uygulanmalıdır. TBK kapsamında alacaklı taraf, (yatırımcı) ICO şirketinden, yatırımın zamanında ya da hiç yapılmamasından ötürü gecikme tazminatı, temerrüt faizi, ve varsa aşkın zarar talebini ileri sürebilmelidir.

Temerrüt sonucu kullanılabilecek seçimlik haklar açısında da durum aynıdır. ICO sürecinde, alacaklı taraf, borcun ifasını isteyebileceği gibi TBK uyarınca, ifa ve gecikme tazminatı haklarından feragat ederek sözleşmeden dönebilir ve ifa edilmemesinden doğan zararının tazminini talep edebilir. Sözleşmeden dönme durumunda, ICO şirketi, temerrüde düşmekte kusurlu ise; yatırımcı – alacaklı, sözleşmenin hükümsüzlüğü sebebiyle ortaya çıkan zararın tazminini de talep edebilecektir.

Görüleceği üzere, ICO süreçlerinde meydana gelebilecek temerrüt ve bağlanan sonuçlar açısından, geleneksel sözleşmelerde uygulama alanı bulan TBK. Ve temerrüde ilişkin hükümleri uygulanabilecektir. Zira, ortada icap ve kabul ile nihayetinde irade ile ortaya çıkan bir sözleşme ilişkisi mevcuttur.

SONUÇ

Akıllı sözleşmelerin hukuki niteliği itibari ile doktrinde henüz bir görüş birliği bulunmamaktadır. Zira temeli yüzyıllara dayanan geleneksel sözleşmeler ile mukayese edildiklerinde, akıllı sözleşmelerin henüz teorik olarak dahi pek çok tanımlamaya ve geliştirmeye ihtiyacı olduğu tartışmasızdır. Akıllı sözleşmelerin hukuki olarak gerçek bir sözleşme olarak değerlendirilmesi görüşünü savunanların dahi, sözleşmelerin değişen koşullara nasıl uyarlanabileceği, özellikle ifa ve temerrüt hallerinin her bir özel olay bağlamında nasıl uygulanacağı, mücbir sebep hallerinde geç ifa ya da hiç ifa edilmeme durumlarının hukuksal olarak karşılıklarının ne olacağı, ve nihayetinde konumuzun ana teması olan temerrüt ve temerrüde bağlanan sonuçlar, seçimlik haklar gibi hususların akıllı sözleşmelerde kendini nasıl gösterebileceği konularında henüz çok fazla gri alan olduğu kabul edilmektedir.

Çalışmamızda da sürekli değindiğimiz üzere, akıllı sözleşmelerin geleneksel sözleşmelere göre avantajlı olduğunun kabulü pek tabii mümkündür. Özellikle global dünyada ve ticaretin teknoloji ile doğru orantılı ivmesi düşünüldüğünde, akıllı sözleşmelerin özellikle zamandan tasarruf sağlayabileceği yadsınamaz bir gerçektir. Ancak henüz bu alanda altyapı çalışmalarının da tam olarak istenilen seviyede olmadığı düşünüldüğünde; akıllı sözleşmelerden doğabilecek uyuşmazlıklara, şu an için sadece kıyas yolu ile geleneksel sözleşmelere uygulanan hukukun uygulanması suretiyle çözüm bulunması kaçınılmazdır. Bu noktada çalışmamızın asıl konusu olan akıllı sözleşmelerde borçlunun temerrüdü söz konusu olduğu durumlarda, her bir olay özelinde irdeleme yapmak suretiyle, geleneksel sözleşmelerde izlenen usul ve yöntemin izlenmesi gerektiği, başta 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu olmak üzere, sair mevzuatımızda düzenlenen hükümlerin uygulanması gerekmektedir.

KAYNAKÇA

YAZILI KAYNAKLAR

Nick SzaboSmart Contracts: Building Blocks for Digital Markets' (1996)

Doç.Dr. Kadir Berk Kapancı''Özel Hukuk Penceresinden Blokzincir'', 'Sanal Para ( Varlık ) Değerleri ve Akıllı Sözleşmeler Üzerine Değerlendirmeler', 2021, 'Gelişen Teknolojiler ve Hukuk I – Blokzincir ve Hukuk', s.190

Cemal Araalan 'Akıllı Sözleşmeler' THD, 2020, 15 ( 163 ); s.502 / 515

Karamanlıoğlu, Argun "A Concept of Smart Contracts/ A Legal Perspective -1, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi KOSBED, 2018, 35 sf (29-42).

Cuccuru, Pierluigi "Beyond bitcoin: an early overview on smart contracts". International Journal of Law and Information Technology, 2017, 25 (3), sf. 179–195

Savelyev, Alexander "Contract law 2.0: 'Smart' contracts as the beginning of the end of classic contract law", Information & Communications Technology Law, 2017, 26 (2), sf. 116-134

TULSIDAS, Utamchandani, ''Smart Contracts From A Legal Perspective'', Universitat d'Alacant, Facultad de Derecho, 2017-2018, s.15 vd.

Mesut Serdar ÇEKİN, ''Borçlar Hukuku ile Veri Koruma Hukuku Açısından Blokchain Teknolojisi ve Akıllı Sözleşmeler : Hukuk Düzenimizde Bir Paradigma Değişimine Gerek Var mı?'', İstanbul Hukuk Mecmuası, İstanbul Üniversitesi Yayınevi, 2019, 77 (1), s. 328

ASHARAF, S./ADARSH, S. : Decentralized Computing Using Blockchain Technologies and Smart Contracts: Emerging Researchand Opportunities,Hershey, 2017, s.51

Riccardo de Caria, "The Legal Meaning of Smart Contracts", European Review of Private Law, 6-2019, s. 731–752], s. 747.

Mete TEVETOĞLU, ''Ethereum ve Akıllı Sözleşmeler'', İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021, S 12 (1 ),s 193-208

MIK, E. : ''Smart Contracts : Terminolgy, technical limitations and real world complexity'', Law, Innovation and Technology, Y.2017, C.9, S.2,s. 269-300

Ecem KİRKİT, ''Akıllı Satış Sözleşmelerinin Kuruluş ve İfası'' , Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2016, Cilt 3, s.158

Clifford Chance: "Smart Contracts: Legal Framework and Proposed Guidelines for Lawmakers", October 2018, s. 12-13

EREN, Fikrett. Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 4. Bası, Ankara, 2017, s.59

Türkiye Bilişim Vakfı Akıllı Sözleşmeler Raporu, Temmuz 2021

ELEKTRONİK KAYNAKLAR

https://okyayevren.com/yayinlar/kripto-paralarin-halka-arzi-ico

https://www.btcturk.com/bilgi-platformu/kriptoparalar-ve-teknik-dokumanlari/

https://www.pwc.fr/

https://blog.iota.org/an-introduction-to-iota-smart-contracts16ea6f247936/

www.kazanci.com

Footnotes

1. Nick Szabo, 'Smart Contracts: Building Blocks for Digital Markets' (1996) Erişim Tarihi Ağustos 2018

2. Doç.Dr. Kadir Berk Kapancı, ''Özel Hukuk Penceresinden Blokzincir'', 'Sanal Para ( Varlık ) Değerleri ve Akıllı Sözleşmeler Üzerine Değerlendirmeler', 2021, 'Gelişen Teknolojiler ve Hukuk I – Blokzincir ve Hukuk', s.190

3. Cemal Araalan, 'Akıllı Sözleşmeler' THD, 2020, 15 ( 163 ); s.502 / 515

4. Karamanlıoğlu, Argun (2018) "A Concept of Smart Contracts/ A Legal Perspective -1, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi KOSBED, 35 sf (29-42). Cuccuru, Pierluigi (2017). "Beyond bitcoin: an early overview on smart contracts". International Journal of Law and Information Technology, 25 (3), sf. 179–195.

5. Savelyev, Alexander (2017). "Contract law 2.0: 'Smart' contracts as the beginning of the end of classic contract law", Information & Communications Technology Law, 26 (2), sf. 116-134

6. TULSIDAS, Tanash Utamchandani, ''Smart Contracts From A Legal Perspective'', Universitat d'Alacant, Facultad de Derecho, 2017-2018, s.15 vd.

7. Mesut Serdar ÇEKİN, ''Borçlar Hukuku ile Veri Koruma Hukuku Açısından Blokchain Teknolojisi ve Akıllı Sözleşmeler : Hukuk Düzenimizde Bir Paradigma Değişimine Gerek Var mı?'', İstanbul Hukuk Mecmuası, İstanbul Üniversitesi Yayınevi, 2019, 77 (1), s. 328

8. IOTA Foundation, "An Introduction to IOTA Smart Contracts", URL: https://blog.iota.org/an-introduction-to-iota-smart-contracts16ea6f247936/ (Son Erişim Tarihi: 18.02.2021)

9. Türkiye Bilişim Vakfı, Akıllı Sözleşmeler Raporu, Temmuz 2021

10. Türkiye Bilişim Vakfı, Akıllı Sözleşmeler Raporu Temmuz 2021, s.36

11. Clifford Chance: "Smart Contracts: Legal Framework and Proposed Guidelines for Lawmakers", October 2018, s. 12-13

12. EREN, F. ; Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 4. Bası, Ankara, 2017, s.59

13. ASHARAF, S./ADARSH, S. : Decentralized Computing Using Blockchain Technologies and Smart

14. EREN, F.; Özel Hükümler, s.179

15. T.C. Yargıtay 8/18 sayılı İBK, T. 07.04.1954 K.

16. Ecem KİRKİT, ''Akıllı Satış Sözleşmelerinin Kuruluş ve İfası'' , Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2016, Cilt 3, s.158

17. Mesut Serdar ÇEKİN, 'Borçlar Hukuku ile Veri Koruma Hukuku Açısından Blokchain Teknolojisi ve Akıllı Sözleşmeler : Hukuk Düzenimizde Bir Paradigma Değişimine Gerek Var mı?'', İstanbul Hukuk Mecmuası, İstanbul Üniversitesi Yayınevi, 2019, 77 (1), s.329

18. MIK, E. : ''Smart Contracts : Terminolgy, technical limitations and real world complexity'', Law, Innovation and Technology, Y.2017, C.9, S.2,s. 269-300

19. Mete TEVETOĞLU, ''Ethereum ve Akıllı Sözleşmeler'', İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi'', 2021, S 12 (1 ),s 193-208

20. Bknz. Oracle : Yazılımda belirlenen şartlar ve bunların gerçekleşemsine dir veriler ise ifa için elzemdir. Her Akıllı Sözleşmede bu şartlar bulunmayabilir. Ancak şarta ve şartın veriye bağlı olduğu hallerde yazılımın dışarıdan veri teminine ihtiyaç duyacağı açıktır. İşte yazılımın borcun ifası için harekete geçmesi için gerek duyacağı bu dış bilgiler "Oracle" adı veri besleme sağlayan aracılara gereksinim duyar. Oracle, bir veri besleme ve doğrulama yazılımı olabileceği gibi dışsal merkezi bir veri tedarik noktası da olabilir. '' Mete TEVETOĞLU, ''Ethereum ve Akıllı Sözleşmeler'', İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021, S 12 (1),s 193-208

21. Doç.Dr. Kadir Berk Kapancı, 'Özel Hukuk Penceresinden Blokzincir, ''Sanal Para ( Varlık ) Değerleri ve Akıllı Sözleşmeler Üzerine Değerlendirmeler, 2021, Gelişen Teknolojiler ve Hukuk I – Blokzincir ve Hukuk'', s.203

22. Riccardo de Caria, "The Legal Meaning of Smart Contracts", European Review of Private Law'', 6-2019, s. 731–752], s. 747.

23. https://okyayevren.com/yayinlar/kripto-paralarin-halka-arzi-ico Son Erişim Tarihi : 18.10.2021

24. PwC, "Les Initial Coin Offerings : un système de financement qui crée de nouveaux besoins de confiance" URL: https://www.pwc.fr/fr/decryptages/data/les-initial-coin-offeringsun-systeme-de-financement-qui-cree-de-nouveaux-besoins-deconfiance.html ,Son Erişim Tarihi: 21.03.2021

25. White Paper ( Teknik Doküman ) bir ekip veya şirketin çıkartacağı ürünün amacını, kapsamını, getireceği yenilikleri ve teknik detaylarını yazıp yayınladığı belgedir. https://www.btcturk.com/bilgi-platformu/kriptoparalar-ve-teknik-dokumanlari/ Son Erişim Tarihi : 18.10.2021

26. https://okyayevren.com/yayinlar/kripto-paralarin-halka-arzi-ico Son Erişim Tarihi : 18.10.2021

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.