1. Konkordato Nedir?

İcra İflas Kanunu'nun 285. maddesine göre; "Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir."

Eski kanun gereğince konkordato talebi için icra mahkemeleri görevliyken, 7101 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile konkordato talebinde bulunulabilecek yetkili ve görevli mahkeme şu şekilde belirlenmiştir:

  • İflasa tabi borçlu için borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesi
  • İflas tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.

Konkordato talebine konkordato ön projesi ve borçlunun malvarlığı durumunu gösteren diğer belgeler eklenir, mahkeme bu belgelerin eksiksiz olduğunu tespit ederse derhal geçici mühlet kararı verir ve borçlunun malvarlığının korunması için gerekli gördüğü önlemleri alır. Konkordato ön projesinde borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceği, alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçecekleri, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağı, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için nasıl bir yol izleyeceği açıklanır. Geçici mühlet kararı ile birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının tespiti için bir veya birden fazla geçici konkordato komiseri de görevlendirilir.

Kural olarak geçici mühlet süresi üç aydır ancak mahkeme, bu süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin talebiyle bu süreyi iki ay daha uzatabilir. Her halde geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.

Mahkeme kesin mühlet hakkındaki kararını da geçici mühlet içinde verir.

2. Konkordatoda Kesin Mühlet Kararı Verilmesi

Kesin mühlet; konkordatonun talep edilmesinden tasdikine kadar geçecek yargılama sürecinde borçlunun malvarlığını korumak ve borçluyu denetim altına almak için kanunun öngördüğü bir yoldur. Kanun, geçici mühlet ve kesin mühlet ayrımı getirmişse de etkileri bakımından aralarında fark bulunmamaktadır. Geçici mühletin amacı, kesin mühlet verilmesi için gerekli inceleme, değerlendirme ve duruşma yapılıncaya kadar geçecek sürede borçlunun malvarlığını korumaktır.

Kesin mühlet kararı verilebilmesi için mahkeme duruşma yapmak zorundadır. Mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur.

Mahkeme, borçluya verilen geçici mühlet içerisinde dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgileri değerlendirerek konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğuna kanaat getirirse, borçluya bir yıllık kesin mühlet verir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum yoksa geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder.

Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilir. Borçlu da bu kapsamda uzatma talebinde bulunabilir; bu takdirde komiserin de görüşü alınır. Her iki hâlde de uzatma talebi kesin mühletin sonra ermesinden önce yapılır ve uzatma kararı vermeden önce, varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alınır.

Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Ancak kesin mühlet talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir.

3. Kesin Mühletin Alacaklılar Bakımından Sonuçları

3.1. Mühlet içinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz.

Borçlu için takip talebinde bulunulabilirse de, ödeme emri gönderilemez. Konkordatoya tabi olan malvarlığıyla ilgili olmayan takipler yapılabilir.

İcra İflas Kanunu'nun 206. maddesinin dördüncü fıkrasının birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için takip başlatılabilir, başlatılmış takiplere devam edilebilir. Bunlar kanunda; "İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları; işverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları; iflasın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları" olarak belirtilmiştir.

Mühlet içinde konkordato komiserinin izniyle yapılan işlemlerden doğan alacaklar için takip, haciz ve satış yapılabilir.

3.2. Önceden başlamış olan takipler durur, konmuş olan hacizler ise konkordato tasdik edilene kadar devam eder.

Takipler dursa da düşmez, takiplerin düşmesi ancak madde 303/c gereği tasdik kararıyla birlikte olur. Şayet konkordato kalkarsa veyahut fesholunursa bu takiplere devam edilebilir.

3.3. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz.

3.4. Bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler de işlemez.

3.5. Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.

Rehinli alacaklar için faiz işlemeye devam eder. Mühlet kalkarsa, adi alacaklara da geçmişe dönük faiz tekrar uygulanmalıdır.

3.6. İflastaki sıkı takas yasakları konkordato mühletinde de geçerli olacaktır.

Maddenin dördüncü fıkrasında, takas ve mahsuba ilişkin 200 ve 201 inci maddelere atıf yapılmıştır. Bu maddelerin uygulanmasında geçici mühletin ilan tarihi esas alınır.

3.7. Konkordato mühletinin verilmesinden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise, bu devir hükümsüzdür.

Bu hüküm maddi hukuk bakımından sonuç doğurmakla birlikte alacaklının iyi niyetini dahi korumamaktadır. Bu hükmün amacı borçlunun konkordato alacaklılarının müracaat edebileceği malvarlığını korumaktır.

3.8. 294. maddenin beşinci fıkrasıyla, konkordato mühletinden önce tatbik edilmiş hacizlerde haczedilmiş mallar için, elverdiği ölçüde Kanunun 186. maddesinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 186. maddede iflasın açılmasının mevcut hacizlere olan etkisi düzenlenmiştir. Bu atıftan çıkan sonuç, konkordato mühletinin, daha önce konulmuş hacizleri kaldırıcı bir etkisinin bulunmadığıdır.

3.9. Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilir. Ancak borçlu dilerse iflas tasfiyesine benzer şekilde, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenebilir.

4. Kesin Mühletin Rehinli Alacaklılar Bakımından Sonuçları

Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir, mevcut takiplere devam edilebilir; fakat muhafaza tedbiri alınamaz ve satış yapılamaz. Rehinli mal üçüncü kişiye ait olsa dahi bu kural geçerlidir, zira mecburi dava arkadaşlığı söz konusudur.

5. Kesin Mühletin Sözleşmeler Bakımından Sonuçları

Kesin mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları, İcra İflas Kanunu'nun 296. maddesinde belirtilmektedir. Konkordato talep eden borçlunun tarafı olduğu sözleşmeler bakımından, sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmayacaktır. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez.

Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilecektir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olacaktır. Bu hususta hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.

6. Kesin Mühletin Borçlular Bakımından Sonuçları

Borçlu, komiserin nezareti altında tüm ticari faaliyetlerine ve diğer işlerine devam edebilecektir. Şu kadar ki, mühlet kararı verilirken veya mühlet içerisinde mahkeme, borçlu tarafından yapılacak bazı işlemlerin geçerliliğini komiserin iznine bağlayabilir ve hatta borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir. Bu karar 288. madde uyarınca ilan edilir ve ilgili yerlere bildirilir.

Mahkeme tarafından alınacak bu tedbirlerin yanı sıra, mahkemenin geçici mühlet kararı ile birlikte borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemeyecek, takyit edemeyecek ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacaktır. Aksi hâlde yapılan tüm bu işlemler hükümsüz olacaktır. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorundadır.

Borçlu bu hükme veya komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa mahkeme, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292. madde çerçevesinde komiserin yazılı raporu üzerine kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar verir. Bu karar da yine 288. madde uyarınca ilan edilir ve ilgili yerlere bildirilir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.