6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ("Kanun"), 07.06.2012 tarihinde kabul edilerek 22.06.2012 tarihli, 28331 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Kanun'un gerekçesinde alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından olan arabuluculuk kurumu ile uyuşmazlıkların mahkemelere yansımadan anlaşmayla çözülmesi, daha basit ve kolay şekilde sonuca ulaşılmasının amaçlandığı belirtilmektedir.

Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Yönetmelik ("Yeni Yönetmelik") ise 02.06.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girerek 26.01.2013 tarihli, 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'ni yürürlükten kaldırmıştır.

Yeni Yönetmelik, esasen 07.06.2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun başlıklı 15' inci maddesinin onuncu fıkrası, başlıklı 19'uncu maddesinin ikinci fıkrası, başlıklı 22'nci maddesi, başlıklı 31'inci maddesinin sekizinci fıkrası, 36'ncı maddesi ile 12.10.2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3'üncü maddesinin yirmi ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

26.01.2013 tarihli, 28540 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'ni bütünü ile yürürlükten kaldıran 02.06.2018 tarihli Yeni Yönetmelik belli başlı aşağıdaki konuları düzenlemektedir;

  • Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesine ilişkin her türlü arabuluculuk faaliyeti,
  • İdarenin taraf olduğu özel hukuk uyuşmazlıklarında idarenin temsili,
  • Dava şartı olarak düzenlenen arabuluculuk sürecinin düzenlenmesi,
  • Tüm bu hususların denetlenmesi ile Arabuluculuk Daire Başkanlığı ve Arabuluculuk Kurulunun çalışma usul ve esaslarının belirlenmesidir.

Yeni Yönetmelik'in "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde "Arabuluculuk"; "Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve kamu hizmeti olarak yürütülen ihtiyari bir uyuşmazlık çözüm yöntemi" şeklinde tanımlanarak mülga yönetmeliğe paralel bir tanımlama yapılmışsa da, Yeni Yönetmelik'te arabuluculukta tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hakinde çözüm önerisinin de getirilebileceğine açıkça vurgu yapılmıştır.

Yeni Yönetmelikte mülga yönetmelikte yer alan düzenlemelere paralel düzenlemeler yer almakla birlikte yeniliklerden en önemlisi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak arabuluculukta taraflardan birinin idare olması halinde arabuluculuk faaliyetlerinde idareyi kimlerin ve nasıl temsil edeceği hususudur. Konu Yeni Yönetmelik'in 18. maddesinde detaylı ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

Söz konusu düzenleme dikkate alındığında arabuluculuk müzakerelerinde idareyi, üst yönetici tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil edecektir. Hukuk biriminin veya kurum avukatının olmadığı hallerde komisyon üyelerinin tamamı üst yönetici tarafından belirlenir. Yedek komisyon üyelerinin tamamı üst yönetici tarafından belirlenecektir. Yedek komisyon üyeleri de aynı usul ve esaslarla seçilmektedir. Öte yandan komisyonun kendisini vekil ile temsil ettirmesi hukuken mümkün değildir.

Arabulucu seçildikten sonra en kısa sürede tarafları ilk toplantıya çağırmakla yükümlü tutulduğundan idare, arabuluculuk davetlerinin yapılacağı adresi, kayıtlı elektronik posta adresi ve telefon numarasını Yeni Yönetmelik'in yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 ay içinde internet sitesinde yayınlayacak ve arabulucunun yapacağı davetlerde öncelikle bu bilgiler esas alınarak idarenin toplantıya çağırısı gerçekleştirilecektir.

Komisyonda 2 yıl süreyle görev yapmak üzere asıl ve yedek üyeler belirlenir. Süresi dolan üye yeniden seçilebilir. Yine asıl üyenin katılmadığı toplantıya yedek üye katılır. Komisyon her bir uyuşmazlık özelinde alacağı kararları oy birliği ile alır. Komisyonda yer alan üyeler arabuluculuk süresinde karar alma konusunda tam yetkilidir. Komisyon, arabuluculuk müzakereleri sonunda gerekçeli bir rapor düzenler ve işbu rapor 5 yıl boyunca saklanır. Söz konusu gerekçeli raporların saklanmasına ilişkin ilişkin gerekli tedbirler komisyonun sekretarya hizmetlerini yürüten birim tarafından yerine getirilir.

Komisyon üyeleri, arabuluculuk faaliyetlerinde görevleri gereği aldıkları kararlar ve yaptıkları işlemler nedeniyle görevlerinin gereklerine aykırı davrandıkları mahkeme kararı ile tespit edilmesi dışında, mali ve idari yönden sorumlu tutulamaz.

Komisyon üyelerinin arabuluculuk faaliyetli kapsamında yaptıkları işler ve aldıkları kararlar sebebiyle açılacak tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir. Devlet aleyhine tazminat davası açılması halinde mahkeme, davayı ilgili komisyon üyelerine resen ihbar eder. Devlet ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan üyelere, ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde rücu eder.

Gerek komisyonun gerekse de sekretaryanın çalışma usul ve esasları ilgili idareler tarafından belirleneceği düzenlenmiştir. Öte yandan komisyon üyeleri arabuluculuk faaliyeti kapsamındaki görevleri uyarınca ilgili özel ve kamu kurum ve kuruluşları ile sekretarya aracılığı yazışma yetkisine sahiptir. Yine ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından komisyona ivedi olarak cevap verileceği düzenlenmiştir.

İdarenin taraf olduğu özel hukuk uyuşmazlıklarında idarenin temsili dahil kalan diğer tüm hususlarda 7036 sayılı Kanun ile Yeni Yönetmelik'in ilgili hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.