Giriş

Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında alt işveren tarafından çalıştırılan işçiye kamu kurumunca yapılan kıdem tazminatı ödemesi kapsamında alt işverene karşı açılan rücu talebini içeren davalarda itiraz konusu düzenlemelerin 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ("Anayasa") aykırı olduğuna ilişkin İlk Derece Mahkemeleri'nin yapmış olduğu itiraz başvurusunun sonucu olarak Anayasa Mahkemesi'nin 2019/42E. ve 2019/73K. sayılı ve 19.09.2019 tarihli Kararı, 15.10.2019 tarihli ve 30919 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.

Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu incelemenin sonucu olarak 4857 sayılı İş Kanunu ("İş Kanunu") madde 112/6 ile İş Kanunu geçici madde 9'u, Anayasa madde 10'u ihlal ettiği gerekçesiyle iptaline karar vermiştir. İşbu makale ile Anayasa Mahkemesi'nin kararı açıklanmaya çalışılacaktır.

  1. İptali İstenen Hükümler
  1. İş Kanunu Madde 112/6:

"4734 sayılı Kanunun 62.'nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez."

  1. İş Kanunu Geçici Madde 9:

"Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112.'nci maddenin altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez."

  1. İlk İnceleme

Anayasa Mahkemesi ilk olarak uygulanabilirlik yönünden kural incelemesi yaparak İş Kanunu Geçici Madde 9'un "İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez." şeklindeki 2. ve 3. cümlelerinin, bakılmakta olan davalardaki ilgili uyuşmazlıkların konusuna girmemesi sebebiyle itiraz başvurusunda bulunan İlk Derece Mahkemeleri'nin yetkisizliğine dayanarak bu cümleler için itiraz talebini reddetmiştir. Mahkeme, diğer düzenlemelere ilişkin ise esas incelemesine geçmiştir.

  1. Esas İncelemesi

Bilindiği üzere kamu kurum ve kuruluşları, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu kapsamında;

(i) İstihdam edilen personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması hâlinde personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmetler ile,

(ii) İdareye ait bir işyerinde yürütülen asıl işin bir bölümünde idarenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde

hizmet alımı yoluyla İş Kanunu kapsamında asıl işveren – alt işveren ilişkisine taraf olabilmektedir. Bu çerçevede, normalde hizmet alımı yolu ile asıl işveren olan idarenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak İş Kanunu'ndan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden, kıdem tazminatı dahil, alt işveren ile birlikte sorumluluğu bulunmakta olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 167 uyarınca müteselsil sorumlulukta iç ilişkide asıl işveren olan idare, işçiye fazladan yaptığı ödeme kadar alt işverene karşı rücu hakkı elde etmektedir.

Ancak yapılan özel düzenlemeler ile, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında kamu işverenlerinin kıdem tazminatı yükümlülüğü ile ilgili olarak 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun ile İş Kanunu madde 112'de işçilerin iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermesi halinde işçilerin kıdem tazminatlarının çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından ödeneğin yeterli olup olmadığına bakılmaksızın doğrudan işçinin hesabına ödeneceği belirlenmiştir. 25/10/2014 tarihli ve 29156 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak 11.09.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren "Kamu İhale Genel Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalelerinde teklif bedellerinden olan "Sözleşme Giderleri ve Genel Giderler" kapsamından kıdem ve ihbar tazminatları çıkarılmıştır.

Bunun sonucu olarak, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımları kapsamında çalıştırılan işçilere 11.09.2014 tarihinden sonra yapılacak olan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmede alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemesi durumunda alt işverenlere rücu edilememekte ve bu kapsamda çalıştırılan işçilere ödenen kıdem tazminatlarının 11.09.2014 tarihinden sonraki kısmı için kamu idareleri tarafından alt işverene açılan rücu davalarına devam olunamamaktaydı.

  1. İlk Derece Mahkemeleri'nin İtirazının Gerekçeleri

İlk Derece Mahkemeleri başlıca,

- Hizmet alımı sözleşmeleri ile kamu idarelerinde çalışan işçilerin kâr amacı güden şirketlere bağlı olarak çalıştırıldıkları,

- İşçilerin istihdamında asıl yararı alt işverenin elde ettiği,

- Sözleşmede açık bir hüküm bulunmaması halinde işçilerin tazminatlarını ödeme yükümlülüğünün kamu üzerinde bırakılmasının adalet ve kamu yararı amacıyla bağdaşmadığı,

- Yukarıda belirtilen sebepler ile Anayasa'nın "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10. maddesine aykırı olduğu,

- Yürürlükte olan kurallara uygun olarak açılan ve derdest olan davalara yasama organının müdahalede bulunduğu,

gerekçeleri ile ilgili düzenlemelerin Anayasa "Cumhuriyetin nitelikleri" başlıklı madde 2, "Kanun önünde eşitlik" başlıklı madde 10 ile "Hak arama hürriyeti" başlıklı madde 36'ya aykırı olduğunu ileri sürerek ilgili maddelerin iptalini talep etmiştir.

  1. Anayasa Mahkemesi'nin Kararı

Anayasa Mahkemesi tarafından, itiraz konusu düzenlemeler ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında alt işverenlik sözleşmesiyle kamu idarelerinden iş alan alt işverenlerin yalnızca sözleşmede kendilerine rücu edilebileceğine dair açık hüküm bulunması durumunda kıdem tazminatında sorumlu tutulmaya devam ederken benzer durumda olan özel hukuk tüzel kişileri ile şahıslardan iş alan alt işverenlerin kıdem tazminatı ile ilgili olarak her durumda rücu davasına muhatap olmaya devam edecekleri, kamudaki alt işverenler lehine farklı bir uygulama getirildiği ve bunun nesnel ve makul bir temele dayalı olmadığı belirtilerek itiraz konusu düzenlemelerin Anayasa madde 10'a aykırı olması sebebiyle iptaline karar verilmiştir.

Sonuç

Anayasa Mahkemesi'nin işbu kararı ile birlikte özel sektördeki alt işverenler ile kamudaki alt işverenler arasındaki kıdem tazminatına ilişkin farklı olan uygulamaya son verilmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında hizmet alımı yolu ile asıl işveren olan idarelerden iş alan alt işverenler de artık kamu idareleri ile aralarındaki sözleşmede hüküm bulunsun ya da bulunmasın işçilerin kıdem tazminatından sorumlu tutulabilecek, kamu idareleri işçilere ödedikleri kıdem tazminatına ilişkin olarak ise alt işveren konumundaki şirketlere rücu davası açabilecektir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.