Spora yüklenen anlam, değer, spor ile ulaşılmaya çalışılan hedefler ve mücadelelere atfedilen amaçlar toplumlar ile birlikte gelişmekte ve şekillenmektedir. Tarih ve coğrafya gibi dış etkenlerden kaynaklanan bu farklılıklar farklı toplumlarda spor organizasyonlarının düzenlenme modellerinde de farklılaşmalara neden olmaktadır. Tıpkı kara Avrupası ve Anglo-Sakson hukuk sistemlerinde gözlenebildiği gibi Avrupa ve Amerikan Spor Modelleri kendilerine özgü sistemler geliştirmiştir.

Avrupa Komisyonu tarafından düzenlenen "Sporun Avrupa Modeli: Danışma Raporu"nda ("The European Model of Sport: Consultation Document") Avrupa Birliği üye ülkeleri 1896-1996 arasında düzenlenen Yaz Olimpiyatlarının %54'üne ve 1930-1998 yılları arasında düzenlenen Dünya Kupası Organizasyonlarının %50'sine ev sahipliği yaptıkları belirtilmekte ve büyük spor etkinliklerinin Avrupa'da yoğunlaşmasının tarihsel bir sonuç olduğu çıkarımında bulunulmaktadır.

Rapora göre endüstri devrimi ile birlikte gelişen ekonomik ve sosyal hayatın kıtada sporun gelişmesine neden olduğu belirtilmektedir. Geleneksel olarak bakıldığında da spor organizasyonlarının Avrupa'da köklü bir tarihe sahip olduğunun görüldüğü ve bunun en açık örneğinin olimpiyat oyunlarının Avrupalı ülkelerin girişimleri neticesinde istikrarlı ve popüler bir yapıya kavuşması olduğu ifade edilmektedir. Dahası raporda bir çok önemli spor organizasyonun Avrupa kökenli olduğu vurgulanmakta ve bu açıdan Avrupa'nın dünya sporunun güç santrali olduğu belirtilmektedir.

Sporun tarihsel kökenli Avrupada'ki gelişiminin yanında Amerika Birleşik Devletleri'nde de özellikle sporcuların ticari şekilde pazarlanması ve oluşturulan ekonomik büyüklük açısından devasa boyutlara ulaştığı görülmektedir. Bu nedenle ABD'de sporun gelişmesine etki eden dinamik gücün tarihin değil ekonomi olduğu ifade edilebilmektedir.

Tarihsel ve ekonomik nedenlerin indüklediği bu gelişmeler iki farklı Spor Organizasyon Modelini, Avrupa modeli olan açık model ve Amerika modeli olan "kapalı spor modeli"ni ortaya çıkarmıştır.

Avrupa Spor Modeli

Avrupa Spor modelinin iki temel sistem çerçevesinde kurulduğu ifade edilmektedir. Bunlar "Piramit Yapı (Pyramid Sctructure)" ve "Yükselme ve Düşme Sistemi(Promotion and Relegation System)" sistemleridir.

Piramit yapı sisteminde spor aktörleri temelden tepeye kadar düzenli bir yapı oluşturmaktadır. Devletlerin spor mücadelelerini bir propaganda aracı olarak görmelerinin neticesinde ortaya çıktığı ileri sürülen bu sistemde kulüpler piramitin temelini oluşturmaktadır. Kulüplerin üyesi oldukları Bölgesel Federasyonlar piramitin bir sonraki basamağını oluşturmaktadır. Bölgesel Federasyonların üyesi olduğu Ulusal Spor Federasyonları da daha sonraki basamaktır. Piramitin en tepesinde ise Avrupa Spor Federasyonları bulunmaktadır.

Piramit yapı sisteminde, piramitin seviyeleri arasında sadece organizasyonel açıdan değil, aynı zamanda rekabetçi (mücadele) açıdan da bağımsızlığın sağlanmasını amaçlamaktadır. Çünkü mücadeleler bütün seviyeler arasında dikey olarak düzenlenmektedir. Bu da yükselme ve düşme sistemini oluşturmaktadır. Buna göre bölgesel seviyede faaliyet göstermekte olan bir kulübün, Avrupa kupalarında mücadele etme şansı bulunmaktadır.

Amerikan sisteminde ise bunun tam tersi uygulanmaktadır. Buna göre Yatay sistem adı verilen bu sistemde profesyonel lig kulüpleri ile alt kademedeki kulüplerin birbirleri ile bağlantısı ve etkileşimi yok denecek kadar azdır.

Yükselme ve Düşme sistemi Başarıyı ödüllendirmek, takımlar arasında fırsat eşitliğini dengelemek ve rekabetini desteklemek için tasarlanmıştır. Yükselme ve düşme sistemi bu açıdan, herhangi bir takımın daha düşük bir seviyeye düşmesinin muhtemel nedenlerini belirtmeye veya belirlemeyi kolaylaştırmayı amaçlayarak takımları ve yönetimlerini sorgulamaya yönlendirmekte ve bu kapsamda etik bir işlev de gerçekleştirmektedir.

Buna karşın Amerikan modelinde, ABD'de, "Kapalı Şampiyona/ Ligler ve Çoklu Spor Federasyonları" modeli geliştirilmiştir. Önce liglerde birbirleri ile mücadele eden takımlar, daha sonra ise Şampiyonalar kapsamında mücadele etmektelerdir. Böylelikle hem liglerde hem şampiyonalarda aynı takımlar boy göstermektedir. Bundan ötürü her basamakta yer alan takımlar diğer basamaktakiler ile karşılaşma fırsatı bulamamaktadır.

Avrupa'da son yıllarda her iki sistemi (Yatay ve Dikey Rekabet) birleştirmeye çalışmak yönünde yeni bir eğilimin ortaya çıktığı son yıllarda sıkça konuşulmaktadır. Buna göre UEFA'nın (Union of European Football Associations), kulüplerin Avrupa mücadelelerine katılım hakkını sadece "yükselme ve düşme" sistemi içerisinde değil, aynı zamanda belirli ekonomik ve teknik kriterleri yerine getirerek de kazanabileceklerini önermektedir. Amerikan Ulusal Futbol Ligi (National Football League 'NFL') benzeri bir yapıya sahip olması beklenen bu "Avrupa Süper Ligi" fikri, kulüplerin daha fazla gelir sağlayacağı için oldukça dikkatlerini çektiği söylenmektedir.

Bunların yanında, Avrupa Spor Organizasyon modelinin tarihsel ve yapısal özellikleri sayesinde profesyonel organizasyonların yanında, yerel toplumun gönüllü olarak atletleri eğitmek ve yerel düzeyde yarışmalar düzenleyerek katılımlar gerçekleştirmek ve bu yolla yetenekli olsun veya olmasın geniş kitlelerin spor ile buluşmasına katkı sağlamak yönünde de büyük bir paya sahip olduğu söylenmektedir.

Amerikan Spor Organizasyon Modeli

Yukarıda da değinildiği üzere ABD spor modeli, Avrupa spor modelinin aksine, kapalı ve yatay özelliklere sahip olduğu belirtilmektedir. Spor hukuku paydaşları, ABD Spor Organizasyon modelinin tanımlanmasının Avrupa modeline göre daha zor olduğunu ifade etmektedir. Çünkü yukarıda da bahsedildiği üzere spor Avrupa'da, özellikle ikinci dünya savaşı sonrasında, propaganda aracı olarak görülmüş ve devletlerin inisiyatifi ile spor için yönetim modelleri oluşturulmuştur.

ABD spor kültürü ve doğal olarak organizasyonları, Avrupa'dakinin aksine toplumun kaynaşmasına veya gelişimine bir katkı aracı olarak değil, profesyoneller tarafından yürütülen ticari bir faaliyet olarak görülmektedir. Ancak buna rağmen, Amerikan toplumunun heterojen ve çok milletli yapısı sayesinde Avrupa spor organizasyonlarında görülen ultra milliyetçilik, ırkçılık ve holiganlık gibi olumsuz özelliklere ABD spor modelinde daha az rastlanıldığı ifade edilmelidir. Bunun bir diğer nedeninin ise Amerikalıların sporu bir eğlenme aracı olarak görmesi fakat Avrupalıların sporu rakip kulüpler, milletler arasında gerçekleştirilen mücadele aracı olarak görmelerinden kaynaklandığı da ifade edilmektedir.

ABD spor modelinin diğer özellikleri şunlar olarak sayılabilmektedir; "Oyuncu Seçimi Sistemi (Player Draft System)", ücret tavanı sistemi(slary-wage cap), "Toplu Sözleşme (colective bargaining agreements)" ve amatör düzeyde düzenlenen ve birçok oyuncunun burs almasını sağlayan bu kapsamda gençlerin spora olan ilgilerini artıran ayrıca genç sporcuların desteklenmesini sağlayan üniversiteler arası kulüpler mücadelesi "collegiate sports".

Avrupa Birliği Rekabet Hukuku (EU Competition Laws) ile ABD Rekabet Hukukunun (US Anti-Trust Laws) spor uyuşmazlıklarına uygulanması, Spor yayın haklarının yasal olarak edinilmesini ve ticari olarak kullanılması noktalarında da büyük farklılıklar bulunduğu ifade edilmelidir.

ABD'deki Büyük Lig Takımları ticari imtiyazlar olarak görülmekte iken, bunlara yapılan yatırımlar da "kapalı" ve "yatay" sistemler içerisinde korunmaktadır. ABD'de Lige üye olmak üyeliği, bir Takımın rekabet edebilmesi için zorunlu bir gerekliliktir. Ancak Avrupa'da, ligi oluşturan temel yapı taşı takımlardır. Yani ABD'de lig olmadan takımlar olmazken, Avrupa'da takımlar olmadan liglerin varlığından söz edilemeyeceği belirtilmektedir.

Spor dünyasında gerçekleşen ticarileşme ve küreselleşmenin ile artan etkileşim her iki kıta spor sistemlerinin birbirinden daha da fazla etkilenmesine yol açmaktadır. Birlikte gelişen ve şekillenen toplumlar ve etkileşimde bulundukları spor modelleri bu çerçevede birbirlerinin izlerini taşıdıkları söylenebilmektedir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.