Bir startupa başlarken her girişimci; elemanların işe alınması, ürünlerin geliştirilmesi, yatırımcıların bulunması, pazarlama stratejilerinin belirlenmesi gibi bir takım faaliyetleri yürütür. Ancak bunların yanında bir fikri mülkiyet stratejisinin de belirlenmesi, startup şirketinin ve bu kapsamda yapılan yatırımların korunmasına yönelik ciddi bir önem arz eder. Startupların fikri mülkiyet stratejisini oluşturması sırasında, markaların, tasarımların, patent konusu ürünlerin ve telif hakkı konusu çıktıların korunması konularını değerlendirmesi gerekir.

Marka; sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. Özgün bir marka startupın ürün ve hizmetlerinin rakiplerden ayrıştırılması açısından önemlidir. Tüketici/son kullanıcı açısından değerlendirildiğinde, rakipler karşısında ayırt edici olan ve akılda kalıcı bir marka tasarımı startup şirketinizi tercih edilebilir kılar. Ancak bir kez bir marka değeri oluşturulduğunda rakiplerin bu markaya benzer ibareler kullanarak tüketicilerin satın alma tercihlerini etkileme girişimleri olabilir. Buna karşın marka tescili, rakiplerin aynı veya benzer markaları tescil etmesine veya bu kendi ürünleri üzerinde kullanıp benzerlikten yararlanarak haksız kazançlar elde etmesine engel olur. Bu nedenle, eğer tescil şartlarını sağlıyor ise, girişimin veya ürünün adı, amblemi, logosu ya da ürünün şekli marka olarak tescil edilebilir. Marka tescili 10 yıllık periyotlarla yenilenmek kaydıyla markaları süresiz olarak korumaktadır.

Tasarım; ürünün tamamının veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Tasarımların tescil edilebilmesi için yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşıması şartı aranır. Markaların aksine tescilli tasarımlar, 5 yıllık periyotlarla tescili yenilenmek üzere toplamda 25 yıl süre ile korunmaktadır. Özellikle startupın gelişmeye başladığı ilk günden itibaren gelişim süreci boyunca; yenilik ve ayırt edicilik şartlarını taşıyan ürünlerin tasarım olarak tescil edilmesi, rakiplerin haksız müdahalelerini önlemek açısından önem taşır. Zira üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz. Ancak ürün girişimin kurulduğu ilk günden itibaren gelişecek ve zamanla ilk tasarım başvurusundan tümüyle farklılaşabilecektir. Bu nedenle süreç içerisinde geliştirilen özelliklerin de tasarım korumasına konu edilip edilemeyeceğinin değerlendirilmesi önerilir.

Diğer yandan startup tarafından geliştirilen ürün, buluş niteliği taşıyorsa bu kez patent korumasına konu edilebilmesi mümkündür. Teknolojinin her alanındaki buluşlara; yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilir. Fikri mülkiyet stratejisi altında belirttiğimiz diğer tüm unsurlar gibi patent koruması da startupın buluşunun bir diğer deyişle ürününün, rakipler karşısında korunması ve hak ihlallerinin önüne geçilmesi amacına hizmet eder.

Son olarak; startup şirketinin çalışanları veya hizmet aldığı üçüncü şahıs ve firmalar startup için kitaplar, müzikler, kataloglar, yazılımlar, web sitesi tasarımları, video veya fotoğraflar gibi sahibinin hususiyetini taşıyan çıktılar meydana getirebilir. Bu çıktılar Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği "Eser" olarak kabul edilir. Eser üzerinde eser sahibinin telif hakları söz konusu olur ve bu haklar, yukarıda saydığımız diğer korumalardan farklı olarak tescil edilmeden korunurlar. Startup çalışanları tarafından meydana getirilen Eserlerin telif-mali hakları, doğrudan startupa ait olurken, üçüncü şahıslar tarafından geliştirilen Eserler için telif-mali hak devir sözleşmeleri yapılması gerekmektedir. Bu sözleşmelerin hiç veya gereği gibi yapılmaması ancak Eserlerin kullanılması halinde; telif hakkı ihlali iddiaları ve tazminat talepleriyle karşı karşıya kalınması mümkündür. Startupa (devir yoluyla veya doğrudan) ait olan Eserlerin, üçüncü kişiler tarafından lisans alınmadan kullanılması halinde ise dava ve tazminat talep etme hakkı bu kez startupta olacaktır.

Dolayısıyla startupın; ürün, servis ve eserlerini rakipler veya diğer üçüncü şahıslar karşısında korumak ve üçüncü şahısların hak ihlali iddiaları ile karşılaşmamak için en başından bir fikri mülkiyet stratejisi oluşturulması önem taşımaktadır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.